İncir ağaçlarının kesilmesine tepki

Bölgenin birinci sınıf tarım arazisi olduğununu bu nedenle tarım amacı dışında kullanılamayacağına işaret eden Özdamar, incir ağaçlarının kesilmesine üzüldüklerini söyledi. Kurulacak santralin yasalara aykırı olacağını iddia eden Özdamar, şöyle konuştu: "Önümüzde Soma'ya bağlı Yırca Mahallesi gibi bir örnek var. Danıştay, Yırca Mahallesindeki termik santral kurulmasını esastan bozarak karar verdi. Bulunduğumuz bölgede bol miktarda zeytinlik olduğundan, jeotermal sistemler gaz, toz ve kimyasal yaydıkları için zeytinlik alanının en az üç kilometre kadar yakınına kurulamaz. Özel şirketin bu alana santral kurması yasalara aykırıdır." Jeortermal faaliyetleri düzenleyen 5686 Sayılı Jeorermal Kaynakları ve Doğal Mineralli Sular Kanunu'na dikkati çeken Özdamar, "Bu yasanın mevcut hükümlerine herkesin uyması gerekir. Öncelikle jeotermal imtiyaz sahibi şirketlerin uyması gerekir. Fakat görüyoruz ki Kızıldere'den başlamak üzere Ortaklar'dan Söke'ye uzanan bu bölgede maalesef pek çok jeotermal şirket bu yasaları ihmal etmekte, çevre katliamlarına yol açmaktadır" ifadelerini kullandı.  Buharkent Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Abdurrahman Karauğuz ise Kızıldere halkının jeotermal santrallerinden bıktığını belirterek, verimli ovalarının yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu öne sürdü. Bölgede tarlası bulunan Erhan Yıldız ise jeotermal kuyular nedeniyle başta incir olmak üzere birçok ürünün zarar gördüğünü ileri sürdü. Yapılanın katliam olduğunu ileri süren Yıldız, "Bu ağaçlar 50 yılda, 70 yılda bir yetişiyor. Aydın çiftçisi mağdur durumda. Dağlarda bomboş araziler var. Oraya gitsinler. Buralarda kuyu açtıktan sonra kurulan santrallerden çıkan buharlar bu bölgeyi bozuyor. İncirlerde kuruma başlıyor ve leke oluşuyor. İncir bitti mi, bu köylü ne yapacak" dedi.