‘İlim kalkandır, doğruluk izzettir’
İmam Ca’fer (a.s.) şöyle buyurdu: “Ağırbaşlı ve yumuşak kimse başarır. İlim kalkandır, doğruluk izzettir. Cehalet zillettir. Anlayış üstünlüktür. Cömertlik, ihtiyaçları elde etme hususunda başarıya ulaşmak demektir”
12.09.2024 09:24:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
Mufaddal b. Ömer, Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet etmiştir:
"Ey Mufaddal! Akletmeyen kurtulamaz. Bilmeyen de akledemez. Anlayışlı olan kimse, yakında hak ettiği bilgi düzeyine gelecektir. Ağırbaşlı ve yumuşak kimse başarır. İlim kalkandır, doğruluk izzettir. Cehalet zillettir. Anlayış üstünlüktür. Cömertlik, ihtiyaçları elde etme hususunda başarıya ulaşmak demektir. Güzel ahlâk, sevgiyi çeken bir etkendir. Çağını bilen insan, zihinsel karmaşıklıkların saldırısına uğramaz. Sürekli ileriyi düşünüp garantiye alma çabası, karamsarlık nedenidir.
Kişi ile hikmet arasındaki nimet, âlimin varlığıdır. Kişi ile hikmet arasındaki bedbaht ise cahildir. Allah, kendisini bilenin dostu, bilmediği halde biliyormuş gibi görünenin de düşmanıdır. Akıllı insan bağışlayıcı, cahil ise hilebazdır. Saygı görmek istiyorsan yumuşak ol; küçümsenmek istiyorsan sert ol. Aslı saygın olanın kalbi yumuşak olur. Aslı haşin olanın yüreği taş olur. Yükümlülüklerini yerine getirmede kusurlu davranan kimse uçurumlara düşmekten kurtulamaz.
Sonuçtan korkan insan, bilmediği işlere ölçüp biçmeden atılmaktan kaçınır. Bir kimse bilmediği bir şeye burun sokmaya kalkışırsa, burnunun kesilmesine neden olur. Bilmeyen anlamaz. Anlamayan selâmette olmaz. Selâmette olmayan saygı görmez. Saygın olmayan küçülür (ezilir). Küçülen insan alçaklığa ram olur. Durumu bundan ibaret olan insan da pişman olmaya layıktır."
Muhammed b. Yahya merfu olarak rivayet eder ki:
Emirü'l-Mü'minin Ali b. Ebu Tâlib (aleyhisselâm) şöyle buyurdu: "Bir kimsede iyi huylardan bi rinin yerleşik olduğunu sezersem, onu bu iyi niteliğiyle değerlendirir, başka özelliklerinin olmayışını bağışlayabilirim ama bir kimsenin aklının ve dininin olmayışını asla bağışlamam.
Çünkü dinden yoksun olmak, güvenliğin ortadan kalkması anlamına gelir. Korkunun egemen olduğu bir yerde de huzurlu bir hayat yaşamak mümkün değildir. Aklın olmadığı yerde hayat da olmaz. Akılsızlar ancak ölülerle mukayese edilirler."
Meymun b. Ali kanalıyla Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'ın şöyle dediğini rivayet eder: Emîrü'l-Müminin Ali b. Ebu Tâlib (aleyhisselâm) buyurdu ki: "İnsanın kendini beğenmesi, aklının zayıflığının göstergesidir."
"Ey Mufaddal! Akletmeyen kurtulamaz. Bilmeyen de akledemez. Anlayışlı olan kimse, yakında hak ettiği bilgi düzeyine gelecektir. Ağırbaşlı ve yumuşak kimse başarır. İlim kalkandır, doğruluk izzettir. Cehalet zillettir. Anlayış üstünlüktür. Cömertlik, ihtiyaçları elde etme hususunda başarıya ulaşmak demektir. Güzel ahlâk, sevgiyi çeken bir etkendir. Çağını bilen insan, zihinsel karmaşıklıkların saldırısına uğramaz. Sürekli ileriyi düşünüp garantiye alma çabası, karamsarlık nedenidir.
Kişi ile hikmet arasındaki nimet, âlimin varlığıdır. Kişi ile hikmet arasındaki bedbaht ise cahildir. Allah, kendisini bilenin dostu, bilmediği halde biliyormuş gibi görünenin de düşmanıdır. Akıllı insan bağışlayıcı, cahil ise hilebazdır. Saygı görmek istiyorsan yumuşak ol; küçümsenmek istiyorsan sert ol. Aslı saygın olanın kalbi yumuşak olur. Aslı haşin olanın yüreği taş olur. Yükümlülüklerini yerine getirmede kusurlu davranan kimse uçurumlara düşmekten kurtulamaz.
Sonuçtan korkan insan, bilmediği işlere ölçüp biçmeden atılmaktan kaçınır. Bir kimse bilmediği bir şeye burun sokmaya kalkışırsa, burnunun kesilmesine neden olur. Bilmeyen anlamaz. Anlamayan selâmette olmaz. Selâmette olmayan saygı görmez. Saygın olmayan küçülür (ezilir). Küçülen insan alçaklığa ram olur. Durumu bundan ibaret olan insan da pişman olmaya layıktır."
Muhammed b. Yahya merfu olarak rivayet eder ki:
Emirü'l-Mü'minin Ali b. Ebu Tâlib (aleyhisselâm) şöyle buyurdu: "Bir kimsede iyi huylardan bi rinin yerleşik olduğunu sezersem, onu bu iyi niteliğiyle değerlendirir, başka özelliklerinin olmayışını bağışlayabilirim ama bir kimsenin aklının ve dininin olmayışını asla bağışlamam.
Çünkü dinden yoksun olmak, güvenliğin ortadan kalkması anlamına gelir. Korkunun egemen olduğu bir yerde de huzurlu bir hayat yaşamak mümkün değildir. Aklın olmadığı yerde hayat da olmaz. Akılsızlar ancak ölülerle mukayese edilirler."
Meymun b. Ali kanalıyla Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'ın şöyle dediğini rivayet eder: Emîrü'l-Müminin Ali b. Ebu Tâlib (aleyhisselâm) buyurdu ki: "İnsanın kendini beğenmesi, aklının zayıflığının göstergesidir."