Irak'taki ABD işgalinin üçüncü yılında işkence ve katliam görüntülerinin sonu gelmiyor. Savaştan bu yana ölen sivillerin sayısı 100 bine ulaşmış. Tek bir patlamada havaya uçan 62 kişi rutin haber sayılıyor!El Cezire televizyonun yayımladığı, Hadise kasabasında öldürülen kadın ve çocuk görüntüleri "Halepçe katliamı"nı çağrıştırıyordu.ABD'nin Irak'a niye geldiğini anlatmaktan uzak, "Saddam'ın diktatörlüğü"nü unutturacak trajediler bunlar. Direnişi kırmak artık gerekçe sayılamaz. Bağdat düşerken, Saddam'ın heykelini terlikle kovalayanların Bush'un ardından aynı seremoniyi düzenleyeceklerini görmek şaşırtıcı olmayacak. Kitle imha silahı yalanı gibi, "demokrasi ve özgürlükler" masalına da kimse inanmıyor.George Cloneey'in Syriana'da anlattığı gibi, petrole dayalı "kanlı bir senaryo" Irak'ta yaşananlar. İran-Irak savaşında Saddam Hüseyin bu filmin Batı yanlısı aktörüydü. Kuveyt'i işgal etmekle senaryonun dışına çıktı. Ve kendisine biçtiği rolün bedelini ülkesi ve Araplar ödüyor. Ancak filmin sonunda, Bush yönetiminin de kaybedeceği açık. Bu kadar kan üzerine barış kurulamaz.Pazar günkü Radikal İki'de Mete Çubukçu'nun Fukuyama'dan yaptığı bir alıntı vardı. "Tarihin Sonu" yazarının, ABD'nin Irak politikasını eleştiren değerlendirmesi dikkat çekiciydi:"Bush yönetimi, Irak'a saldırmakla bu ülkeyi Afganistan'a çevirdi. Irak şu anda Afganistan yerine teröristleri kendine çeken mıknatıs rolünü oynuyor. Birleşik Devletler'in saçtığı servet ve döktüğü kanı nasıl açıklayabileceği kolay anlaşılabilir bir şey değil. Bush'un iktidarının ilk dönemindeki icraatlarının çerçevesini oluşturan doktrinden bugün geriye harabeden başka bir şey kalmadı."Francis Fukuyama'nın eleştirdiği şekliyle sadece "önleyici savaş" doktrini değil, Irak'ın kendisi de harabeye döndü.Irak halkının önceliği bugün, demokrasi inşası mıdır, yoksa "yaşama hakkı"nın güvenceye alınması mıdır? ABD işgaliyle bu insanlar sefalete itildiler.Saddam rejimini arar hale geldiler.Bush yönetimi kabul etmeyecek olsa da Irak'ta ABD'nin düştüğü durum Vietnam'dan farksızdır. Direnişi kırmak adına başvurulan işkenceler, insanlık tarihinin "utanç verici" sayfaları arasında geçti. "Uyku tulumu içine konulan Iraklı bir generalin, dövüldükten sonra, üzerine oturan Amerikalı hapishane görevlisi tarafından nasıl öldürüldüğü" haberi vahşet örneklerinden sadece biridir.El Kaide'yi de yaratan bu "düşmanlık" değil miydi?Derya Sazak- Milliyet
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.