İran'ın Ankara Büyükelçisi Firuz Devletabadi, nükleer zenginleştirme ve nükleer enerji yakıtı geliştirme projelerini Türkiye'de gerçekleştirmek istediklerini belirtti.
İran'ın Ankara Büyükelçisi Firuz Devletabadi, 'beklenmedik şekilde' nükleer zenginleştirme ve nükleer enerji yakıtı geliştirme projelerinin Rusya yerine Türkiye'de yapılması önerisini ortaya attı
İran'ın Ankara Büyükelçisi Firuz Devletabadi, nükleer zenginleştirme ve nükleer enerji yakıtı geliştirme projelerini Türkiye'de gerçekleştirmek istediklerini belirtti. İran'ın nükleer programı hakkında uluslararası toplumda güven oluşturması için ne yapılması gerektiği ve Türkiye'nin bunda rolü olup olmayacağı hususunda Devletabadi, "Uluslararası anlaşmaların bir parçasıyız ve sorumluluklarımızı yerine getirmeye devam edeceğiz. Biz şu anda güven oluşturmak için getirilen bazı önerilerin daha sonra tartışılabileceğini düşünüyoruz" dedi.
Rusya yerine TürkiyeTürkiye'ye daha çok güvendiklerini belirten Firuzabadi, şunları söyledi: "Bu önerileri bir paketin parçası olarak tartışabiliriz. Bildiğiniz gibi, tartışma nükleer zenginleştirme, nükleer yakıt geliştirmeyi içeriyor, ancak onunla sınırlı değil. Eğer bunlardan biri Türk topraklarında olursa, o bizim için daha iyi olur. Konunun teknik ve hukuki yönleri var ve ilerde uzmanlar tarafından ayrıntılarıyla tartışılabilir. Ancak biz Türkiye'nin bu sürece dahil olmasını tartışmaya hazırız. Aynı zamanda Türk tarafını ve firmalarını İran'daki nükleer projelerimize girmeye çağırıyoruz."
Türk vekiller ziyaret edebilirMüttefiklerinin Türkiye'yi İran'ın nükleer programına "çok yumuşak tavır göstermekle" eleştirdiklerinin hatırlatılması üzerine Büyükelçi Devletabadi, "Türkiye'nin şu ana değin gösterdiği politika kabul edilebilir niteliktedir" cevabını verdi. Devletabadi, nükleer programlarının daha saydam olması önerilerine şöyle karşılık verdi: "Nükleer programımızla ilgili olabilecek en fazla saydamlığı sağladık. Türk tarafına çağrıda bulunuyoruz, diplomatlar, parlamenterler, sivil toplum örgütleri ve medya mensupları gelsinler ve bizim nükleer tesislerimizi ziyaret etsinler. Şu anda Türk parlamenterlerden olası bir ziyaret bekliyoruz."
Tahran'ın nükleer programın Türkiye için bir tehdit oluşturmayacağı yönünde garantileri bulunup bulunmadığına ilişkin bir soruya ise Devletabadi şu cevabı verdi: "İran'ın nükleer programının askeri bir boyutu yok. Ülkelerimiz 2004 yılında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyareti sırasında çok önemli bir güvenlik anlaşması imzaladı. Bildiğiniz gibi Türkiye-İran sınırı geçen 1000 yıldan beri değişmeden kaldı. Atatürk zamanında İran bazı jeopolitik nitelikli sınır değişiklikleri yapılmasına razı oldu ki bu düzenlemeler Türkiye'yi Kafkaslar ve Orta Asya'ya açtı. En az onun kadar önemli olan PKK'ya karşı mücadelemizi unutmayın. Biz İranlılar PKK'ya karşı mücadelemizde şehitler verdik. Tüm bunlardan sonra bana dünyada bu kadar güçlü bağları olan başka iki ülke söyleyebilir misiniz? Bunlar Türkiye ve İran'ın birbirleri için tehdit olmadığını gösterir. Türkiye için bundan daha iyi garanti olur mu?"
İslam ülkeleri güçlenirDevletabadi, nükleer teknolojiye karşı çıkışta İslam dünyasının güçlenmesini istememe niyetinin olduğunu belirtirken, "Nükleer teknoloji enerji, sağlık ve hatta tarım alanında giderek daha önemli hale geliyor. Onlar bizim bu teknolojiye ulaşmamızı engelliyorlar" dedi.
İran'ın Ankara Büyükelçisi Firuz Devletabadi, 'beklenmedik şekilde' nükleer zenginleştirme ve nükleer enerji yakıtı geliştirme projelerinin Rusya yerine Türkiye'de yapılması önerisini ortaya attı
İran'ın Ankara Büyükelçisi Firuz Devletabadi, nükleer zenginleştirme ve nükleer enerji yakıtı geliştirme projelerini Türkiye'de gerçekleştirmek istediklerini belirtti. İran'ın nükleer programı hakkında uluslararası toplumda güven oluşturması için ne yapılması gerektiği ve Türkiye'nin bunda rolü olup olmayacağı hususunda Devletabadi, "Uluslararası anlaşmaların bir parçasıyız ve sorumluluklarımızı yerine getirmeye devam edeceğiz. Biz şu anda güven oluşturmak için getirilen bazı önerilerin daha sonra tartışılabileceğini düşünüyoruz" dedi.
Rusya yerine TürkiyeTürkiye'ye daha çok güvendiklerini belirten Firuzabadi, şunları söyledi: "Bu önerileri bir paketin parçası olarak tartışabiliriz. Bildiğiniz gibi, tartışma nükleer zenginleştirme, nükleer yakıt geliştirmeyi içeriyor, ancak onunla sınırlı değil. Eğer bunlardan biri Türk topraklarında olursa, o bizim için daha iyi olur. Konunun teknik ve hukuki yönleri var ve ilerde uzmanlar tarafından ayrıntılarıyla tartışılabilir. Ancak biz Türkiye'nin bu sürece dahil olmasını tartışmaya hazırız. Aynı zamanda Türk tarafını ve firmalarını İran'daki nükleer projelerimize girmeye çağırıyoruz."
Türk vekiller ziyaret edebilirMüttefiklerinin Türkiye'yi İran'ın nükleer programına "çok yumuşak tavır göstermekle" eleştirdiklerinin hatırlatılması üzerine Büyükelçi Devletabadi, "Türkiye'nin şu ana değin gösterdiği politika kabul edilebilir niteliktedir" cevabını verdi. Devletabadi, nükleer programlarının daha saydam olması önerilerine şöyle karşılık verdi: "Nükleer programımızla ilgili olabilecek en fazla saydamlığı sağladık. Türk tarafına çağrıda bulunuyoruz, diplomatlar, parlamenterler, sivil toplum örgütleri ve medya mensupları gelsinler ve bizim nükleer tesislerimizi ziyaret etsinler. Şu anda Türk parlamenterlerden olası bir ziyaret bekliyoruz."
Tahran'ın nükleer programın Türkiye için bir tehdit oluşturmayacağı yönünde garantileri bulunup bulunmadığına ilişkin bir soruya ise Devletabadi şu cevabı verdi: "İran'ın nükleer programının askeri bir boyutu yok. Ülkelerimiz 2004 yılında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyareti sırasında çok önemli bir güvenlik anlaşması imzaladı. Bildiğiniz gibi Türkiye-İran sınırı geçen 1000 yıldan beri değişmeden kaldı. Atatürk zamanında İran bazı jeopolitik nitelikli sınır değişiklikleri yapılmasına razı oldu ki bu düzenlemeler Türkiye'yi Kafkaslar ve Orta Asya'ya açtı. En az onun kadar önemli olan PKK'ya karşı mücadelemizi unutmayın. Biz İranlılar PKK'ya karşı mücadelemizde şehitler verdik. Tüm bunlardan sonra bana dünyada bu kadar güçlü bağları olan başka iki ülke söyleyebilir misiniz? Bunlar Türkiye ve İran'ın birbirleri için tehdit olmadığını gösterir. Türkiye için bundan daha iyi garanti olur mu?"
İslam ülkeleri güçlenirDevletabadi, nükleer teknolojiye karşı çıkışta İslam dünyasının güçlenmesini istememe niyetinin olduğunu belirtirken, "Nükleer teknoloji enerji, sağlık ve hatta tarım alanında giderek daha önemli hale geliyor. Onlar bizim bu teknolojiye ulaşmamızı engelliyorlar" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.