İsrail’i sevindirenler

Türkiye ve Arap Birliği’nin de aralarında bulunduğu, haçlı müttefikliğine soyunan ülkeler, Tunus’ta “Suriye’nin dostları” sloganıyla toplandılar. Rusya, buna “Suriye’nin düşmanları” tanımlaması yaptı. Bir sonraki ayağı Türkiye ve Fransa’da yapılacak bu toplantıya en yakışan tanım şu olmalı: “İsrail’in dostları” veya “İsraili sevindirenler kulübü.”
Neden mi?
1) Suriye’nin bütünlüğü, mevcut durumunu güçlenerek sürdürmesi, en çok İsrail’i tedirgin etmiyor mu?
2) Kendi öz topraklarında mahsur kalan, gıda ve ilacını kum çölünün altındaki tünellerden bile sağlamakta zorlanan Filistinlilerin nefes ve can borusu Suriye’nin desteği değil mi? İsrail’in denizden ambargosunu kimse aşamıyor… Ama Suriye, Filistinlilerin sırtını yasladığı en reel destekçisi… Bundan en çok İsrail rahatsız…
3) Hasan Nasrallah’ın açıkladığı gibi, İsrail’i dize getirip durduran Lübnan’daki Müslümanların da en büyük destekçisi Suriye… İsrail bu Müslümanları da tehdit görüyor ve destabilize olmuş Suriye ile onların da boğazını sıkmak istiyor…
4) İsrail, “Büyük İsrail Devleti’ne giden yolda, kendini yakın, orta ve uzak vade de tehdit edecek tüm güçleri bertaraf etmek için; Şia-Sünni çatışması zeminini oluşturmak, Türkiye, S. Arabistan ve Arap Birliği (Sünni) cephesini, İran, Şii Irak, Bahreyn, Suriye cephesine karşı ABD riyasetinde yönlendirmek, Türkiye-İran, Türkiye-Suriye savaşını körüklemek ve Müslümanları birbirine kırdırmak istemektedir.
Bu noktada, batı medyası, Katar ve Türk medyası tam bir propaganda savaşı ile halkı çoğunluğuyla Sünni olan, halen hukukunda Sünni Hanefi fıkhı uygulanan Suriye’yi hedefe oturtmuştur. Maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövüp, İsrail’in önünü açmaktır.
5) Hatırlayalım ki, Kuzey Irak’ta Türkiye’nin gözleri önünde ve desteği ile “Güney Kürdistan” (Küçük İsrail) kuruldu. Demirel’in ifadesiyle: “Adama bunun kuzeyi nerde, diye sorarlar.” Yetmedi, Suriye’deki Kürtçüler organize edilerek, Batı Kürdistan da hazırlanıyor. Yani Arz-ı Mev’ud koridoru açılıyor…
6) İsrail’in, Kıbrıs Rum Kesimi ile yakın ilişki içinde Kıbrıs sularında petrol araması yaptığı ve gemileri ile koruma sağladığı da bir vakıadır. Türkiye’nin efelenmesi (!) Clinton’ın müdahalesi ile boşa çıkmıştır.
7) İsrail, Mısır’ın bölünmesiyle, İsrail’e komşu oluşacak Hıristiyan bir devletle batı güvenliğini sağlamaya çalışıyor. Mısır’daki sözde demokrasi arayışlarını destekleyen batı ve Türkiye, askeri yönetimin zulmüyle, binlerce Müslümanın kanının akmasına sebep oldu, kaos büyüyor. İsrail sevindi, seviniyor.
8) Kürecik, Malatya, Türkiye nihayet ABD askerlerinin riyasetinde, Almanya’daki NATO Üssüne (ABD ve İsrail’e) bütün İslam ülkeleri ve Türkiye hakkında istihbarat sağlayacak füze kalkanına (İsraili Koruma Kalkanına) kavuştu.
İsrail’li yetkililer, Allah aşkına, böylesi gelişmelerden çok ama çok memnun değil mi? Ellerini ovuşturup sevinmiyorlar mı?
Türkiye’deki ve Arap ülkelerindeki halklar “one minute” tiyatrosu ve dizisi seyrederken…
Bir de bakmışsın ABD’den sonra İsrail de komşumuz olmuş…