logo
24 KASIM 2024

İmam Ali’nin ‘hilafetin gaspına’ sabretmesinin nedeni

'Ebû Abdullah'a (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm) şöyle dedim: Emîrü'l Mü'minîn (aleyhisselâm), vasiyetin kâtibi, Resulullah (sallallahu aleyhi ve âlihi), vasiyeti okuyan, Cebrâil ve mukarreb melekler de şahitler değiller miydi?

11.12.2023 19:53:00 / Güncelleme: 11.12.2023 20:28:20
Hasan Parlak
İmam Ali’nin ‘hilafetin gaspına’ sabretmesinin nedeni
İmam Ali’nin ‘hilafetin gaspına’ sabretmesinin nedeni
İsâ b. Müstefad Ebû Mûsâ ed-Darir şöyle rivâyet etmiştir:

"Bana, Mûsâ b. Ca'fer (aleyhisselâm) anlattı ki: 'Ebû Abdullah'a (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm) şöyle dedim: Emîrü'l Mü'minîn (aleyhisselâm), vasiyetin kâtibi, Resulullah (sallallahu aleyhi ve âlihi), vasiyeti okuyan, Cebrâil ve mukarreb melekler de şahitler değiller miydi?

Uzun süre başını eğdi, sonra şöyle dedi: Ey Ebû'l-Hasan! Senin dediğin gibiydi. Fakat Resulullah vefat ederken vasiyet, Allah katından mühürlü bir mektup olarak indi. Vasiyeti, Cebrâil ve Allah Tebareke ve Teâlâ'nın melekler arasındaki eminleri tarafından indirildi.

Cebrail dedi ki: Ey Muhammed! Vasin dışındaki kimselerin dışarı çıkmalarını emret. Çünkü vasi, mektubu bizden alacak ve senin onu vasiye verdiğine bizi şahit tutacak ve kendisinin -yani Ali- de onun koruyucusu olduğuna güvence verecektir.

Nebi (sallallahu aleyhi ve âlihi), Ali dışındakilerin evden çıkmalarını emretti. Fâtıma ise kapı ile bir perde arasında duruyordu.

Cebrâil dedi ki: Ey Muhammed! Rabb'in Sana selâm söylüyor ve diyor ki: Bu Seninle yaptığım ahdi, Sana koştuğum şartı içeren, Senin için ona şahitlik ettiğim ve melekleri de Senin için şahit gösterdiğim mektuptur.

Ey Muhammed! Şahit olarak Ben yeterliyim. Bunun üzerine Peygamberimizin eklemleri titredi ve ey Cebrail, dedi. Rabb'imin kendisi selâmdır, selâm O'ndandır ve selâm O'na döner. Rabb'im doğru söylemiş ve lutfetmiştir. Mektubu ver.

Cebrâil mektubu O'na (sallallahu aleyhi ve âlihi) verdi ve Emî- rü'l-Mü'minîn'e (Ali b. Ebû Tâlib aleyhisselâm) vermesini istedi ve ona dedi ki: Oku.

Mektubu harf harf okudu ve dedi ki: Ey Ali! Rabb'im Tebareke ve Teâlâ'nın Benimle yaptığı ahiddir, Benim üzerimdeki şartıdır ve emanetidir. Ben, onu tebliğ ettim, nasihat ettim ve görevimi yerine getirdim.

Ali (aleyhisselâm) dedi ki: Ben, Senin tebliğ ettiğine, nasihat ettiğine şahitlik ederim, anam babam Sana kurban olsun. Senin dediğini tasdik ediyorum. Kulağım, gözüm, etim ve kanım, Senin lehine şahitlik eder.

Cebrâil dedi ki: Ben de bu hususta ikinizin şahidiyim.

Resûlullah buyurdu ki: Ey Ali! Vasiyetimi aldın, onu öğrendin ve Allah için ve Benim için ona bağlı kalacağını, içeriğini uygulayacağını garanti ettin mi?

Ali dedi ki: Evet, anam babam Sana kurban olsun. Onu garanti ediyorum. Onun içeriğini yerine getirmede ve beni başarılı kılmada yardımcım Allahtır.

Resûlullah buyurdu ki: Ey Ali! Kıyamet Günü, bu vasiyete göre hareket ettiğini Bana haber vereceğini, şahitler huzurunda söylemeni istiyorum.

Ali (aleyhisselâm): Evet, şahitler huzurunda bunu kabul ediyorum.

Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve âlihi) buyurdu ki: Cebrâil ve Mikâil şu anda burada hazır bulunuyorlar. Başka gözde melekler de yanlarında vardırlar. Burada bulunmalarının nedeni, onları, senin üzerine şahit tutmamdır.

Ali (aleyhisselâm) dedi ki: Evet, şahit olsunlar, anam babam Sana kurban olsun. Ben de, onları şahit tutuyorum.

Resûlullah, melekleri şahit tuttu. Resûlullah, Cebrâil'in emriyle, onun da Allah Azze ve Celle'den aldığı emir gereğince, Ali 'ye koştuğu şartlardan biri şudur:

Ey Ali! Bu vasiyette yazılanlara bağlı kalacak, onları eksiksiz yerine getirecek misin?

Allah ve Resûlü'nü veli edinenlere sen de veli olacak, Allah ve Resûlü'yle ilişkilerini kesip onlara düşman olanlarla da ilişkini kesecek ve onlara düşman olacak mısın?

Bunu yaparken sabredecek, öfkeni yutacak mısın? Bu arada hakkın elinden alınsa, sana verilmesi gereken humus, gasp edilse ve senin saygınlığın ayaklar altına alınsa da vasiyetin içeriğini uygulayacak mısın?

Evet, ya Resûlallah, dedi.

Emîrü'l-Mü'minîn (aleyhisselâm) şöyle dedi: Çekirdeği yarana ve insanoğlunu yaratana yemin ederim ki, Cebrâil'in (aleyhisselâm) Resûlullah'a (sallallahu aleyhi ve âlihi) şöyle dediğini duydum:

Ey Muhammed! Ona anlat ki, onun ayaklar altına alınacak saygınlığı, Allah'ın ve Resûlü'nün saygınlığıdır. Sakalları, başından akan taze kanlarla kıpkırmızı kesilse de bu vasiyete bağlı kalması şarttır.

Emîrü'l-Mü'minîn der ki: Emin Cibril'in bu sözlerini duyduğum zaman, birden bir çığlık attım. Sonunda yüz üstü yere düştüm. Ve dedim ki: Evet, kabul ettim ve râzı oldum. Saygınlık ayaklar altına alınsa da, sünnetler geçersiz kılınsa da, Kur'ân parçalansa da, Kâbe yıkılsa da, sakalım, başımdan akan taze kanlarla kıpkırmızı kesilse de sabredeceğim. Ebediyen hesabı Allah'a havale edeceğim ve Sana kavuşuncaya kadar bu tutumumu sürdüreceğim.

Sonra Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi), Fâtıma'yı, Hasan ve Hüseyin'i çağırdı. Emîrü'l-Mü'minîn'e bildirdiklerini onlara da bildirdi. Onlar da Ali'nin dediklerini söylediler. Sonra vasiyet ateşte eritilmemiş (beşer eli değmemiş) altından mühürlerle mühürlendi. Ve Emîrü'l-Mü'minîn'e verildi.'

Bunun üzerine Ebû'l-Hasan'a dedim ki: 'Anam babam sana kurban olsun, bu vasiyette neler olduğunu anlatabilir misin?'

Buyurdu ki: 'Allah'ın yasaları, Peygamberinin sünnetleri vardır.'

Dedim ki: 'Vasiyette, Ali'nin üzerine çullanmaları, ona karşı çıkmaları da yazıyor mu?'

'Evet' dedi. Allah'a yemin ederim ki, teker teker ve harf harf her şey orada yazılıdır. Yoksa Allah Azze ve Celle'nin şu sözünü duymadın mı: 'Şüphesiz ölüleri ancak Biz diriltiriz. Onların yaptıkları her işi, bıraktıkları her izi yazarız. Biz, her şeyi apaçık bir kitapta sayıp yazmışızdır.' 

Allah'a yemin ederim ki, Resûlullah, Ali ve Fâtıma'ya (selâm üzerlerine olsun) şöyle dedi:

Size sunduğum vasiyeti anlayıp kabul ettiniz mi?

Evet, bizi üzen, bizi öfkelendiren davranışlara karşı sabredeceğiz, dediler.'

İmam Kazım: 'Bizi sev, bizi seveni de sev'

Ahmed b. Ca'fer el-Beledî, Muhammed b. Yezid el-Bekrî'den, o Mansur b. Nasr el-Medâinî'den, o Abdurrahmân b. Müslim'den şöyle rivâyet etmiştir:

"İmam Kâzım'ın (a.s.) yanına gittim ve dedim ki: 'Hangisinin ziyareti daha faziletlidir: Hüseyin'in mi, Emîrü'l-Mü'minîn'in mi yoksa falan ve falanın (bütün Ehl-i Beyt İmamları'nı saydım) mı?'

Buyurdu ki: 'Ey Abdurrahmân! İlkimizi ziyaret eden sonumuzu, sonumuzu ziyaret eden de ilkimizi ziyaret etmiş gibidir.

İlkimizi veli edinen sonumuzu, sonumuzu veli edinen de ilkimizi veli edinmiştir. Bizim dostlarımızdan birinin ihtiyacını karşılayan kimse, hepimizin ihtiyacını karşılamış gibidir.

Ey Abdurrahmân! Bizi sev, bizi seveni de sev. Bizimle ilgili olanı sev ve bizim için sev. Bizi dost edin ve bizi dost edineni dost edin.

Bize buğzedene buğzet. Bizi reddeden, dedemiz Resûlullah'ı (s.a.a.) reddetmiş gibidir. Resûlullah'ı (s.a.a.) reddeden de Allah'ı reddetmiş gibidir.

Haberin olsun, ey Abdurrahmân! Bize buğzeden, Muhammed'e buğzetmiş, Muhammed'e buğzeden de Allah'a buğzetmiş olur. Allah'a buğzedeni de Allah'ın, onu yardım eden kimsesi olmaksızın Cehennem'e atması bir haktır.' (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Musa Kazım eserinden)
İsrail ordusunda kayıplar olduğu bildirildi
Hizbullah askeri üssü vurdu
İç Anadolu kar altında
Bu yıl kış erken geldi
81 ilden gelen öğretmenlerle buluştu
Bakan Tekin Anıtkabir'i ziyaret etti
İşte tarihte bu hafta
Latin harflerinin kullanımı başladı
Erbaş yine Atatürk'ü anmadı
Atatürksüz öğretmenler günü mesajı
Ankara beyaz örtüyle kaplandı
Kar başkentte etkili oldu
Gazze-Ukrayna karşılaştırması
Gazze'de katledilenlerin sayısı kat kat fazla
Kim öldürdü bu bebekleri?
Pişkin pişkin savunma yaptılar
Aslan Batshuayi ile istediğini aldı
10 kişilik Bodrum beraberliği kaçırdı
Fenerbahçe Kayseri'de farklı kazandı
Galibiyet serisi 4 maça çıktı
AB'den 'Netanyahu' kararını desteklemeyen ülkelere tepki
"Üye ülkeler karara uygulamakla yükümlü"
Yenidoğan çetesi hakim karşısında
Davanın 6. duruşması yapılıyor
İstanbul'da beklenen yağış
Sağanak yağış ve rüzgar
Mansur Yavaş ilk ihaleyi iptal etti
6 milyar 700 milyon TL kasada kaldı
Hatay'ın Melahat öğretmeni
Öğrencilerinin 10 parmağında 10 marifet
İsrail ordusunda kayıplar olduğu bildirildi
Hizbullah askeri üssü vurdu
İç Anadolu kar altında
Bu yıl kış erken geldi
81 ilden gelen öğretmenlerle buluştu
Bakan Tekin Anıtkabir'i ziyaret etti
İşte tarihte bu hafta
Latin harflerinin kullanımı başladı
Erbaş yine Atatürk'ü anmadı
Atatürksüz öğretmenler günü mesajı
Ankara beyaz örtüyle kaplandı
Kar başkentte etkili oldu
Gazze-Ukrayna karşılaştırması
Gazze'de katledilenlerin sayısı kat kat fazla
Kim öldürdü bu bebekleri?
Pişkin pişkin savunma yaptılar
Aslan Batshuayi ile istediğini aldı
10 kişilik Bodrum beraberliği kaçırdı
Fenerbahçe Kayseri'de farklı kazandı
Galibiyet serisi 4 maça çıktı
AB'den 'Netanyahu' kararını desteklemeyen ülkelere tepki
"Üye ülkeler karara uygulamakla yükümlü"
Yenidoğan çetesi hakim karşısında
Davanın 6. duruşması yapılıyor
İstanbul'da beklenen yağış
Sağanak yağış ve rüzgar
Mansur Yavaş ilk ihaleyi iptal etti
6 milyar 700 milyon TL kasada kaldı
Hatay'ın Melahat öğretmeni
Öğrencilerinin 10 parmağında 10 marifet
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.