Mü'minin gönlü ayine-i İlahidir, dedik. Peki, aynanın cilası nedir, kullukla münasebeti nedir?
Yunus'umuzun güzel bir ifadesi vardır: "Beni bende demem bende değilem/Bir ben vardır benden içeru/Şeriat tarikat yoldur varana/Hakikat marifet andan içeru/Süleyman kuş dili bilur dediler/Süleyman var Süleyman'dan içeru."
"Ben" dediğimiz bir şey vardır. Herkeste o, ben vardır. Herkeste o, ben en kuvvetli şeydir.
Evet, insanın gözü, eli, ayağı güzel, kalbi mükemmeldir. Ama bütün bunların fevkinde "ben" diye bir duygu vardır. Onu hiçbiri tutamıyor. Bu nedir? İşte bizim özümüz, cevherimiz budur.
O ben, "Ben, sana kendi ruhumdan üfledim"dir. Nefha-i İlahidir. Onun için İslam âlimleri, ruhun tarifinde, "Ezeli değildir ama ebedidir" derler. Gel, işin içinden çıkabilirsen çık bakalım. "Hak değildir ama O'nun gölgesidir." Bunun ifadesi çok zordur.
Yani insanda öyle bir şey vardır ki o, Cenab-ı Hakk'tandır. Allah o kadar güçlü, azametli, kudretlidir ki o, senin aynana, kalp aynana tecelli ediyor. "Görülen kendi zatıdır/Değil sanma ki ğayrullah."
"O yoktur" diyenlere bu gücü nereden aldıklarını sormak lazımdır. İnkârında bile o güç, kuvvet var. O azamet, o şecaat var. Hülasa o şey bir şey arıyor. O öz bir şey arıyor.
Ruh sahibini arıyor
Peki, zikirle bunun münasebeti nedir? Kalp Allah'ı arıyor. Bir kafese girmiş, sahibini arıyor. Kuşu altın kafese koymuşlar, "Ahh vatan" deyip duruyor.
Mevlana ne kadar güzel buyuruyor: "Yırt o beden çuvalını" diyor. "Ey kuş can evine uç" diyor. "Çanakla, çömlekle doldurma eteğini" diyor.
Yani o kalp âlemine kalkıp da maddenin, şunun, bunun sevgisini doldurma! "Canın yüce doruğuna uç" diyor.
Yani "Rabbine uç" diyor. O'na gitmek istiyor. Sen de her gün önünü kesiyorsun. Ondan sonra da huzur arıyorsun. Bu durumda huzuru nerede bulacaksın?
Mümkün müdür? O'ndan gayrı hiçbir yerde huzur bulunmaz. Yani O'nunla olacaksın ki huzur bulasın. İşte zikrullah seni, Allah'a taşıyan binektir, buraktır. O bineğe biniyorsun, Cenab-ı Hakk'a vuslat ediyorsun.
Kalbi ancak zikir doyurur
yet-i kerimede şöyle buyuruluyor: "Dikkat edin kalpler ancak Allah'ı zikirle mutmain olur." Zikir kalbi doyurur. Çünkü orası sahibinin mekânıdır. Oraya başka bir şey koyarsan olmaz.
O'nun sevgisi, O'nun muhabbeti, kısaca O'nun tecellileri kalp âlemini itminan eder. Biz orasını sebze tarlası haline çevirirsek olmaz. Orasını bitpazarında satılan mamullerin satıldığı mekân haline çevirirsen ne aradığını bulabilirsin, ne de satılanı alabilirsin.
Ama orasını Allah'ın muhabbetinin pazarlandığı bir mekân haline getirirsen aradığını da bulursun, kalbini de mutmain edersin. Aksi takdirde insanoğlunun arayışı bir ömür sürer. Huzur bulamaz.
Dikkat edilirse, ne kadar zengin olursa olsun, ne kadar serveti-şöhreti olursa olsun, hangi imkâna sahip olursa olsun bu dediğimiz İlahi nükteden mahrum olanlar korkunç bir boşluktadır.
O kadar büyük bir boşluktadır ki bunun izahını yapmak bile mümkün değildir. Çünkü Yaratıcından çok uzak olur. O'ndan gelen o, O'ndan habersiz kalır.
İşte zikrullah seni O'na kavuşturuyor. Vuslat dediğimiz şey hâsıl oluyor. Onun için Cenab-ı Hak, "Beni zikretmek için namaz kıl" buyuruyor.
İbadetlerin de ruhu Allah'ı hatırlamak, Allah ile beraber olmaktır. O tecellilere mazhar olmaktır.
"Bir tecelli olsa kalbe, ihtiyar elden gider/Sayha vurur aşıkların dilhanesi namus u ar elden gider."
Yani o zikir ile kul, Cenab-ı Hakk'ın tecellilerine mazhar olur. O tecellilerde elinde olmadan "Allah, Allah" der de işin farkında olmaz. İşte insan hem dilini hem kalbini bu zikre aşina kılması lazımdır ki mutlak huzuru yakalayabilsin. (Prof. Dr. Haydar Baş, İcmal Dergisi Ocak 2017)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
- Yazık, çok yazık / 18.04.2025
- Yeni demokrasi anlayışı ve gençler / 17.04.2025
- Ne için 'değerli yalnızlık'? / 16.04.2025
- BOP'un bahanesi demokrasi / 15.04.2025
- İmam Muhammed Mehdi (a.s.) / 14.04.2025
- İmam Hasan El-Askeri (a.s.) / 13.04.2025
- İmam Hadi (a.s.) / 12.04.2025
- İmam Muhammed Takî (a.s) / 11.04.2025
- İmam Rıza (a.s.) / 10.04.2025
- İmam Musa Kazım (a.s.) / 09.04.2025
- Yeni demokrasi anlayışı ve gençler / 17.04.2025
- Ne için 'değerli yalnızlık'? / 16.04.2025
- BOP'un bahanesi demokrasi / 15.04.2025
- İmam Muhammed Mehdi (a.s.) / 14.04.2025
- İmam Hasan El-Askeri (a.s.) / 13.04.2025
- İmam Hadi (a.s.) / 12.04.2025
- İmam Muhammed Takî (a.s) / 11.04.2025
- İmam Rıza (a.s.) / 10.04.2025
- İmam Musa Kazım (a.s.) / 09.04.2025