EsSelâmu aleynâ ve alâibâdillahi'ssâlihin: "Selâm bize, peygamberlere ve Allah'ın bütün salih kullarına olsun". Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Bunu söylediğiniz zaman Allah'ın rahmeti ve bereketi gökte ve yerde bulunan her salih kula erişir."Dua şehadet cümleleri ile sona erer. Anlamı: "Allah'tan başka hiçbir ilâh olmadığına ve Hz. Muhammed'in Allah'ın kulu ve Resulu olduğuna şehâdet ederim". EtTehiyyatü duasında her iki şehâdet cümleleri bulunduğu için buna "teşehhüd" adı verilmiştir (ezZühayli, elFıkhu'lİslâmi ve EdilletuXû, Dımaşk 1405/1985, I, 668670).Şafiîlere göre teşehhüd'ün en azı, "essalavât ve'ttayyibât" kelimeleri bulunmaksızın en mükemmeli ise ettehiyyâtu kelimesinden sonra "elmubârakât" kelimesinin ilâvesiyle tehiyyat duasının okunmasıdır (eşSevkâni, a.g.e., II, 281). İmam Mâlik'e göre ise, teşehhüdün en faziletlisi, duanın baş tarafının; "ettehıyyâtu lillâhi, ezzâkiyâtu lillâhi, essalavâtu lillâhi..." şeklinde okunmasıdır.Şafiî ve Hanbelîlere göre, namazların son oturuşunda ettehiyyâtü'den sonra yalnız; "Allahümme salli alâ Muhammed" (Allah'ım, Muhammed (s.a.s)'e rahmet et) şeklinde kısa salavat getirmek ruküna "Allahümme sallibarik" duâlarının devamını okumak ise sünnettir. Delil şu ayettir: "Şüphesiz, Allah ve melekleri o peygambere salât ederler. Ey iman edenler, siz de ona salât edin, tam bir teslimiyetle de selâm verin" (elAhzâb, 33/56). Allah'ın salâtı, müminlere rahmeti: insan ve meleklerin salâtı, dua ve istiğfar; peygamberlerin müslümanlar hakkındaki salâtı ise, onları tezkiye ve ilâhi rahmete mazhar kılmaktır. Salâtın sözlük anlamı; dua, tebrik ve ta'zîm (ululama)'dir. (bk. Râgib, elMüfredât ve Seyyid Şerif, ta'rifât, "salat" maddesi). Yukarıdaki ayet emir ifade eder. etTehiyyâtü'de peygamberi selâmlama yerine getirilmiş, peygambere salât kısmı eksik kalmıştır. İşte bu yüzden, yalnız Hz. Peygambere salât okumak, teşehhüde dahil olur (ezZühaylî, a.g.e., l, 670).