BTP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Erimhan, İsrail'in Kuzey Irak'taki faaliyetleri için "İsrail'e inanıyoruz" diyen Abdullah Gül'ü eleştirdi. Erimhan, zaman zaman gerilim yükseliyor gibi gözüken siyasetin altında 'al gülüm-ver gülüm' ilişkilerin sürdüğünü belirtti Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Erimhan, Dışişleri Başkanı Abdullah Gül'ün "İsrail'e inanıyoruz" şeklinde ifade ettiği açıklamalarını eleştirdi. Ahmet Erimhan, "Neye inanıyoruz, kime güveniyoruz. İsrail'in Kuzey Irak'taki faaliyetlerinden şüphe yoksa, bölgeden bir Türkmen temsilcisi çağrılsın o herşeyi anlatır" dedi. Erimhan'ın konuya ilişkin açıklamaları şöyle: "Kuzey Irak'ta İsrail'in faaliyetleri, bölgede 'kuş uçsa haberimiz olur' diyen Türkiye'nin bilgisi dışında değildir ve olamaz. Bölgeye ilişkin emel ve hedefleri Parlamentosu'nun kapısında asılı Arz-ı Mev'ud haritasında yazılı duran İsrail, herhalde Kuzey Irak'ta boş durmayacaktır ve durmamaktadır da. Bu konuda "İsrail'e güveniyoruz ve inanıyoruz" demek, Irak'ı İsrail'in insaf ve inisiyatifine terketmek demektir.
Tavşana kaç tazıya tut
Hükümet İsrail'le olan ilişkilerinde "tavşana kaç tazıya tut" siyaseti gütmektedir. Bir taraftan İsrail'le olan askeri ilişkiler en tepe seviyeye çıkarılırken, diğer yandan da askeri ilişkiler "stratejik işbirliği" kavramının da ötesine taşınmaktadır. En hayati alanlarda İsrail'le "hasım" olan, olması gereken Türkiye, bir savaş anında bu ülkeyle "ortak cephanelik" kullanacak noktalara sürüklemektedir. İsrail Büyükelçisinin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül için "teşekkür ediyoruz" demesinin sebebi herhalde budur.
Ankara yönünün yitirdi
Ankara bugün yönünü şaşırmış bir gemi görüntüsü arzetmektedir. Maalesef kılavuz kaptan şaşkın bir şekilde bu gemiyi düşman limanlarına teslim etmeye göstermektedir. Dost düşman ayırımı yapmaktan aciz, yada bunu bilerek karıştıran hükümet ülkeyi savaşsız teslime doğru götürmektedir.
Şayet Türkiye bugün, Kuzey Irak'ta İsrail'e dur demeyecekse, yarın ülkenin Güneydoğusu içinde aynı kaderi yaşayacaktır. Oysa Ankara ortaya sadece bir irade beyanı koysa, bırakınız İsrail'in bölgeye inmesini, İsrail'in varlığı tehlikeye düşer.
Ülkenin böyle bir siyasi iradeye sahip olması için, halkımızı bir kez daha Türkiye'nin milli adresi Bağımsız Türkiye Partisi'nin yanında olmaya davet ediyoruz."
Tavşana kaç tazıya tut
Hükümet İsrail'le olan ilişkilerinde "tavşana kaç tazıya tut" siyaseti gütmektedir. Bir taraftan İsrail'le olan askeri ilişkiler en tepe seviyeye çıkarılırken, diğer yandan da askeri ilişkiler "stratejik işbirliği" kavramının da ötesine taşınmaktadır. En hayati alanlarda İsrail'le "hasım" olan, olması gereken Türkiye, bir savaş anında bu ülkeyle "ortak cephanelik" kullanacak noktalara sürüklemektedir. İsrail Büyükelçisinin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül için "teşekkür ediyoruz" demesinin sebebi herhalde budur.
Ankara yönünün yitirdi
Ankara bugün yönünü şaşırmış bir gemi görüntüsü arzetmektedir. Maalesef kılavuz kaptan şaşkın bir şekilde bu gemiyi düşman limanlarına teslim etmeye göstermektedir. Dost düşman ayırımı yapmaktan aciz, yada bunu bilerek karıştıran hükümet ülkeyi savaşsız teslime doğru götürmektedir.
Şayet Türkiye bugün, Kuzey Irak'ta İsrail'e dur demeyecekse, yarın ülkenin Güneydoğusu içinde aynı kaderi yaşayacaktır. Oysa Ankara ortaya sadece bir irade beyanı koysa, bırakınız İsrail'in bölgeye inmesini, İsrail'in varlığı tehlikeye düşer.
Ülkenin böyle bir siyasi iradeye sahip olması için, halkımızı bir kez daha Türkiye'nin milli adresi Bağımsız Türkiye Partisi'nin yanında olmaya davet ediyoruz."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.