(dünden devam…)
Hz. Hasan'ın iki ordugâhının (Medain ve Meskin'in) arası yaklaşık doksan kilometreydi. Bu o günün şartlarında bir örneği daha olmayan ilginç bir savaş taktiği idi. Hz. Hasan, geride kalan askerlerin kendisine katılmaları için orada (Deyr-i Abdurrahman'da) üç gün kaldı. Bu sırada düşmanın durumunu öğrenmek ve onu bulunduğu yerde durdurmak için ordusunun öncü birliğini yola çıkardı. Bu öncü birliği en samimi dostlarından ve ordusunun en seçkin unsurlarından oluşuyordu. Bu birliğin mevcudu on iki bin kişi idi.
Birliğin komutanlığına Ubeydullah b. Abbas getirildi. Hareketinden önce onu şu değerli tavsiyelerle donattı: "Ey amcamın oğlu! Ben seninle birlikte Arap süvarilerinden ve mısırlı âbidlerden oluşan on iki bin kişilik bir ordu gönderiyorum. Bunların bir kişisi, bir birlikten daha etkilidir.
Onlarla sefere çık. Onlara yumuşak davran, karşılarında güler yüzlü ol, onlar için kanatlarını yere ser. Meclislerinde onları kendine yakın tut. Çünkü onlar Emirü'l-Mü'mininin güvendiği kişilerin kalıntılarıdırlar. Onlarla Fırat kenarına var. Sonra Muaviye ile karşılaşıncaya kadar yürümeye devam et, eğer onunla karşılaşırsan ben gelinceye kadar onu tut (oyala). Ben senin arkandan çok yakında geleceğim. Fakat her gün haberinizi izleyeceğim.
Kays b. Sa'd ve Said b. Kays ile istişare et. Muaviye ile karşılaştığında o sana saldırmadıkça sen ona saldırma. Eğer sana saldırırsa sen de ona saldır. Eğer sana bir şey olursa, askerlerin başına Kays b. Sa'd geçsin. Eğer ona da bir şey olursa ordunun komutasını Said b. Kays üstlensin." (Hayatu'l İmami'l Hasan, c.2, s.76).
Ubeydullah b. Abbas, Meskin denen yere vardı ve orada karargâh kurdu. el-İrşad, Tarih-i Yâkubî, Şerh-i Nehcü'l Belaga gibi kaynaklarda bu olay şöyle ifade ediliyor: "… Hz. Hasan, Meskin'e göndermek istediği öncü birliğe bir komutan seçmeye karar verdi. Ve kendisine yardım etmek için herkesten çok sabırsızlanan Ubeydullah b. Abbas, Kays b. Sa'd b. Ubade ve Kûfe'deki Yemenlilerin reisi olan Said b. Kays elHamdanî'den birini düşünmeye başladı." (el-İrşad, Şeyh Müfid, s.170; Tarih-i Yâkubî, c.2, s.191; Şerh-u Nehcü'l Belaga, İbn-i Ebi'l Hadid, c.4, s.14).
Bunların arasında Ubeydullah b. Abbas, dinamik, heyecanlı bir genç olarak göze çarpıyordu. Aynı zamanda parlak bir geçmişi vardı. Hicri 36 yılında, (Taberî'nin rivayetine göre ise Hicri 39 yılında) hac kafilesinin başıydı. Hz. Ali döneminde bir defa Bahreyn, bir defa da Yemen ve etrafında İmam Ali adına memurluk yapmıştı.
Mekke'deki hacıların da tanılık ettiği gibi, eli açık ve cömert bir kişiydi. Aynı zamanda halkı İmam Hasan'a biat etmeye davet eden ilk kişi de oydu. Bu durumda o, amcası oğlu İmam Hasan'ın güvenini kazanarak onun tarafından öncü birliğin kumandanı seçilmeye layıktı." (Şerh-u Nehcü'l Belaga, İbn-i Ebi'l Hadid, c.4, s.14; İrşad-ı Müfid, s.168, 169; Tarih-i Yâkubî, c.2, s.191).
(devam edecek…)
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020