Nübüvvetin ehemmiyeti bu noktada belirir. Evet, nübüvvet, Allah Teala'nın Rahman ve Rahim sıfatlarının tecellisi olarak insanlığı bir rahmet kanadıyla kuşatmıştır. Derya-i ehadiyyet'ten kaynaklanan nübüvvet, vahiyle sabit olmuş ve aslî vatandan, Hakk'tan haberler getirmiştir. Diğer bir ifadeyle nübüvvet, insanı, kalbî ve aklî boyutlarından alarak, gerçek vatanına ulaştırmak için Hakk'ın (cc) bir lütfu olarak vuku bulmuştur. Şunu tespit etmek gerekir ki ahlâk-ı hamide sahibi olmak, Allah Teala'nın ahlâkı ile ahlâklanmaktır. Allah'ın ahlâkı ise nübüvvet ve velayet yoluyla arzı kuşatır. Nitekim Peygamberimiz (sav), "Beni Rabbım terbiye etti; terbiyemi ne güzel yaptı" buyurmaktadır. Alemlerin Rabbı tarafından terbiye edilen yüce Peygamber, "Alemlere rahmet" olarak gönderilmiştir. O (sav), başta sahabe-i kiram olmak üzere bütün insanlığın muallimi, mürşidi ve mürebbisidir. Allah'ın ahlâkı ile ahlâklanma noktasında, kulluk yolunda ve Allah'a vuslat istikametinde nefislerin arınması ve ruhların yücelmesinin usûlünün, erkânının, işaretlerinin O'ndan öğrenilmesi zarurîdir. Zira O (sav), en güzel ahlâkın kâmil manadaki simgesi ve numûnesidir.
Güzel ahlâk aynı zamanda kulluğun özü, imanın muhafazası ve insanın Allah'a vuslatındaki burağıdır. Hem kulluğun kemalinin göstergesi ahlâk-ı hamidedir. Bu sebeple bütün unsurları nübüvvetle ortaya konmuş olan güzel ahlâk, fert ve toplumun eğitiminin temelini teşkil etmektedir. Bu nebevî eğitimde hep insan esas alınmış, insan temel baz kabul edilmiş ve "örnek insan" yetiştirilmesi suretiyle ideal mânâda "örnek toplum", saadet toplumu teşekkül etmiştir. Hz. Adem'den (as) Hz. Peygamber'e (sav) kadar nübüvvet yolunun sahipleri, hep bu gerçek üzere hareket etmişler, insan gerçeğinden hareketle cemiyeti yoğurmuşlar, istenilen kıvamı elde etmişlerdir. Resûl-i Ekrem'in (sav) fert ve toplum eğitiminde de aynı hakikat göze çarpar.
Ahlâk-ı hamidenin bazı unsurlarına kısa da olsa gözatmak suretiyle fert ve toplum eğitiminde nebevî eğitimin bazı özelliklerine işaret etmekte fayda vardır. Böylece İslâm ahlâkının bazı temel esaslarına genel bir bakış açısı da getirilmiş olacaktır.
Prof. Dr. Haydar BAŞ
Güzel ahlâk aynı zamanda kulluğun özü, imanın muhafazası ve insanın Allah'a vuslatındaki burağıdır. Hem kulluğun kemalinin göstergesi ahlâk-ı hamidedir. Bu sebeple bütün unsurları nübüvvetle ortaya konmuş olan güzel ahlâk, fert ve toplumun eğitiminin temelini teşkil etmektedir. Bu nebevî eğitimde hep insan esas alınmış, insan temel baz kabul edilmiş ve "örnek insan" yetiştirilmesi suretiyle ideal mânâda "örnek toplum", saadet toplumu teşekkül etmiştir. Hz. Adem'den (as) Hz. Peygamber'e (sav) kadar nübüvvet yolunun sahipleri, hep bu gerçek üzere hareket etmişler, insan gerçeğinden hareketle cemiyeti yoğurmuşlar, istenilen kıvamı elde etmişlerdir. Resûl-i Ekrem'in (sav) fert ve toplum eğitiminde de aynı hakikat göze çarpar.
Ahlâk-ı hamidenin bazı unsurlarına kısa da olsa gözatmak suretiyle fert ve toplum eğitiminde nebevî eğitimin bazı özelliklerine işaret etmekte fayda vardır. Böylece İslâm ahlâkının bazı temel esaslarına genel bir bakış açısı da getirilmiş olacaktır.
Prof. Dr. Haydar BAŞ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.