Ilımlı İslam'ın ayak sesleri

Hürriyet'in dünkü 26 ve 27. sayfasında birbirine bakan iki haber Türkiye'nin nasıl trajikomik bir hal içinde olduğunu özetliyordu adeta...Gazetenin 26. sayfasında Deniz Baykal'a ait bir manşet vardı:"Hükümet rejimi İslamlaştırıyor. AKP'nin Türkiye'nin görüntüsüne İslami bir damga vurmak istediğini söyleyen CHP lideri Baykal, hedefleri; dini, eğitim, hukuk ve siyaset ve toplum yaşamına taşımaktır, dedi."Bu manşete 27. sayfadan göz kırpan haberde ise şunlar yazıyordu:"Türkiye'den İslam dünyasına 6. öneri. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye'nin İslam dünyasına yönelik şeffaflık ilkelerine dayalı reform karar tasarısını ilk kez dün Yemen'de açıkladı.İşte reforom paketi:1- İslam dünyasına reformlar içerden gelmeli, dışardan empoze edilmemeli.2- Reformlar her ülkenin kendi yapısına ve yasal çerçevesine özgü ve sürdürülebilir olmalı.3- Reformlar, insan haklarının korunması, kadın-erkek eşitliği, hesap verilebilirlik, şeffaflık ve hukuk devleti gibi ortak ve evrensel değerlere dayanmalı.4- Reform süreci ilerlemeye imkan sağlayacak esneklikte olmalı.5- Reformlar her toplum ihtiyaç ve özelliklerini dikkate almalı.6- Reformlar sindirerek uygulanmaya sokulmalıdır."İşte size sırrı detaylarda gizli yaman bir çelişki!Anamuhalefet lideri hükümeti rejimi İslamlaştırmakla suçlarken, hükümetin bu işlere fazlasıyla hevesli 2 nolu ismi, İKÖ toplantısında Dışişleri Bakanlarına "İslamdan vazgeçin" diyor.Sanki Türkiye'nin yarım asırlık serüvenine de aynalar tutan bir garip tezattır bu! Anamuhalefet lideri muhtemelen iyi bir şey söylediğini, iktidarı köşeye sıkıştırdığını zannederken, gerçek gündemin kıyısında köşesinde dahi bulunmaksızın hükümetin yelkenine rüzgar üflüyor.Oysa söylenecek söz bu mudur?Bugün rejimin dini bir kisveye oturduğu bir gerçektir ama bunun adı herhalde İslam değil, bal gibi Hıristiyanlıktır.İslam olunca laiklik diyenler konu Hristiyanlık olunca "hak ve hürriyet" kavramını kullanıyorlar. Dışişleri Bakanımız da Eric Edelman'ın izinde İslam ülkelerine akıl veriyor:"Dininizi ABD'nin istediği şekle sokun." Bıçkın Dışişleri Bakanı sopasını da güya satır aralarında ifade ediyor:"Siz kendinizi değiştirmez, ABD'nin çizgisine gelmezseniz, onlar size bunu zorla yapacak!"İşte Türkiye'nin vizyonu bu!"ABD'nin sözcülüğüne soyunmak."Eric Edelman'ın izinde yürüyen bir anlayış bu!"Dinimizi değiştirmemizi istiyorlar."Öyle ya ABD işgal edecek, İsrail vuracak öldürecek ama siz ne iyi ettiniz de bunu yaptınız diyeceksiniz. Abdullah Gül'ün söylediklerinin öztürkçesi bu!Peki Türkiye'nin bu söylemle İslam dünyasında bir itibarı olabilir mi?Bakın etrafımıza görürsünüz. Taşeronluğa soyunmuş Ankara'yı kim ciddiye alıyor acaba?Çünkü taşeronluk kolay iş ve eğer bu ülkeler bu işi kabul edeceklerse niye aracı kullansınlar ki? İşin sahibine giderler ve meseleyi esasından çözerler. Sizin taşeronluğunuz da yanınıza kâr kalır!İşte Türkiye'nin imajı bölgede bundan ibarettir. O nedenledir ki Barzani bugün Başbakan, Talabani Cumhurbaşkanıdır. O nedenledir ki işgal altındaki Irak dahi Türkiye'ye vize uygulamaktadır.***Sağolsun 2 no'lu ismin bu müthiş "değişim" sloganına 1 no'lu isim de fazlası ile teşne!Başbakan Abant'ta düzenlenen il müftüleri seminerinde daha mahçup bir edayla da olsa farklı şeyler söylemiyor.İçinde çok sayıda "aydınlanma" ifadesi geçen konuşmasında Erdoğan özetle "kendinizi yenileyin" diyor. Yani Abdullah Gül'ün "kendinizi değiştirin" dediği şeyi Erdoğan "kendinizi yenileyin" olarak ifade ediyor.Garip bir dil ve üslupla yapılan konuşmada ABD'nin zulmü için bir tek kelime yok. Bilakis "ne yapalım bu iş böyle biz kendimizi bu taleplere uygun hale getireceğiz" mesajı var.Elbette bu zengin (!) detaydan bihaber anamuhalefet lideri hala ateşe odun taşımakla meşgul! Ilımlı İslam'ın ayak sesleri misyoner televizyonlar, papaz okulları ve ekümenik patrik ile kapıları zorlayan, hatta kapıyı kırarak içeri girmeye çalışırken o hala işin yalanıyla örtüsüyle meşgul!Yazık ki ne yazık!Ülke 1000 yılık tarihini değiştirmeye hazırlanıyor ve büyük bir çoğunluk bundan bihaber! İçi kotaranlarsa tam bir profesyonel!