İslam Dünyasını Kuşatan Fitneler ve Tevhidin Merkezi Ehl-İ Beyt

"İslam Dünyasını Kuşatan Fitneler ve Tevhidin Merkezi Ehl-İ Beyt" konulu paneller serisi başladı. Anadolu sathında her yere ulaşacak panellerin hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyoruz.Bu programlar Müslüman coğrafyalardaki büyük fitneleri gözler önüne sermektedir.Konu başlıklarından birisi Nakşibendilik olsa da sadece İngiliz etkisindeki bu mezhep ifşa edilmemekte; İslam âlemini saran büyük ahir zaman fitneleri anlatılarak kurtuluş kapısı da gösterilmektedir. Kurtuluş Cenab-ı Hakk'ın ayetlerde övdüğü, sevip-seçtiği Ehl-i Beyt'tir.Nakşibendilik İngilizlerin Müslümanlar üzerindeki oyunlarından sadece biridir.Tıpkı Ortadoğu'da Hicaz bölgesinin Osmanlı'dan kopuşunu sağlamak için kurdurdukları Vehhabilik gibi?Günümüzde Şii-Sünni olarak saflara ayrışmış durumdayız. Şiilerin İslam dışı olduğunu iddia eden Sünnilere karşılık, bir Sünni olan Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ortaya koyduğu şekliyle Şii ve Sünniler itikadda birdir.Yine O'nun ifadesiyle, Kur'an-ı Kerim'de Sünnilik hakkında tek bir ayet ve Hz. Peygamberin Sünnilikten bahseden tek bir hadisi yokken; "Hz. Ali Efendimizi sevmek" mânâsına gelen Şiilik hakkında 300'den fazla ayet ve binlerce hadis vardır.Hal böyleyken, Gadir-i Hum'da İmam Ali Efendimizin velayetinin ilanını duymalarına rağmen Resûlullah'ın (s.a.a.) rıhletinin ardından İmam Ali'yi reddedenlerin Sakife'de başlattıkları sapma maalesef bugün gelinen fitnenin ve İslam âlemindeki ayrışmanın başlangıcı olmuştur. Bugün Sünnilik adı altında yapılanlar Ehl-i Beyt'i unutmuş ve unutturmuştur.Mesela, İslam tarihinde kara bir leke olarak yer alan Abdullah bin Sebe uydurmasını ele alalım.Hz. Osman döneminde yaşadığı iddia edilen, Ebuzer Gıffari'nin, Selman-ı Farisi'nin bile kendisine biat ettiğinden bahsedilen hayalî bir kahraman?Ne Hz. Osman'ın, ne Hz. Ali'nin hayatlarında bahsi geçen bu kişinin Sebailer olarak anılan bir mezhebi kurduğu ve Yahudi asıllı olduğu müsteşrik kaynaklarda yer almaktadır.Şiiliğin Abdullah b. Sebe tarafından kurulmuş bir mezhep olduğu, Zerdüştlük ve Yahudilikten etkilendiği, sapık bir inanca sahip olduğu müsteşrikler tarafından ifade edilen uydurmalardır. 19 ve 20. yüzyılda kaleme alınan bu eserlerde yer alan uydurma hadislerin temel kaynağı Taberi'dir.Hz. Ali'ye inanan ilk sahabiler sanki Abdullah bin Sebe'ye biat etmiş gibi gösterilerek, "Şiiliği Yahudi asıllı biri kurdu" izlenimi verilmektedir.  Oysa İmam Ali'ye inanan ilk sahabiler Hz. Ebubekir'e biat etmemiştir. Ve ilk Şiiler de bunlardır. İmametin Hz. Ali'nin (a.s.) hakkı olduğuna inanç ve On iki İmam konusu da Sebailere ait bir uydurma olarak kabul edilmektedir. Yani Ehl-i Beyt devre dışı bırakılmaktadır.Oysa, Ehl-i Beyt'siz bir İslam düşünülemez. İmam Şafii Hazretlerinin, Şûra Sûresi 23. ayete dayanarak Allah'ın sevmemizi farz kıldığını ifade ettiği Ehl-i Beyt, dinin ve imanın özüdür. Ülkemizdeki bir başka büyük fitne de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu Atatürk'le ilgilidir.Nasıl bu panel kadrosu bugünün İngiliz oyunlarını bozuyorsa, Mustafa Kemal de yaşadığı dönemde yanlışların ve bölücülerin üzerine gitmiş ve İngilizlerin o tarihlerdeki yıkıcı emellerini etkisiz hale getirmiştir.Bu sebeple, Atatürk dinsiz gösterilmiş ve Müslüman-Türk milletiyle Ata'sının arası açılmak istenmiştir.Atatürk; bağımsızlık, üniter yapı, bölünmeden bir yaşamak, İngiliz siyasetini bozmak, bugünümüz ve geleceğimiz için gerçekleri görerek tedbirleri almak demektir.     Bugün Müslümanlar büyük bir gaflet içinde. Atatürk'e saygısızca ithamlarda bulunulmasına ses çıkaran yok.Ya da sakallı-cübbeliler Ehl-i Beyt'i hiçe saysa da, İslam adına Alevilerin katline fetva verse de Müslüman zannediliyorlar.Yanı başımızda çıkması an meselesi savaşta öldürülecek masum Müslümanların katli, ne yazık ki ülkemizdeki Müslümanlara, hayır ve bereket kapısı olarak anlatılıyor ve ikna ediliyor. Öyleyse bu paneller, üzerimizdeki ve gönüllerimizdeki ölü toprağını dağıtacak rahmet rüzgârıdır.Şehrinize geldiklerinde bu ekibi dikkatle dinlemenizi ve istifade etmenizi tavsiye ederim.