İlk halifeler döneminde Hz. Hüseyin
Annesinin ani ölümü ile babasına emanet edilen Hz. Hüseyin (a.s.) babası İmam Ali (a.s.) ile beraber halifelik makamından uzak bir hayatı tercih etmiştir
19.03.2022 23:50:00





Hz. Ebubekir'in halifeliği döneminde Hz. Hüseyin (a.s.) çocukluk çağlarında idi. Ancak İmam Hüseyin (a.s.)'ın babası Hz. Ali (a.s.) ve annesi Hz. Fatıma (a.s.)'ın tavrı ile mevcut halifeye karşı tavrı şekillenmiştir.
Annesinin ani ölümü ile babasına emanet edilen Hz. Hüseyin (a.s.) babası İmam Ali (a.s.) ile beraber halifelik makamından uzak bir hayatı tercih etmiştir.
Hz. Ömer devri
Hz. Ömer döneminde 10 yaşında olan Hz. Hüseyin (a.s.)'la halife arasında geçen bir konuşma şöyledir:
Halife Ömer minberde hutbe irad ederken, İmam Hüseyin (a.s.) mescide girmiş, onu Resulüllah (s.a.v.)'in minberinde konuşurken görünce, derhal minbere çıkarak halife Ömer'e, "Babamın minberinden aşağı in!" demiştir.
"Babamın minberinden in, git kendi babanın minberine çık!" dedi.
Ansızın gelen bu tepkiye şaşıran Ömer, "Babamın minberi yoktur" diyerek Hüseyin (a.s.)'ı yanına oturttu. Minberden indikten sonra Hüseyin (a.s.)'ı evine götürüp, "Bunu sana, kim öğretti" diye sordu.
İmam Hüseyin (a.s.), "Hiç kimse" dedi.
Hz. Osman dönemi
Hz. Osman halife olduğunda yetmiş yaşında idi. Emevî soyundan olması ve akrabalarına karşı farklı muamelesi ile halifeliğinden kısa bir süre içinde önemli devlet kademelerine hep Emeviler yerleşti.
Bu dönemde muhalifler seslerini yükseltirken, halife Osman iktidarını muhafaza için çok katı tedbirler almaya başladı. Öyle ki, Resulüllah (s.a.v.)'in sahabelerine bile ağır cezalar uyguluyordu.
Ebuzer Gifari'yi Şam'a sürmesi de muhalifleri susturma çabalarından biridir. Ancak Ebuzer Gifari, Şam'da da yanlış icraatlar hakkında halkın arasında konuşmaya devam etmiştir.
Halife Osman devrinde Şam Valisi Muaviye idi. Muaviye, Ebuzer'in halkın kafasını karıştıran düşüncelerinin tehlikeli olduğunu halife Osman'a yazmıştır.
Tekrar Medine'ye çağrılan Ebuzer, kısa bir zaman sonra kimsenin yaşamadığı Rebeze'ye sürüldü.
Medine Valisi Mervan b. Hakem, Medine'yi terk ederken Ebuzer'in kimse tarafından uğurlanmamasını emretmişti.
Ancak Resulüllah (s.a.v.)'in sahabesi olan bu mübarek insan, hakkı söylediği için şehirden sürülürken, İmam Ali (a.s.), Hasan (a.s.), Hüseyin (a.s.), Akil, Abdullah b. Câfer ve Ammar b. Yâsir kimseden çekinmeden onu uğurladılar.
Ebuzer Gifari'yi uğurlarken İmam Hüseyin (a.s.) önemli bir konuşma yapmıştır:
"Ey amca! Hiç şüphesiz Yüce Allah, gördüğün bu durumu değiştirecek güce sahiptir. Allah her gün bir işledir. Kavim sana karşı dünyasını savundu, sen de onlara karşı dinini savundun.
Onların, sana karşı savundukları şeylere senin ihtiyacın yok fakat onların senin savunduğun şeye ne çok ihtiyaçları var! Allah'tan sabır iste, ihtirastan ve sabırsızlıktan O'na sığın.
Çünkü sabır dinin ve onurun göstergesidir. Hırs, rızkın gelişini çabuklaştırmadığı gibi, korku ve telaş da eceli geciktirmez."
İmam Ali'yyül Murteza'nın hilafetinde Hz. Hüseyin
Önceki üç halifenin döneminde Resulüllah (s.a.v.)'in bıraktığı İslam mirasından uzaklaşmalar görülmüştür.
Ancak Rasulüllah (s.a.v.) hayatta iken yerine "vekilimdir" diyerek tayin ettiği Hz. Ali (a.s.)'ın işbaşına geçtiği dönem, diğerlerinin yanlışlarının düzeltildiği özel bir devirdi.
Bu dönem Hz. Peygamber (s.a.v.) döneminde var olan hassas ölçülerin tekrar hayata geçirildiği bir dönemdir.
İmam Hüseyin (a.s.), babası ve ağabeyi ile Hz. Peygamberin (s.a.v.) rıhletinden itibaren 30 yıl Kur'an ve Sünnet çizgisinde devam etmiş; bozulan ölçüleri Allah'ın emri kabul eden halkı ayıktırmaya çalışmıştır.
Bu manevî çalışmanın yanında cephede en ön safta yer almış, müşriklere karşı babasına yardımdan bir an dahi geri kalmamıştır.
Babası ve ağabeyi ile beraber, Cemel, Sıffin ve Nehrevan savaşlarına da katılmıştır." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hüseyin eserinden) H: Akın Aydın
Annesinin ani ölümü ile babasına emanet edilen Hz. Hüseyin (a.s.) babası İmam Ali (a.s.) ile beraber halifelik makamından uzak bir hayatı tercih etmiştir.
Hz. Ömer devri
Hz. Ömer döneminde 10 yaşında olan Hz. Hüseyin (a.s.)'la halife arasında geçen bir konuşma şöyledir:
Halife Ömer minberde hutbe irad ederken, İmam Hüseyin (a.s.) mescide girmiş, onu Resulüllah (s.a.v.)'in minberinde konuşurken görünce, derhal minbere çıkarak halife Ömer'e, "Babamın minberinden aşağı in!" demiştir.
"Babamın minberinden in, git kendi babanın minberine çık!" dedi.
Ansızın gelen bu tepkiye şaşıran Ömer, "Babamın minberi yoktur" diyerek Hüseyin (a.s.)'ı yanına oturttu. Minberden indikten sonra Hüseyin (a.s.)'ı evine götürüp, "Bunu sana, kim öğretti" diye sordu.
İmam Hüseyin (a.s.), "Hiç kimse" dedi.
Hz. Osman dönemi
Hz. Osman halife olduğunda yetmiş yaşında idi. Emevî soyundan olması ve akrabalarına karşı farklı muamelesi ile halifeliğinden kısa bir süre içinde önemli devlet kademelerine hep Emeviler yerleşti.
Bu dönemde muhalifler seslerini yükseltirken, halife Osman iktidarını muhafaza için çok katı tedbirler almaya başladı. Öyle ki, Resulüllah (s.a.v.)'in sahabelerine bile ağır cezalar uyguluyordu.
Ebuzer Gifari'yi Şam'a sürmesi de muhalifleri susturma çabalarından biridir. Ancak Ebuzer Gifari, Şam'da da yanlış icraatlar hakkında halkın arasında konuşmaya devam etmiştir.
Halife Osman devrinde Şam Valisi Muaviye idi. Muaviye, Ebuzer'in halkın kafasını karıştıran düşüncelerinin tehlikeli olduğunu halife Osman'a yazmıştır.
Tekrar Medine'ye çağrılan Ebuzer, kısa bir zaman sonra kimsenin yaşamadığı Rebeze'ye sürüldü.
Medine Valisi Mervan b. Hakem, Medine'yi terk ederken Ebuzer'in kimse tarafından uğurlanmamasını emretmişti.
Ancak Resulüllah (s.a.v.)'in sahabesi olan bu mübarek insan, hakkı söylediği için şehirden sürülürken, İmam Ali (a.s.), Hasan (a.s.), Hüseyin (a.s.), Akil, Abdullah b. Câfer ve Ammar b. Yâsir kimseden çekinmeden onu uğurladılar.
Ebuzer Gifari'yi uğurlarken İmam Hüseyin (a.s.) önemli bir konuşma yapmıştır:
"Ey amca! Hiç şüphesiz Yüce Allah, gördüğün bu durumu değiştirecek güce sahiptir. Allah her gün bir işledir. Kavim sana karşı dünyasını savundu, sen de onlara karşı dinini savundun.
Onların, sana karşı savundukları şeylere senin ihtiyacın yok fakat onların senin savunduğun şeye ne çok ihtiyaçları var! Allah'tan sabır iste, ihtirastan ve sabırsızlıktan O'na sığın.
Çünkü sabır dinin ve onurun göstergesidir. Hırs, rızkın gelişini çabuklaştırmadığı gibi, korku ve telaş da eceli geciktirmez."
İmam Ali'yyül Murteza'nın hilafetinde Hz. Hüseyin
Önceki üç halifenin döneminde Resulüllah (s.a.v.)'in bıraktığı İslam mirasından uzaklaşmalar görülmüştür.
Ancak Rasulüllah (s.a.v.) hayatta iken yerine "vekilimdir" diyerek tayin ettiği Hz. Ali (a.s.)'ın işbaşına geçtiği dönem, diğerlerinin yanlışlarının düzeltildiği özel bir devirdi.
Bu dönem Hz. Peygamber (s.a.v.) döneminde var olan hassas ölçülerin tekrar hayata geçirildiği bir dönemdir.
İmam Hüseyin (a.s.), babası ve ağabeyi ile Hz. Peygamberin (s.a.v.) rıhletinden itibaren 30 yıl Kur'an ve Sünnet çizgisinde devam etmiş; bozulan ölçüleri Allah'ın emri kabul eden halkı ayıktırmaya çalışmıştır.
Bu manevî çalışmanın yanında cephede en ön safta yer almış, müşriklere karşı babasına yardımdan bir an dahi geri kalmamıştır.
Babası ve ağabeyi ile beraber, Cemel, Sıffin ve Nehrevan savaşlarına da katılmıştır." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hüseyin eserinden) H: Akın Aydın
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.