İnsan madde ve mana yönüyle bir bütündür
İslam, Hakk’a yolculukta kulu başıboş bırakmadan Allah’a çeker
29.11.2020 00:56:00





"İnsanın manevi bir seferde olduğu, söz konusu yolculuğu kalbiyle gerçekleştirdiği bir gerçektir. Dolayısıyla önemli olan iç âlemin ıslahıdır. Ancak yine bilinmelidir ki insanoğlu komple bir varlıktır. Parçalanamaz, iç âlem, dış âlem, madde-mana, zahir-batın diye, kesin hatlarla ayrılamaz…
Bu bütünü parçalamak insanı anlamamak demektir. O halde her haliyle iç âleme tesir eden dış faktörler önemsiz görülemez ve basite alınamazlar…

Dış şartlar insan maneviyatında etkin olduğuna göre, bu şartların hak ve hakikat vadisine itidal üzere kanalize edilmesi hayati önem taşımaktadır. Fıtraten temiz yaratılan insanın, fıtratına aykırı, bozuk bir dış ortamla karşılaşıp tenakuza düşmemesi için insanın yaşadığı dış tabiat ve şartlar, Hakk'ın razı olacağı ve insanı, Hakk'a yönlendirecek bir şekle sokulmalıdır.
Bu gerçekleşince insanın kulluk yolundaki manevi seyrü seferi hızlı ve emin olur. Dolayısıyla Allah'a kulluk yolunda dış tabiat ve şartlar engelleyici unsur olmaktan çıkarılmalıdır. İşte nübüvvet ve risalet bunu da gerçekleştirmiştir…" (İman ve İnsan sh:42–44)
İnsan başıboş değildir

"İslam, Hakk'a yolculukta kulu başıboş bırakmadan Allah'a çeker. Bu çekiş muhabbet yoluyla, teşvikle olduğu gibi, korkutma ve ikaz yoluyla veya cezai müeyyidelerin caydırıcılığı ile de olabilir. Her iki metodun birlikte kullanılması İslam'ın ruhuna ve Kuranın usulüne daha uygundur." (İman ve İnsan sh:53)
"Kendini arıtan saadete ermiştir. Onu fenalıklara gömen kimse de ziyana uğramıştır." (Şems Suresi 9–10)
Çıkış kapısı tövbedir

"İnsan, beşer olması münasebetiyle hata yapar. Hatadan dönmenin, günahlardan kurtulmanın yegâne yolu ise tövbedir. Tövbe, pişmanlıktır. Pişmanlığın özü ise Hakk'ın değerini bilmek ve O'nu üstün tutmaktır. İlim, amel ve hal bu tövbenin safhalarıdır.
Tövbede ilimden maksat, Hakk'ın her zaman üstün olduğunu bilmek ve takdir etmektir.
Tövbenin amel safhası ise günahlara ve çirkin işlere meyletmekten uzak kalmaktır, bir daha dönmemek üzere kötülüklerden uzaklaşmaktır.
Kalben kötülüklere ve günahlara karşı husumeti, Allah'a (c.c) karşı ve muhabbeti yaşamak ise tövbenin hal safhasıdır…" (İman ve İnsan sh:71)

"Evet, makbul olan tövbe, kötülükleri yapıp yapıp da ölüm gelip çattığında –ben şimdi gerçekten tövbe ettim- diyenlerinkisi değildir." (Nisa Suresi 18)
"Allah katında makbul olan tövbe, kötülüğü cahillikleri sebebiyle yapmış olanların hemen vazgeçip, pişmanlık arz edenleri tövbesidir." (Nisa Suresi 17)
Sevgili Peygamberimiz (sasv) buyurdu ki; "Tövbe eden Allah'ın sevgili kuludur. Günahlara tövbe eden hiç günah işlememiş gibidir."
Diğer bir hadisi şerifte de; "Kul kimi kez işlediği günah vesilesiyle cennete girer." Bu nasıl olur, diye sorulduğunda; "Zira kul işlediği bir günaha öyle bir tövbe eder ve pişmanlık duyar ki, üzerinde hatadan eser kalmaz. Bu sayede cennete girer."buyurdu. (İman ve İnsan sh:72)
Tövbe güzel ahlakı getirir

"Güzel ahlakın kazanılmasında teşvik edici güç tövbedir. Zira tövbe, kulu hem temizler hem de mütevazı kılar. Bütün güzel huyların kazanılmasında ilk adım tövbedir. Bu sebeple kul tövbeye sarılmalı, bütün hayırların bunda toplandığını bilmelidir…" (İman ve İnsan sh:73)
Bu bütünü parçalamak insanı anlamamak demektir. O halde her haliyle iç âleme tesir eden dış faktörler önemsiz görülemez ve basite alınamazlar…

Dış şartlar insan maneviyatında etkin olduğuna göre, bu şartların hak ve hakikat vadisine itidal üzere kanalize edilmesi hayati önem taşımaktadır. Fıtraten temiz yaratılan insanın, fıtratına aykırı, bozuk bir dış ortamla karşılaşıp tenakuza düşmemesi için insanın yaşadığı dış tabiat ve şartlar, Hakk'ın razı olacağı ve insanı, Hakk'a yönlendirecek bir şekle sokulmalıdır.
Bu gerçekleşince insanın kulluk yolundaki manevi seyrü seferi hızlı ve emin olur. Dolayısıyla Allah'a kulluk yolunda dış tabiat ve şartlar engelleyici unsur olmaktan çıkarılmalıdır. İşte nübüvvet ve risalet bunu da gerçekleştirmiştir…" (İman ve İnsan sh:42–44)
İnsan başıboş değildir

"İslam, Hakk'a yolculukta kulu başıboş bırakmadan Allah'a çeker. Bu çekiş muhabbet yoluyla, teşvikle olduğu gibi, korkutma ve ikaz yoluyla veya cezai müeyyidelerin caydırıcılığı ile de olabilir. Her iki metodun birlikte kullanılması İslam'ın ruhuna ve Kuranın usulüne daha uygundur." (İman ve İnsan sh:53)
"Kendini arıtan saadete ermiştir. Onu fenalıklara gömen kimse de ziyana uğramıştır." (Şems Suresi 9–10)
Çıkış kapısı tövbedir

"İnsan, beşer olması münasebetiyle hata yapar. Hatadan dönmenin, günahlardan kurtulmanın yegâne yolu ise tövbedir. Tövbe, pişmanlıktır. Pişmanlığın özü ise Hakk'ın değerini bilmek ve O'nu üstün tutmaktır. İlim, amel ve hal bu tövbenin safhalarıdır.
Tövbede ilimden maksat, Hakk'ın her zaman üstün olduğunu bilmek ve takdir etmektir.
Tövbenin amel safhası ise günahlara ve çirkin işlere meyletmekten uzak kalmaktır, bir daha dönmemek üzere kötülüklerden uzaklaşmaktır.
Kalben kötülüklere ve günahlara karşı husumeti, Allah'a (c.c) karşı ve muhabbeti yaşamak ise tövbenin hal safhasıdır…" (İman ve İnsan sh:71)

"Evet, makbul olan tövbe, kötülükleri yapıp yapıp da ölüm gelip çattığında –ben şimdi gerçekten tövbe ettim- diyenlerinkisi değildir." (Nisa Suresi 18)
"Allah katında makbul olan tövbe, kötülüğü cahillikleri sebebiyle yapmış olanların hemen vazgeçip, pişmanlık arz edenleri tövbesidir." (Nisa Suresi 17)
Sevgili Peygamberimiz (sasv) buyurdu ki; "Tövbe eden Allah'ın sevgili kuludur. Günahlara tövbe eden hiç günah işlememiş gibidir."
Diğer bir hadisi şerifte de; "Kul kimi kez işlediği günah vesilesiyle cennete girer." Bu nasıl olur, diye sorulduğunda; "Zira kul işlediği bir günaha öyle bir tövbe eder ve pişmanlık duyar ki, üzerinde hatadan eser kalmaz. Bu sayede cennete girer."buyurdu. (İman ve İnsan sh:72)
Tövbe güzel ahlakı getirir

"Güzel ahlakın kazanılmasında teşvik edici güç tövbedir. Zira tövbe, kulu hem temizler hem de mütevazı kılar. Bütün güzel huyların kazanılmasında ilk adım tövbedir. Bu sebeple kul tövbeye sarılmalı, bütün hayırların bunda toplandığını bilmelidir…" (İman ve İnsan sh:73)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.