İmam Bakır ve dünya nimetleri

Hamran b. A'yen, İmam Bâkır'ın (a.s.) huzuruna vararak bazı meseleleri sordu. Cevabını aldıktan sonra, İmam'ın (a.s.) yanından ayrılırken şöyle dedi:

"Ey Resûlullah'ın (s.a.v.) oğlu! Allah size uzun ömür versin ve beni sizin vücudunuzun bereketinden faydalandırsın. Sizin huzurunuza vardığımızda kalbimiz cilalanır, dünyayı unuturuz ve halkın zenginliği gözümüzde değersiz oluyor.

Ama sizin huzurunuzdan ayrıldığımızda ve topluma karıştığımızda yine dünyaya yöneliyoruz."

İmam şöyle buyurdular: "Bu, kalbin hallerindendir. İnsanın kalbi bazen sertleşir, bazen de yumuşar."

Sonra şöyle buyurdular: "Peygamberin (s.a.v.) ashabı bir vakit O'na şöyle dediler: 'Yâ Resûlallah! Biz münafık olmaktan korkuyoruz.'

Peygamber (s.a.v.), 'Neden?' diye buyurdular.

Cevaben şöyle dediler: 'Sizin huzurunuzda olduğumuzda bize öğüt verip bizi ahirete meylettirip kalbimizde korku icat ediyorsunuz; öyle ki, âdetâ gözümüzle cennet ve cehennemi görüyoruz.

Ama Sizin huzurunuzdan ayrılıp evimize gittiğimizde aile ve yaşantıyı gördüğümüzde, sahip olduğumuz hâleti kaybediyoruz; sanki önceden böyle bir hâle asla sahip değildik! Bu bizim durumumuzdur. Acaba bu halimizle biz münafık oluyor muyuz?'

Peygamber (s.a.v.), 'Hayır, öyle değildir. Çünkü sizin kalplerinizin bu şekilde değişmesi, şeytanın vesveselerindendir; o, sizi dünyaya meylettiriyor.

Allah'a and solsun ki, eğer sürekli ilk hal üzere bâki kalmış olursanız, melekler size el verir ve suyun üzerinde yürüyebilirsiniz' buyurdular." 

Amr b. Hilal rivayet eder: Ebu Câfer (Muhammed Bâkır) buyurdu ki:

"Senden daha yukarı olan kimseye tamahkârlık gözlerini dikme. Allah'ın (c.c.), Nebi'ye (s.a.v.) söylediği şu sözler senin için yeterlidir: 'Onların malları ve evlatları Seni imrendirmesin.'   'Sakın onlardan bazı zümrelere kendilerini denemek için verdiğimiz dünya hayatının süsüne gözlerini dikme.' 

Eğer bu hususta içinde bir eğilim belirirse, derhal Resûlullah'ın (s.a.v.) yaşayışını hatırla. O'nun yiyeceği -şayet bulabilirse- arpa, tatlısı hurma ve yakacağı hurma dalı idi." 

Ebu Hamza es-Sumâlî rivayet eder: "Ebu Câfer (Muhammed Bâkır) şöyle buyurdu: Resûlullah (s.a.v.) Veda Haccı'nda insanlara şöyle hitab etti:

Ey insanlar! Allah'a yemin ederim ki, sizi cennete yaklaştıran ve cehennemden uzaklaştıran ne varsa onu size emrettim ve sizi cehenneme yaklaştırıp, cennetten uzaklaştıran ne varsa hepsini de yasakladım.

Haberiniz olsun, Rûhu'l-Emin Benim kalbime vahyetti ki; bir nefis kendisi için takdir edilen rızkı bitirmeden ölmez.

Allah'tan sakının ve iyi rızık talep etmeye çalışın. Hiç kimse azıcık bir rızık gecikmesinden dolayı onu helal olmayan yollardan temin etmeye kalkmasın. Çünkü Allah katında olanlar ancak O'na itaat etmekle elde edilir." 

Necm b. Hutaym el-Ganevî rivayet eder: "Ebu Câfer (Muhammed Bâkır) buyurdu ki:

İnsanların elindeki maldan ümidini kesmesi, mü'minin dini için bir onurdur.

Yoksa sen Hatem'in şu sözünü duymadın mı: İnsanların elindeki mallardan ümidini kestiğim zaman, bunun zenginlik olduğunu gördüm. Nefis bunu bilirse, aç gözlülüğün yoksulluk olduğunu bilir."  (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Muhammed Bakır eserinden)