Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın İslam'a yapılan itirazlara verdiği cevap tespitlerini kendi dalında bir şaheser olan "Din Tahripçilerine Kur'an'ın Cevabı"ndan aktarmaya devam ederken bu makalemizde de Müşriklerin İslam'a itirazları başlığı altında bilgilere yer vereceğiz.
"Müşriklerin İslam'a itirazları:
Müşrikler küfür ehlinin bir türünü teşkil ederler. Bilindiği üzere kelime olarak küfür; örtmek, kapatmak, setretmek gibi manalara gelir. Istılahta ise; imanın zıddıdır ki, vahdaniyeti veyahut nübüvveti ve şeriatı inkâr ederek hakkı örtmek, karanlıkta kalmak gibi manalara gelir.
Küfür dört nev'idir:
1. Küfr-ü inkârı: Aslen Allah'ı bilmeyip bu sebeple O'nu ikrar ve itiraf eylememektedir.
2. Küfr-ü Cuhûdî: İblis gibi kalple bilip, dil ile ikrar edip haset, utanma gibi sebeplerle kabulden imtina etmektedir. Ebu Cehil'in inkârı gibi.
3. Küfr-ü nifak: Dil ile ikrar edip, kalp ile inanmamaktır. İbn-i Selül gibi. Müşriklerin küfrü, Allah'a ortak koşmak (şirk) seklinde ortaya çıkmaktadır.
4. Şirk: Allah'a inanmakla beraber herhangi bir şeyi ulûhiyet sıfatı vererek Allah'a ortak koşmaktır.
Bunu Kur'ân şöyle anlatır:
"Onların çoğu Allah'a ancak şirk koşarak inanır." (Yusuf: 106)
Resûl-i Ekrem Efendimiz, ilk vahiy gelip tebliğe memur edilince; evvela karşısına Kureyş müşrikleri çıktılar ve Resul'ü Ekrem Efendimizle mücadeleye başladılar. Peygamberimiz Şuara sûresindeki 214. ayetle "Yakın akrabanı uyar" emrini alınca, Safa Dağı'na çıkıp, Kureyş halkına seslendi: "Ey Kureyş! Size şu dağın eteğinde bir sürü var desem, bana inanır mısınız?
"Evet, sen bizce maznun değilsin. Sen emin bir insansın. Senden yalan çıkmamıştır" dediler.
Bunun üzerine Resûl-i Ekrem Efendimiz:
"Allah bana yakın akrabamı uyarmamı emretti. Siz de benim yakın akrabamsınız. Sizi şiddetli bir azap ile korkutuyorum. "Allah'tan başka ilah yoktur" demedikçe size ne dünyada bir fayda ne de ahiretten nasip vaad edemem" dedi.
Bu sözleri duyan Ebu Leheb birden atılarak: "Elin kurusun! Yuh sana! Bizi bunun için mi çağırdın?" diyerek Peygamberimize hakaret etti ve oradakileri dağıttı
Bu olaydan sonra, Cenâb-ı Hak tarafından Tebbet Sûresi inzal edildi. "Ebu Leheb'in iki eli kurusun! Kurudu da. Malı ve kazandıkları onu kurtaramadı. O, alevli bir ateşe girecek. Odun taşıyıcı olarak ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde karısı da ateşe girecek."
Gerçekten de Resûlullah'a yaptıkları sebebiyle Ebû Leheb'in elleri kurumuş, öldükten üç gün sonra kokuşmuş cesedi evinden adam tutularak çıkarılmış ve gömülmüştür.
Tebliğ karşısında müşriklerden ilk itiraz böylece başlamıştır. Önce alay, sonra dışlama, sonra düşmanlık ve de işkencelere varan bu tepkiler karşısında Cenâb-ı Hakk Resulünü korumuştur. (Prof. Dr. Haydar Baş, Din Tahripçilerine Kur'an-ı Kerim'in Cevabı, 1998, sayfa 53-54)
(Devam edecek…)
- Çekilin gençlerin önünden onlar halledecektir / 10.01.2025
- 30 yıl önceden haber verilen gerçekler / 09.01.2025
- Hakkımı helal etmiyorum / 08.01.2025
- Sakın ‘demokrasi’ istemeyin siz de yargılanırsınız / 07.01.2025
- Ehliyet, liyakat ve güzel ahlak ilişkisi / 06.01.2025
- Dayanmalısın, sen milletimizin umudusun Hüseyin! / 04.01.2025
- Recep ayında okunacak dua ve kılınacak namaz / 03.01.2025
- Regâib Gecesi ve kılınacak namaz / 02.01.2025
- Receb ayı, Regaib gecesi ve çeşitli tevafuklar / 01.01.2025