Bu ülkede başta Milli Eğitim olmak üzere, yükseköğretim kurumları ve dershanelerde 'insan yetiştirmek' için yetiştirilmiş 2 milyondan fazla eğitmenler, öğretmenler var.
Ama ülkemizin en büyük sorunlarından birisi de eğitimsizlik.
Ülkede başta Diyanet olmak üzere (çalışan-emekli) İmam Hatiplerde, ilahiyatlarda din eğitimi almış ve dini anlatmak üzere görevlendirilmiş yarım milyondan fazla insan var.
Ama ülkemizin en büyük sorunlarından birisi ahlaksızlık diğeri din istismarı, dinin siyasallaşması, mezhepçilik üzerinden Müslümanları ayrıştırılması.
Dünyanın en büyük adalet sarayları ülkemizde. Dünyanın en büyük baroları ülkemizde. O kadar çok hukuk fakültemiz var ki YÖK, 'artık yeni hukuk fakültesi açılmayacağını' bile açıkladı.
Ama ülkemizin en büyük sorunu adaletsizlik.
Ülkemizin 22 yıldır çok iyi bir ekonomist yönetiyor. Oğlu, damadı da ekonomist. Bunun yanında İngiltere'de hem ekonomi eğitimi hem de vatandaşlık almış, ABD'de ekonomi alanında değişik görevlerde bulunmuş Mehmet Şimşek maliyenin başında.
Ama devlet borca batırılmış, gelir adaletsizliği ve ekonomik kriz sosyal patlamaları tetikleyecek noktaya gelmiş vaziyette.
Ya vatandaş!
Bu ülkenin bor, altın, linyit, bakır, petrol, doğalgaz başta olmak üzere yeraltı kaynaklarını değerinin 3 katrilyon dolar üzerinde olduğunu bizzat batılı ve ABD'li uzmanlar açıklıyor.
Ama insanımız hazine üzerinde dilenciliğe devam, diyor.
Neden?
Çünkü insanımız yönetilmiyor, yönlendiriliyor. İnsanımızı en iyi yönlendiren ise Erdoğan olduğu için 22 yıldır tek başına iktidarda.
Türkiye'de muhalefet yok. Muhalefet, dediğimiz partiler daha kendilerini tanımlayamıyorlar, milletin milli ve manevi değerleriyle bir türlü barışamadıkları için insanımızın, hassasiyetlerini ya anlamıyorlar ya da yanlış algıladıkları için Erdoğan iktidarına gayri resmi destek oluyor.
Bu gerçeği ülkemizde ilk olarak dile getiren BTP'nin ebedi genel başkanı Prof. Dr. Haydar Baş idi.
15 yıl önce, 'bu ülkede muhalefet sorunu var. Muhalefet değişmeden iktidar değişmez' diyor ve boks ringini örnek göstererek, insanımızın Erdoğan'a rakip olarak çıkardığı boksörlerin nasıl nakavt olduğunu anlatıyor ve artık ringe milli ve manevi hassasiyetleri olan, emperyalistlerin hedeflerine alet olmayacak, kapitalist sömürüyü bitirecek, bu milletin kardeşliğini tesis edecek bir liderin (boksörün) çıkması gerektiğini, bunu da milletimizin oylarıyla gerçekleştireceğini, Milli Ekonomi Modeli ve sosyal devlet projeleriyle bu göreve hazır olduğunu açıklıyor.
Ama milletimiz tercihlerini değiştirmediği için hem kendisi hem de muhalefet nakavt üstüne nakavt olmaya devam ediyor.
Hüseyin Baş
Prof. Dr. Haydar Baş'ın, Hakk'a yürümesinden sonra BTP Genel Başkanlığına seçilen Hüseyin Baş, adeta babasının gölgesi oldu.
Babasına ait ekonomi, sosyal, iç ve dış siyasete yönelik çözüm planları güncel olaylarla ortaya koyan Hüseyin Baş, daha ilk günden 'iktidar, kim olursa olsun bu anlayışla ülkede hiçbir şeyi değiştiremezsiniz. Çünkü sistem yanlış' diyerek çözümlerini ortaya koyuyordu.
Aynı Hüseyin Baş, Erdoğan'ın zoraki seçildiği Mayıs seçimleri öncesi, 'Türkiye'nin en büyük sorunu Erdoğan iktidarıdır. Bu iktidardan kurtulmak için Erdoğan'ın karşısında tuvalet terliği bile olsa tercihlerinin, o yönde olacağını' açıklayıp, 6'lı masaya, 'masa neden 7'li, 16'lı değil de 6'lı' diyerek, tek adam iktidarına karşı masada olmak istediğini ve masanın, bütün muhalefet partilerine açılması gerektiğini, masa adayının ise milletin her kesimine hitap eden bir kişinin olması gerektiğini vurguluyordu.
Dünyanın en genç parti lideri olan Hüseyin Baş'ın çağrılarına kulak tıkayan 6'lı masanın ihtiyar heyeti, Erdoğan'ın yeniden seçilmesine ayak oldu.
Şimdi anlıyoruz ki 6'lı masa, Erdoğan'ın rakibi değil yandaşı imiş!
Seçim sonuçlarından sonra CHP'de genel başkan değişimi yaşlandı. Özgür Özel başkan seçildi ve 'değişim' sloganı ile bir süreç başlattı.
Sayın Özel'in bu süreçte attığı adımların tamamını Erdoğan kıvrak manevralarla kendi lehine, CHP aleyhine milletin önüne atıp, bildik kazanımlarını elde etti.
Acil oturum
Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ''İsrail, Türkiye'ye saldıracak'' açıklaması için acil oturum talebinde bulundu ve Erdoğan'ın, oturuma katılması gerektiğini, gizli oturumun 10 yıl süreyle açıklanamayacağını ama oturumda yapılacak sunumların parti propagandası olması halinde halka şikayet edeceklerini, açıkladı.
Ey Özgür Özel
1 Mart tezkeresi üzerinden 2 tane 10 yıl geçti. Önünüzde hiçbir hukuki engel olmamasına rağmen çıkıp, o oturumda kimlerin, ne dediğini, neleri teklif ettiğini neden açıklamadınız.
Eğer açıklasaydınız bu ülkede, kimlerin, ABD, AB, İsrail lehine politikalar izlediğini ortaya koyar ve maskeleri düşürürdünüz.
Ama maske takanlardan değil maskenin sahiplerinden korktuğunuz için kaçtığınız için müzmin muhalefet olmaya devam dediniz.
Son çağrı
"Partinizin yöneticilerini değiştirmeye çalışmayın, partinizi değiştirin." (BTP lideri Hüseyin Baş)
- Peygamberimiz hayattayken de adına yalan söylenmişti / 29.12.2024
- Emekliler de Saray sofrasında çarpıldı / 28.12.2024
- Hüseyin Baş tabuları yıkıyor, ezberleri bozuyor / 27.12.2024
- Hüseyin Baş’tan Atatürk duruşu / 26.12.2024
- Türkiye’yi batırdı ama Suriye’yi ayağı kaldıracak! / 25.12.2024
- Bu sorumluluğu tarih değil ABD yükledi / 23.12.2024
- İslam’da fakirlik sınırı / 22.12.2024
- ABD, Şam’a indi / 21.12.2024
- Doğu'nun kızı Butto, Alman kızı Merkel ve Erdoğan / 20.12.2024