logo
17 MAYIS 2024

İmam Rıza’nın ahkâmın hikmetleri hakkında cevapları -3-

(Dünden devam ediyoruz) Muhammed bin Ali Maciyleveyh (r.a.), metindeki senetle Muhammed bin Sinan’dan şöyle naklediyor: “İmam Rıza (a.s.), ahkâmın hikmetleriyle ilgili sorduğum soruların cevabında şöyle yazdı
08.03.2024 18:00:00
Haber Merkezi
İmam Rıza’nın ahkâmın hikmetleri hakkında cevapları -3-
İmam Rıza’nın ahkâmın hikmetleri hakkında cevapları -3-
(Dünden devam ediyoruz) Muhammed bin Ali Maciyleveyh (r.a.), metindeki senetle Muhammed bin Sinan'dan şöyle naklediyor: "İmam Rıza (a.s.), ahkâmın hikmetleriyle ilgili sorduğum soruların cevabında şöyle yazdı:

Savaştan kaçmanın haram olması

Dinde gevşeklik icat edip Resul ve dâil imamı hafife almaya sebep olup düşmanlara karşı onlara yardım etmemelerine sebep olacaktır. Böyle olursa onlar, sonuçta davet edildikleri nübüvveti ikrar etmeyi, adaleti yaymayı, fesadı yok etmeyi inkâr edeceklerdir.

Böylece, düşmanların Müslümanlara karşı cesaretlenmelerine sebep olup ardından da esaret, katliam, Allah'ın dininin iptal olup ortadan gitmesine ve daha nice başka fesatlara sebep olacaktır.

Allah'ın, hicretten sonra cahiliyyet zamanı inanç ve amellerine bulaşmayı haram etmesinin sebebi

Bu, dinden çıkmak, Peygamber ve Allah'ın hüccetlerine (imamlara) yardım etmemektir ve buna benzer fesatlar, hak sahibini haksız etmektir.

Bu, sadece çölde yaşamasından dolayı değildir. Aynı şekilde, eğer biri dini tam olarak tanırsa cahiller gibi olmaya hakkı yoktur. Cahillerden olup onlara dönüşmesinden dolayı korku vardır. Çünkü ilmi terk ederek cahillere karışıp onlar gibi olmamasından emin değildir.

Allah'ın adıyla kesilmeyen hayvanın haram olmasının sebebi

Allah, yarattıklarına O'nun ismini (tevhidini) ikrar etmeyi ve eti helal olan hayvanların kesimi sırasında Allah'ın isminin denilmesini vacip etmiştir. Bu, Allah'a yaklaşma sebebi olanlarla şeytanlara ibadet için yapılanlar arasında bir farkın olması içindir.

Çünkü Allah'ın adının anılması, O'nun rububiyet ve birliğini ikrar etmektir. Allah'ın adından başka şeyin anılması ise, gerçekte O'na şirk olup O'nunla başka şeye yaklaşmaktır.

Kısacası, kesilecek hayvana, Allah'ın adının denilmesi (Bismillah denilmesi), Allah'ın helal ve haram ettikleri arasında farkın olması içindir.

Allah, et yiyen kuşları, bütün vahşi hayvanları leş, insan eti, dışkı ve buna benzer şeyler yediklerinden dolayı haram etmiştir. Allah, vahşi hayvanlardan eti helal ile haramın bilinmesi için ala-metler bırakmıştır.

Babam Mûsa bin Câfer (a.s.) şöyle buyuruyor: "Her zehir saçma organı olan vahşi hayvan ile pençesi olan kuşların eti haramdır. Ama taşlığı olan kuşların eti ise helaldir."

Diğer bir şekilde eti helal olan kuşla, haram olan kuşun arasındaki farkı şöyle buyuruyor: "Uçarken kanat çırpanın etini ye ama kanat çırpmayanın (kanatlarını gerip uçanın) etini ise yeme!"

Tavşan etinin haram olması

Tavşan etinin haram olması; kediye benzeyip kedi ve diğer vahşi hayvanlar gibi pençesinin olmasından, vücudunda olan necasetle diğer vahşi hayvanlar hükmünde olduğundan dolayıdır.

Faizli bir alış veriş

Her durumda satıcı ve müşteri için zarardır. Allah, faizi, mal ve servetin yok olmasından dolayı haram etmiştir. Sefih ve deliye aklı yerine gelinceye kadar veya reşit oluncaya dek malı verilmez. Çünkü malını telef ederek yok etme korkusu vardır. İşte bu yüzden Allah, faizi haram etmiştir. Alışverişte faiz, bir dirhemi iki dirheme nakit olarak satmaktır.

Faiz açıklandıktan sonra haram olması

Haram olan bir şeyin hafife alınmasından dolayıdır. İşte bu, haram olduğu açıklandıktan sonra, büyük günah olup haram yapılan şeyi hafife almaktan başka bir şey değildir. Faizi de hafife almak, kâfir olmak demektir.

Borçta faizin haram olmasının sebebi

İyiliğin ortadan gitmesi, malların ise telef olmasına, halkın faydalanmaya ve kâra rağbet edip borç vermeyi ise terk etmelerine sebep olduğundan dolayıdır. Borç, yapılan iyiliklerdendir. Bunda (faizli borçta) fesat, zulüm ve malların yok olması vardır.

Domuz etinin haram olmasının sebebi

Domuz pis bir varlıktır. Allah-u Teala onu kullarına öğüt, ibret, korku ve delil olması için -meshedip- yaratmıştır. Çünkü onun yiyeceği en pis yiyecektir. Daha birçok sebeplerden...

Aynı şekilde maymunu da haram etmiştir. Çünkü o da domuz gibi mesholunan bir hayvandır. Onda insana benzerlik verdi ki, gazaplanılmış yaratıklardan olduğuna delalet etsin.

Murdar olmuş hayvanın haram olmasının sebebi

Onda beden için zarar, fesat ve afetler vardır. Allah'ın adının (Bismillah) denilmesi, helal olması için bir sebeptir. Aynı zamanda, helal ile haram arasında da bir farktır.

Allah'ın, kanı da murdar gibi haram etmesinin sebebi

Vücuda zararlı olduğundan dolayıdır. Çünkü kan vücutta sarılığı meydana getirir (sarı su oluşturur). Ağzı kötü kokulu yapıp vücudun da leş gibi kokmasına, ahlakı bozup kalbin taşlaşmasına sebep olmaktadır. İnsandan şefkat ve merhameti götürür, hatta in-san anne-babasını ve en yakın dostunu bile öldürmekten korkmaz.

Dalağın haram olması

İçinde kan olmasından dolayıdır. Kan ve murdarda olan sebepler onda da mevcuttur. Çünkü hepsi zararlı ve fesattır.

Erkeğin dört kadın alabilmesi, kadının ise bir kocadan başkası ile evlenememesinin sebebi

Erkek dört kadınla evlense dahi çocuğu ona (kendisine) aittir. Ama kadının iki veya daha fazla kocası olursa, çocuğun hangisine ait olduğu bilinemez.

Çünkü kocalarının hepsi onunla ortaktırlar. Bunda nesillerin yok olması, vârisler arasında fesada sebep olup tanıma (baba oğlunu, oğul babayı) ortadan gidecektir.

Üç boşamanın olmasının sebebi

Eşine karşı bir ilgi oluşabilir diye her birisi arasında fırsat verilmiştir. Bu da eğer gazap ve siniri varsa yatışması içindir. Aynı şekilde, kadınların kocalarına karşı gelmelerinden vazgeçerek korkup öğüt almaları içindir. Kocasına yaptığı itaatsizlik ve suçtan dolayı ayrılmayı hak etmiştir.

Kadının dokuz kez boşamadan sonra her zaman için haram olmasının sebebi
Boşamayı hafife almamak ve kadınları aşağılamamak için olup, herkesin kendi işine bakıp dikkatli ve itibarlı olup ibretle bakmalıdır ki, artık dokuz talaktan sonra bir araya gelme ümitleri yoktur." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Ali Rıza eserinden)
Kobani davası, adaylık, normalleşme, özelleştirme...
Roma'da gündemi değerlendirdi
Saadet Partili iki müşahidi öldürmüştü
AKP'li başkanın babasına özel af
Dışişleri Bakanlığı'na MİT damgası
Hakan Fidan'a 3 yeni yardımcı
Normalleşme adımı
Erdoğan, 28 Şubat tutuklularını affetti
'Verilen cezaların bazıları istenene göre çok düşük ama...'
Özel'den Kobani Davası çıkışı
Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu
Kobani davasında karar açıklandı
Demirtaş'ın cezası belli oldu
Deprem vurursa...
Türkiye'nin durumu harap
Erdoğan'ın atama tercihine tepki gösterdi
Nasıl normalleşecek bu ülke?
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"
Slovakya Başbakanı'nın durumu ciddiyetini koruyor
Ameliyatı 5 saat sürdü
Kobani davası, adaylık, normalleşme, özelleştirme...
Roma'da gündemi değerlendirdi
Saadet Partili iki müşahidi öldürmüştü
AKP'li başkanın babasına özel af
Dışişleri Bakanlığı'na MİT damgası
Hakan Fidan'a 3 yeni yardımcı
Normalleşme adımı
Erdoğan, 28 Şubat tutuklularını affetti
'Verilen cezaların bazıları istenene göre çok düşük ama...'
Özel'den Kobani Davası çıkışı
Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu
Kobani davasında karar açıklandı
Demirtaş'ın cezası belli oldu
Deprem vurursa...
Türkiye'nin durumu harap
Erdoğan'ın atama tercihine tepki gösterdi
Nasıl normalleşecek bu ülke?
İGDAŞ, Halk Ekmek, İSPARK ve Hamidiye Su satılacak
Özelleştirme furyasına İmamoğlu da katıldı
"İsrafta tasarruf yok, vatandaşa hizmette tasarruf var"
BTP lideri gündemi değerlendirdi
İddianameye girmese de dosyaya girdiler
Sinan Ateş cinayetinin şüpheli araçları
İktidar ve yandaşları zamları 'güncelleme' diye savunuyor
Avrasya Tüneli geçişine de zam!
Şi Cinping'den 'çok kutupluluk' vurgusu
"Rusya ile ortak stratejik tercihimiz"
Slovakya Başbakanı'nın durumu ciddiyetini koruyor
Ameliyatı 5 saat sürdü

Erdoğan, Saadet Partili iki müşahidi öldüren AKP'li başkanın babasını affetti

2019 yerel seçimlerinde Malatya'da sandık başında çıkan kavgada Saadet Partili 2 sandık müşahidini öldüren AK Partili Pütürge Belediye Başkanı Mikail Sülük'ün babası Hacı Sülük'ün aldığı 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından affedildi.
17.05.2024 09:09:00 / Güncelleme: 17.05.2024 09:22:07
Haber Merkezi
Erdoğan, Saadet Partili iki müşahidi öldüren AKP'li başkanın babasını affetti
Erdoğan, Saadet Partili iki müşahidi öldüren AKP'li başkanın babasını affetti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete'de yer alan kararlarda, cezaevinde bulunan bazı tutukluların cezalarının affedilmesi yer aldı.

28 Şubat Davası'ndan tutuklu bulunan emekli generaller tahliye olurken, yerel seçimlere kan bulayan 67 yaşındaki Hacı Sülük de sağlık sorunları nedeniyle tahliye oldu.



Malatya'nın Pütürge ilçesinin AK Partili belediye başkanı Mikail Sülük'ün babası olan Hacı Sülük, 2019'da düzenlenen yerel seçimlerde sandık başında çıkan kavga sonrası Saadet Partili 2 müşahidi öldürmek suçlamasıyla cezaevindeydi.

Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu: Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak

AK Parti TBBM Grup Başkanı Abdullah Güler, kripto varlıklarına ilişkin düzenlemeler içeren 19 maddelik kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sunduklarını belirterek, “İzinsiz kripto varlık hizmeti sağlayıcılığı faaliyeti’ başlığı altında bir suç olarak yeniden teklifimizde düzenlenmiş ve cezası da 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak görülmüştür” dedi.
16.05.2024 18:26:00
İhlas Haber Ajansı
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu: Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
Kripto düzenlemesi Meclis'e sunuldu: Yabancı borsaların kullanımı sonlandırılacak
AK Parti TBMM Grubu tarafından kripto varlıklarına ilişkin düzenlemeler içeren 19 maddelik kanun teklifi, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Konuyla ilgili AK Parti TBMM Grup Salonu'nda açıklamalarda bulunan AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler, yasa ile ilgili izinsiz kripto faaliyetleri yürütenler hakkında 5 yıla kadar hapis cezası uygulanacağını ifade etti. Halihazırda faaliyet gösterenlerin ise izin alması gerektiğini söyleyen Güler, izin alamayan kurumların tasfiye edileceğini dile getirdi.

"Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kurulabilmesi için SPK'dan izin almaları zorunlu hale gelmektedir"

Güler, kanun tasarısında kripto varlık ekosisteminde yer alan cüzdan, kripto varlık hizmet sağlayıcı ve platform gibi kavramların tanımlarının yer aldığını belirterek, "Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının kurulabilmesi ve faaliyete geçebilmesi için SPK'dan izin almaları zorunlu hale gelmektedir. Böylece hizmet sağlayıcılarda işlem yapan kullanıcıların SPK denetiminde güvenli bir şekilde işlem yapmaları amaçlanmaktadır. Kripto varlık, hizmet sağlayıcıların sistemlerini güvenli kılmakla yükümlü kılmaktadır. Bu anlamda bilgi sistemleri ve teknolojik altyapıları konularında TÜBİTAK'ın belirleyeceği kriterler de bu teklifimizde yer almaktadır" diye konuştu.

Güler, kripto varlıkların satış ve dağıtımının SPK tarafından belirleneceğini belirterek, kripto varlık ihracında TÜBİTAK'tan ön rapor alınacağını kaydetti. Güler, platformlarda gerçekleştirilen makul ve ekonomik bir gerekçeyle açıklanamayan ve platform nezdindeki işlemlerin güven, açıklık ve istikrar içerisinde çalışmasını bozacak nitelikte eylem ve işlemlere ilişkin de tedbirler öngörüldüğünü sözlerine ekledi.

İzinsiz kripto varlık hizmeti sağlayıcılığı faaliyetine 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası

Yeni düzenlemeyle kripto varlıklarında izinsiz faaliyete karşı tedbirlerin artacağını söyleyen Güler, "İzin alınmaksızın sermaye piyasalarında faaliyetlerde bulunan kurum, kuruluş ve şahıslara yönelik her türlü tedbiri almaya, gerekli görüldüğü takdirde hukuki ve cezai süreci takip etmeye de SPK'yı yetkili kılıyoruz. İzinsiz sermaye piyasası faaliyetlerinin internet aracılığıyla yürütüldüğü hallerde yurtiçi ve yurtdışı ayrımı kaldırılmakta ve kurulun internet üzerinden gerçekleştirilen hukuk dışı etkinlikler üzerindeki etkinliği de kaldırılmıştır. 'İzinsiz kripto varlık hizmeti sağlayıcılığı faaliyeti' başlığı altında bir suç olarak yeniden teklifimizde düzenlenmiş ve cezası da 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası olarak görülmüştür" açıklamasında bulundu.

Güler, halihazırda faaliyet gösteren kurumlara yönelik de geçiş süreci olacağını belirterek, faaliyet gösterenlerin 1 ay içerisinde kurula başvurması gerektiğini, aksi takdirde 3 ay içerisinde tasfiye edileceklerini dile getirdi. Yurtdışında faaliyet gösteren kripto borsaların kullanımının sonlandırılacağını da ifade eden Güler, kanun tekliflerinde vergilendirmenin söz konusu olmadığını kaydetti.

'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'

Zonguldak'ta sempozyumda konuşan Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Rusya'nin yeniden bir Bizans olma sevdası olduğunu söylerken 'Karadeniz, Akdeniz sevdası da onun bir parçasıdır. Suriye meselesinde Ruslar niye vardır dersek cevabı buradadır' dedi.
16.05.2024 15:21:00 / Güncelleme: 16.05.2024 15:26:02
İhlas Haber Ajansı
'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'
'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi tarafından 'Karadeniz İnsan ve Toplum Bilimleri Sempozyumu' gerçekleştirildi.

Sezai Karakoç Kültür Merkezi'nde açılış töreni gerçekleştirilen sempozyuma, Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Refik Turan konuk olarak katıldı.

Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı'nın okunduğu sempozyumda konuşan düzenleme kurulu başkanı Doç. Dr. Yücel Namal, dünyada yaşanan hızlı değişim ve dönüşümün sorun çözme odaklı alternatif yaklaşımların disiplinler arası boyutta tartışılması gerekli kıldığını söyledi.

Sempozyumun bu ilkeler ışığında farklı disiplinlerle ilgili çalışmaları tartışmak, bilimsel çıkarımlar elde etmek amacıyla düzenlendiğine dikkat çeken Namal şöyle dedi:
'Günümüz şartları ve dünyada yaşanan hızlı değişim, dönüşüm, sosyal bilimlerde yenilikçi veya sorun çözme odaklı alternatif yaklaşımların disiplinler arası boyutta tartışılmasını gerekli kılmaktadır. Bu nedenle Türkiye Yüzyılı olacağına inandığımız bu asırda Atatürk'ün muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma hedefi doğrultusunda üniversitemizde sosyal bilimler alanında kültür ana teması etrafında şekillenen Karadeniz İnsan ve Toplum Bilimleri Sempozyumu düzenlenmiştir. Bu ilkeler ışığında farklı disiplinlerle ilgili çalışmaları tartışmak ve yeni bilimsel çıkarımlar elde etmek amacıyla düzenlediğimiz sempozyumumuzda arkeolojiden, felsefeye, tarihten, edebiyata, sosyolojiye, psikolojiye kadar pek çok disiplinde alanında uzman araştırmacılarla ortak bir zeminde buluşma fırsatını bizlere sundu.'



'Türkiye'nin kesişim yollarında durması ülkemizin Karadeniz'de üstlendiği rolün önemini ortaya koyuyor'

İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Melih Geniş, Türkiye'nin Karadeniz'in en uzun kıyı şeridine sahip ülke olmasının, ulaşım ve ticaret yollarının kesişim noktasında olmasının Karadeniz'de üstlendiği rolün önemini ortaya koyduğunu söyledi.

Geniş, Zonguldak'ın yerli ve yenilenebilir enerji payının arttırılmasında öneminin bir kez daha ortaya çıktığını ifade ederek şu ifadelere yer verdi:
'Türkiye'nin Karadeniz'in en uzun kıyı şeridine sahip ülke olması, Karadeniz'de kıyısı bulunan ülkelerin sıcak denizlere inebilmeleri ve dünya ile deniz yolu vasıtasıyla ticaret yapabilmeleri, Türkiye'nin ulaşım ve ticaret yollarının kesişim yollarında durması ülkemizin Karadeniz'de üstlendiği rolün önemini ortaya koyuyor. Türkiye Yüzyılı süresince ülkemizin öncelikli hedefleri arasında milli enerji politikası çerçevesinde yerli ve yenilenebilir enerji payının arttırılmasının yer almasıyla bilhassa bölgemiz ve Zonguldak önemini bir kere daha ortaya koymuştur. Bu durum neticesiyle kamu otoritelerine kuruluşlarınaa, sektör ve kamu iş birliklerinin yanı sıra yüksek öğretim kurumlarının da bölgenin sosyal, kültürel, ekonomik değerlerin değişiminde rol oynayacak yeni politikaların geliştirilmesi noktasında önemli bir rol ve sorumluluklar düşmektedir. Sempozyum ile bölgenin sosyal ve kültürel anlamda gelişiminin desteklenerek toplumun işleyişine katkı sağlanması hedeflenmiştir.'

'Necip milletimiz toplumsal ağına her hususta önem vermiştir'

ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer de Türk Milleti'nin yaşam tarzı, geçmişi ve idealleriyle azmi göz önünde bulundurulduğunda dünya sahnesinde önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Özölçer, 'Her toplum kendi iç dinamiklerinden hareketle geçmişten gelen kültürü, günceli takip ederek korumaya güzelleştirmeye zenginleştirmeye çalışır. Kadim milletimizin yaşam tarzı, geçmişi ve idealleriyle azmi göz önünde bulundurulduğunda dünya sahnesinde çok mühim bir yere sahip olduğu aşikardır. Tarih sahnesine çıktığı andan itibaren necip milletimiz; insanı yaşamın merkezine almış onu tanımaya çalışmış ve insanın potansiyelini sonuna kadar kullanması gerektiğini sosyal bilimlerin hemen tüm dallarıyla anlatmaya çalışmıştır. Kısacası toplumsal ağına her hususta önem vermiş edebiyat, psikoloji, tarih, felsefe, arkeoloji, sosyoloji gibi disiplinlerde hep çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemiştir. Elbette bununla birlikte sadece insanı konu alan değerlere yönelmemiştir. Tabiata da olması gerektiği gibi davranmış, yeşili, toprağı, hayvanları, kısaca tüm doğayı benimsediği insanlık ülküsü çerçevesinde öncelemiştir' dedi.

Zonguldak'ı çocuk yaşta çizim kitabındaki kömürü bulan Uzun Mehmet'in hikayesiyle tanıdığını anlatan Türk Tarih Kurumu Eski Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, milli mücadele döneminde şehrin nefes borusu olduğunu ancak yeterince anlatılamadığını söyledi.

'Milli mücadele yıllarında ne yazık ki Zonguldak'ın o yüzü çok fazla gösterilememiştir'

Turan, Zonguldak'ın milli mücadele yıllarında önemli bir yere sahip olduğunun altını çizerek şöyle dedi:

'Ülkemin pek çok yerini daha henüz tanımazken bilmezken Zonguldak ile o muhabbetli buluşmamı o kitapla sağladım. Daha sonraki yıllarda dünya tarihinin de gördüğü en kutsal mücadelelerden birisi olan milli mücadele yıllarında da ne yazık ki Zonguldak'ın o yüzü çok fazla gösterilmemiştir, görememiştir. Bunu belki biz tarihçilerin de bir kusuru vardır elbette. Ama ne yürekten ne gayretle destek verdiğini, katkı verdiğini yıllar sonra bazı araştırmalarımda da öğrendim. Anadolu hakikaten dört bir taraftan sarılmıştır. Doğu Cephesi vardır. Urfa, Antep, Antakya, Diyarbakır'a uzanan güney cephesi vardır. Akdeniz İtalyanlarla sarılmıştır. Batı'da Yunanlılar vardır, İngiliz armadası Çanakkale'den maalesef geçmiş, İstanbul'a gelmiş, çökmüştür. Sadece bir nefes borusu kalmıştır. İnebolu ve Zonguldak. İşte o nefes aldıran boru nefes aldıran yer olarak Zonguldak'a ayrı bir muhabbetim daha oldu. Daha da pekişti.'

'Rus Milliyetçiliğinin gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır'

Rusya'nın politikacılarından Vladimir Jirinovski'nin sözlerini hatırlatarak bugün Rusya'nın Suriye'deki varoluş gerekçesini anlatan Turan sözlerini şöyle tamamladı:

'Rusların Vladimir Jirinovski adında bir politikacıları vardı. Renkli bir politikacı, genelde muhalefette oynuyor. Nasyonalist bir Rus politikacısı. Birgün gazetecilerden birisi röportaj yapmış. Sözünü de esirgemiyor. Türkiye'ye de birkaç sefer geldi. Diyor ki 'Siz Türkler, dünyanın en suçlu, en kabahatli milletisiniz. Niçin denildiğinde, Orta Çağ'ın o zaman ki en büyük medeniyetini yıktınız. Daha bundan büyük kabahat olur mu' Hangi medeniyet deyince Bizans, Roma Medeniyeti'ni yıktınız' diyor. Her büyük milletin bir gelecek sevdası, ideali vardır. Bugün Rus Milliyetçiliğinin de gelecek sevdası yeniden bir Bizans olmaktır. Hala o devam ediyor. Karadeniz, Akdeniz sevdası da onun bir parçasıdır. Suriye meselesinde Ruslar niye vardır dersek cevabı buradadır.'

BİK Analitik’in kalitesi TSE tarafından tescillendi

İnternet haber sitelerinin ziyaretçi trafiklerini ölçümleyen BİK Analitik, TSE'nin test süreçlerini başarıyla geçerek TS ISO/IEC 25051 Standardı Belgelendirmesini almaya hak kazandı.
16.05.2024 13:07:00 / Güncelleme: 16.05.2024 13:09:59
BÜLTEN
BİK Analitik’in kalitesi TSE tarafından tescillendi
BİK Analitik’in kalitesi TSE tarafından tescillendi
Basın İlan Kurumu'nun görev alanında bulunan resmi ilan yayımıyla alakalı internet haber sitelerinin ziyaretçi trafiklerini ölçümleyen BİK Analitik'in, TS ISO/IEC 25051 Standardı Belgelendirmesi için Türk Standartları Enstitüsü'ne (TSE) yapılan başvuru sonuçlandı.

BİK Analitik, yazılım paketlerinin kalite gereksinimlerini, bu paketlerin test dokümanlarının ne tür özelliklere sahip olması gerektiğini ve yazılım paketlerinin uyumluluk değerlendirmeleri için gerekli talimatları açıklayan uluslararası bir standart olan TS ISO/IEC 25051 belgesini alarak kalitesini tescillemiş oldu.

BİK Analitik test süreçlerini başarıyla geçti

TS ISO/IEC 25051 standardı belgesi için 23 Kasım 2023 tarihinde TSE'ye başvuru yapıldı. Başvurunun ardından Kurum üst yönetimi ve ilgili müdürlükler uyum süreci ve denetleme ile ilgili hazırlık sürecini tamamladı.

Belgelendirmenin ilk aşaması olan test sürecinde istenilen belgeler ve test senaryoları hazırlandı. BİK Analitik uygulamasının fonksiyonel test senaryoları 20 Şubat 2024 tarihinde TSE'ye gönderildi ve olumlu sonuç alındı.

Belgelendirme denetimi olumlu sonuçlandı

İkinci aşama olarak 26 Nisan 2024 tarihinde Kurumumuz Genel Müdürlüğü'nde TSE uzmanları tarafından yapılan belgelendirme denetimi de olumlu sonuçlanınca evraklar TSE komitesine sunuldu.

TSE'nin 13 Mayıs 2024 tarihindeki komite toplantısında TS ISO/IEC 25051 standardı belgesini almaya hak kazanan BİK Analitik, 15 Mayıs 2024 tarihinde TSE'nin web sitesinde bulunan TSE Belgeli Firmalar Sorgulama alanında yerini aldı.

BİK Analitik yazılımı daha önce Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmişti.

"Paydaşlarımızın rızasını kazanmak için uğraşıyoruz"

Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Cavit Erkılınç, BİK Analitik'in TS ISO/IEC 25051 standardı belgesi almasına ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Yola çıktığımız ilk günden itibaren kararlı, sabırlı ve bilinçli adımlarla ilerlemeyi şiar ediniyoruz. BİK Analitik, internet haber sitelerinin resmi ilan yayımlaması kadar önemli bir meseledir. Resmi ilan ve reklamların adil dağıtımının ve mesleki niteliklerin ölçümlenebilmesinin anahtarı bu yazılımdır. BİK Analitik'i değerli kılan tamamen yerli ve millî olması, Kurumumuza has; görevimize yönelik ölçümleme yapmasıdır. Mesleki anlamda işini iyi yapanla yapmayanı ayırırken BİK Analitik en büyük güvencemiz olacak. Sahada görevini layıkıyla yapan internet haber sitelerimizin, bir an önce harekete geçmemizi sabırsızlıkla beklediklerini biliyorum. Geçeceğiz, ancak acele edip hataya da mahal vermeyeceğiz. İlk olarak BİK Analitik markasını güvence altına aldık. Ardından BİK Analitik'in donanım, çalışma ve ölçümleme prensiplerine dair kalite belgesini aldık. Şimdi son aşamaya gelmiş bulunuyoruz. En kısa sürede alanında yetkin uluslararası denetim firmasından dünyanın her yerinde geçerli bir rapor almak istiyoruz. Kurum olarak kendimize de BİK Analitik'e de çok güveniyoruz. Bu belgeleri ve raporları almaktaki amacımız asla birilerini ikna etmek değil bizimle yol yürüyen paydaşlarımızın rızasını kazanmaktır. TS ISO/IEC 25051 standardı belgesinin, Kurumumuz ve sektörümüze hayırlar getirmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.