İlhan GÜLTEKİN / ŞARK KÖŞESİ
Efendim o eskilerde imiş. hem de mazinin ta derinlerinde.
Şeytana pabucunu ters giydirenler, suyun başını tutup da aşağı taraftaki garibe "neden suyumu bulandırıyorsun" diyenler çıkmadan, ayağımız her adımda birbirine çelme takmadan evvel şark adına da kurnazlık yapılır, ince ince düşünülürmüş.
Şimdi, kendi gitti adı kaldı yadigar. Biraz kendine anlatılanları evirip çeviren üzerinde tefekkür etmeye kalkışan doğulunun adı "Şark kurnazı".
Boynuz kulağı geçeli kurnazlığın da desisenin de Bizans entrikasının da yeri yurdu garpta.
Hem de ne hileler, ne hesap içre hesaplar, ayak oyunları.
Eh hal budur diyerek Yaradandan ümit kesip suyun akışına mı bırakalım kendimizi, haşa! Fakir bu sütundan yeri geldikçe acizane görebildiklerimi aklımın yettiklerini arz etmeye çalışacağım dilim döndüğünce. Bakarsınız dünya sahnesinde dönenleri anlama, yeri gelince de kendini kollama babında bir nebze faidemiz görülür.
Dolap ne ola ki?
Rahmetli incili çavuşu, bir gün saray erkanından bir paşa çağırmış.
Çavuş, sen iyi dolap çevirirmişsin, adın çok yerde anılır olmuş, bir dolap da bana çevir bakalım demiş.
İncili çavuşun ağzı kulaklarında,
-Paşam dolap çevirmek masraflı iştir sen hele iki kese altın ver ben sana alasını dolandırırım deyip keseleri cebine attığı gibi sırra kadem basmış.
Paşa da bir yakını işin aslını açıncaya kadar her gördüğüne İncili Çavuş nerededir, ona dolap ısmarlamıştım diyerek bir hayli gezer imiş.
Alel münasebet Efendim hikaye nereden icab etti, benim de bir dolap siparişim vardı, yeni teslim aldım. 11 Eylül'de dünya ticaret merkezinin ve pentagonun tepesinde olup da bitmeyenlere bir izahat bekler idim. Kabak iki haftadır FBI'ın başına patladı, dün de resmen bilet kesildi. FBI,11 Eylül'ün resmi suçlusu ilan edildi.
Vurun federallere
FBI, Amerika iç savaşla federasyon olarak kesin hüviyetine kavuştuğundan bu yana biz türklerin hayli zor anlayacağı bir vazifeyi idame ettirir. Federal soruşturma bürosu, elli bir eyaletin başka başka kanunları ve sınıra kadar suçluyu kovalayıp sonra "oh savuşturduk" gitti diyerek geri dönen polisleri arasında cirit atmaya kalkışanları takip eder. Kimine göre hep pis işlerin yüklendiği, neticede de ne yapsa yaranamayan bir günah keçisi, kimilerince ise beğendiğini yapan, işine gelmeyen yerde ortalıkta görünmeyen bir fırsatçı örgüttür. Vazifesi itibariyle hem istihbarat hem de polis vazifelerini bünyesinde barındırır bu yüzden de hem Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA) hem de yerel polislerle uzun süre çetin mücadele yaşamıştır.
Neler oluyor?
FBI baştan ayağa değişiyor.
Bu mevzuda daha önceden 900 özel yetişmiş uzmanın teşkilat bünyesine alınması karara bağlanmıştı. Şimdi, başkan Robert Müller, bin beş yüzden fazla FBI ajanının suçla mücadele sahasından terörle mücadeleye kaydırılacağını, ayrıca kilit mevkilere CIA ajanlarının getirileceğini açıkladı. Müller'in dedikleri arasında "FBI birbiri ardına hatalarla 11 Eylül'de pay sahibidir, geçmiş hatalardan ders alacağız" gibi yenilmez yutulmaz cümleler de var.
Manası FBI ABD'nin en büyük ve güçlü emniyet mekanizması. Binlerce uzman teröre karşı tedbir için uyuşturucu mücadelesi gibi hayati sahalardan kaydırılıyorsa bundan tek bir mana çıkar, büyük bir korku.
Kim, neden korkuyor, ABD basınında alabildiğine tartışılıyor bu husus.
El Kaide ve Taliban son nefesini vermişken, ABD topraklarındaki bütün müslümanlar hatta teni esmere kaçan herkes takib edilip hassas mevkilerde suçlu muamelesi görürken bu korku neden? Yoksa ABD, dünyaya anlattığı El Kaide masalına inanmıyor mu? Bunlar benim değil Amerikalı yazarların fikir adamlarının cümleleri.
Neden FBI, federal de olsa bir polis teşkilatının teröre karşı hele de hayal gücü bilim kurgu yazarları kadar geniş terör merkezlerine karşı yapabilecekleri mahduttur. El Kaide üzerinde durursak mesela, 11 Eylül evvelinde de ABD'nin bir numaralı düşmanı ilan edilmiş bu örgütte reis değilse sağ kolunun ABD adına çalışıyor olmamasının izahı yoktur. Pekiyi CIA niçin hiç tartışılmıyor, teröre karşı istihbarat eksikliği niçin hasıraltı ediliyor? Tam da Pentagon ve CIA ABD senatosunda mercek altına alınacakken Mineapolis'ten FBİ ajanı Coleen Rowley'in zehir zemberek mektubu ile 11 Eylül'ün bütün suçunun bu teşkilata yüklenmesindeki ince sanatı burada takdirlerinize sunuyorum.
FBI Başkanı Robert Müller'in açıklamalarında dikkatimi çeken bir husus, kelimesi kelimesine: "Yeni dönemde FBI'ın öncelikleri, ABD'yi terör saldırıları, yabancı ülkelerin istihbarat faaliyetleri, bilgisayar ve yüksek teknoloji kullanan saldırılara karşı korumak olacaktır." 11 Eylül'ü bir avuç fedainin çılgın intihar eylemi olarak adlandıran Amerika, neden yeni 11 Eylüllere tedbir ararken yüksek teknoloji ve yabancı istihbarat faaliyetlerine bu derece ehemmiyet veriyor?
Zenginin istihbaratı züğürdün çenesini yorar
Dünya kuruldu kurulalı malumatı elinde tutup da pahalıya hem de gıdım gıdım verenler karlı çıkmış. Ben de bilmem ne sebeptir 11 Eylül patlak verdiğinden beridir gözümle gördüğümü bile "acaba niye gösterdiler, ne gibi bir hesapla bu bilgi dünyaya verildi" diyerek kayda alıyorum. İkiz kulelerin, Pentagonun çok bahsi edildi, daha da edilir. 10 Eylül'de hadiseleri rüyasında görse gülüp geçecek Amerikalı istihbarat uzmanlarının 12 Eylül günü televizyonlara "her şeyden haberdarız" edasıyla demeçleri hadiseden benim hiç unutmayacağım sahne. Bir de kendi payıma çıkardığım kıssadan hisse var, yükseğe tırman ki çok şey göresin.
Efendim o eskilerde imiş. hem de mazinin ta derinlerinde.
Şeytana pabucunu ters giydirenler, suyun başını tutup da aşağı taraftaki garibe "neden suyumu bulandırıyorsun" diyenler çıkmadan, ayağımız her adımda birbirine çelme takmadan evvel şark adına da kurnazlık yapılır, ince ince düşünülürmüş.
Şimdi, kendi gitti adı kaldı yadigar. Biraz kendine anlatılanları evirip çeviren üzerinde tefekkür etmeye kalkışan doğulunun adı "Şark kurnazı".
Boynuz kulağı geçeli kurnazlığın da desisenin de Bizans entrikasının da yeri yurdu garpta.
Hem de ne hileler, ne hesap içre hesaplar, ayak oyunları.
Eh hal budur diyerek Yaradandan ümit kesip suyun akışına mı bırakalım kendimizi, haşa! Fakir bu sütundan yeri geldikçe acizane görebildiklerimi aklımın yettiklerini arz etmeye çalışacağım dilim döndüğünce. Bakarsınız dünya sahnesinde dönenleri anlama, yeri gelince de kendini kollama babında bir nebze faidemiz görülür.
Dolap ne ola ki?
Rahmetli incili çavuşu, bir gün saray erkanından bir paşa çağırmış.
Çavuş, sen iyi dolap çevirirmişsin, adın çok yerde anılır olmuş, bir dolap da bana çevir bakalım demiş.
İncili çavuşun ağzı kulaklarında,
-Paşam dolap çevirmek masraflı iştir sen hele iki kese altın ver ben sana alasını dolandırırım deyip keseleri cebine attığı gibi sırra kadem basmış.
Paşa da bir yakını işin aslını açıncaya kadar her gördüğüne İncili Çavuş nerededir, ona dolap ısmarlamıştım diyerek bir hayli gezer imiş.
Alel münasebet Efendim hikaye nereden icab etti, benim de bir dolap siparişim vardı, yeni teslim aldım. 11 Eylül'de dünya ticaret merkezinin ve pentagonun tepesinde olup da bitmeyenlere bir izahat bekler idim. Kabak iki haftadır FBI'ın başına patladı, dün de resmen bilet kesildi. FBI,11 Eylül'ün resmi suçlusu ilan edildi.
Vurun federallere
FBI, Amerika iç savaşla federasyon olarak kesin hüviyetine kavuştuğundan bu yana biz türklerin hayli zor anlayacağı bir vazifeyi idame ettirir. Federal soruşturma bürosu, elli bir eyaletin başka başka kanunları ve sınıra kadar suçluyu kovalayıp sonra "oh savuşturduk" gitti diyerek geri dönen polisleri arasında cirit atmaya kalkışanları takip eder. Kimine göre hep pis işlerin yüklendiği, neticede de ne yapsa yaranamayan bir günah keçisi, kimilerince ise beğendiğini yapan, işine gelmeyen yerde ortalıkta görünmeyen bir fırsatçı örgüttür. Vazifesi itibariyle hem istihbarat hem de polis vazifelerini bünyesinde barındırır bu yüzden de hem Merkezi Haber Alma Teşkilatı (CIA) hem de yerel polislerle uzun süre çetin mücadele yaşamıştır.
Neler oluyor?
FBI baştan ayağa değişiyor.
Bu mevzuda daha önceden 900 özel yetişmiş uzmanın teşkilat bünyesine alınması karara bağlanmıştı. Şimdi, başkan Robert Müller, bin beş yüzden fazla FBI ajanının suçla mücadele sahasından terörle mücadeleye kaydırılacağını, ayrıca kilit mevkilere CIA ajanlarının getirileceğini açıkladı. Müller'in dedikleri arasında "FBI birbiri ardına hatalarla 11 Eylül'de pay sahibidir, geçmiş hatalardan ders alacağız" gibi yenilmez yutulmaz cümleler de var.
Manası FBI ABD'nin en büyük ve güçlü emniyet mekanizması. Binlerce uzman teröre karşı tedbir için uyuşturucu mücadelesi gibi hayati sahalardan kaydırılıyorsa bundan tek bir mana çıkar, büyük bir korku.
Kim, neden korkuyor, ABD basınında alabildiğine tartışılıyor bu husus.
El Kaide ve Taliban son nefesini vermişken, ABD topraklarındaki bütün müslümanlar hatta teni esmere kaçan herkes takib edilip hassas mevkilerde suçlu muamelesi görürken bu korku neden? Yoksa ABD, dünyaya anlattığı El Kaide masalına inanmıyor mu? Bunlar benim değil Amerikalı yazarların fikir adamlarının cümleleri.
Neden FBI, federal de olsa bir polis teşkilatının teröre karşı hele de hayal gücü bilim kurgu yazarları kadar geniş terör merkezlerine karşı yapabilecekleri mahduttur. El Kaide üzerinde durursak mesela, 11 Eylül evvelinde de ABD'nin bir numaralı düşmanı ilan edilmiş bu örgütte reis değilse sağ kolunun ABD adına çalışıyor olmamasının izahı yoktur. Pekiyi CIA niçin hiç tartışılmıyor, teröre karşı istihbarat eksikliği niçin hasıraltı ediliyor? Tam da Pentagon ve CIA ABD senatosunda mercek altına alınacakken Mineapolis'ten FBİ ajanı Coleen Rowley'in zehir zemberek mektubu ile 11 Eylül'ün bütün suçunun bu teşkilata yüklenmesindeki ince sanatı burada takdirlerinize sunuyorum.
FBI Başkanı Robert Müller'in açıklamalarında dikkatimi çeken bir husus, kelimesi kelimesine: "Yeni dönemde FBI'ın öncelikleri, ABD'yi terör saldırıları, yabancı ülkelerin istihbarat faaliyetleri, bilgisayar ve yüksek teknoloji kullanan saldırılara karşı korumak olacaktır." 11 Eylül'ü bir avuç fedainin çılgın intihar eylemi olarak adlandıran Amerika, neden yeni 11 Eylüllere tedbir ararken yüksek teknoloji ve yabancı istihbarat faaliyetlerine bu derece ehemmiyet veriyor?
Zenginin istihbaratı züğürdün çenesini yorar
Dünya kuruldu kurulalı malumatı elinde tutup da pahalıya hem de gıdım gıdım verenler karlı çıkmış. Ben de bilmem ne sebeptir 11 Eylül patlak verdiğinden beridir gözümle gördüğümü bile "acaba niye gösterdiler, ne gibi bir hesapla bu bilgi dünyaya verildi" diyerek kayda alıyorum. İkiz kulelerin, Pentagonun çok bahsi edildi, daha da edilir. 10 Eylül'de hadiseleri rüyasında görse gülüp geçecek Amerikalı istihbarat uzmanlarının 12 Eylül günü televizyonlara "her şeyden haberdarız" edasıyla demeçleri hadiseden benim hiç unutmayacağım sahne. Bir de kendi payıma çıkardığım kıssadan hisse var, yükseğe tırman ki çok şey göresin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.