İlim ancak Ehl-i Beyt’tedir
İmam Bâkır (a.s.) Hasan Basrîyi kastederek buyurdu ki: “Allah’ın, Nuh (aleyhisselâm)’ı gönderdiği günden bu yana ilim, hep gizlene gelmiştir. Hasan, ister sağa gitsin ister sola gitsin, ilmi Ehl-i Beyt’ten başka bir yerde bulamaz”
30.05.2024 11:10:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
Abdullah b. Süleyman şöyle rivayet eder:
Bir gün yanında Hasan el Basrî'nin, "İlmi gizleyen kimselerin karınlarının kötü kokusu cehennemlikleri rahatsız eder" dediğini söyleyen Basralı Osman adında bir adama, İmam Ebu Ca'fer (Muhammed Bâkır aleyhisselâm)'ın şöyle dediğini duydum: "O zaman Firavun hanedanına mensup olup imanını gizleyen mü'min kişinin de helak olması gerekir! Allah'ın, Nuh (aleyhisselâm)'ı gönderdiği günden bu yana ilim, hep gizlene gelmiştir. Hasan, ister sağa gitsin ister sola gitsin, ilmi Ehl-i Beyt'ten başka bir yerde bulamaz."
Ebu Basir şöyle rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'a, "Onlar ki, sözü dinlerler ve en güzeline uyarlar" (Zümer, 18) ayetini sordum.
Buyurdu ki: "Burada hadis dinleyen ve dinlediği gibi ne fazla ne de eksik, olduğu gibi başkalarına aktaran kimse kastedilmiştir."
Muhammed b. Müslim şöyle rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'a dedim ki: "Senden hadis dinliyorum, sonra buna bazı sözleri ekliyor, bazılarını da çıkarıyorum."
Buyurdu ki: "Eğer anlamı kastediyorsan, bunun bir sakıncası yoktur."
Davud b. Ferkad'dan şöyle rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'a dedim ki: "Sizden dinlediğim bir sözü aynı lafızlarla rivayet etmek istiyorum fakat aklıma gelmiyor." Buyurdu ki: "Bilerek mi unutuyorsun?" Dedim ki: "Hayır."
"Maksadın benim sözlerimin anlamını aktarmak mıdır?" dedi. "Evet" dedim. Buyurdu ki: "Bunun bir sakıncası yoktur." Ebu Basir şöyle rivayet eder: Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'a dedim ki: "Bir hadisi sizden dinliyorum, babanızdan rivayet ediyorum veya babanızdan dinlemişim sizden rivayet ediyorum. Bunun bir sakıncası var mıdır?" Buyurdu ki: "Fark etmez. Ancak babamdan rivayet edersen, benim daha çok hoşuma gider."
Abdullah b. Sinan şöyle rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'a dedim ki: "İnsanlar yanıma geliyorlar ve sizin hadislerinizi benden dinlemek istiyorlar. Hadisleri okumaya başladığımda bir süre sonra yoruluyor ve kendimde devam edecek gücü bulamıyorum."
Buyurdu ki: "Kitabın başından bir hadis, ortasından bir hadis ve sonundan bir hadis oku."
Ahmed b. Ömer el-Hallal şöyle rivayet eder:
Ebu'l-Hasan er-Rıza (Ali b. Musa aleyhisselâm)'a dedim ki: "Bizim arkadaşlarımızdan bir adam, bana bir kitap veriyor ve bu kitaptaki sözleri benden rivayet et, demiyor. Bu kitabın içerdiği sözleri ondan rivayet etmem caiz midir?"
Buyurdu ki: "Kitabın ona ait olduğunu biliyorsan ondan rivayet et."
Es-Sekunî, Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet eder: "Emirü'l Mü'minîn (Ali b. Ebu Tâlib aleyhisselâm) dedi ki: Bir hadisi aktardığınız zaman, onu size anlatan kişiye dayandırın; çünkü eğer bu hadis gerçekse sizin lehinize olur. Şayet yalan ise onun aleyhine olur."
Bir gün yanında Hasan el Basrî'nin, "İlmi gizleyen kimselerin karınlarının kötü kokusu cehennemlikleri rahatsız eder" dediğini söyleyen Basralı Osman adında bir adama, İmam Ebu Ca'fer (Muhammed Bâkır aleyhisselâm)'ın şöyle dediğini duydum: "O zaman Firavun hanedanına mensup olup imanını gizleyen mü'min kişinin de helak olması gerekir! Allah'ın, Nuh (aleyhisselâm)'ı gönderdiği günden bu yana ilim, hep gizlene gelmiştir. Hasan, ister sağa gitsin ister sola gitsin, ilmi Ehl-i Beyt'ten başka bir yerde bulamaz."
Ebu Basir şöyle rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'a, "Onlar ki, sözü dinlerler ve en güzeline uyarlar" (Zümer, 18) ayetini sordum.
Buyurdu ki: "Burada hadis dinleyen ve dinlediği gibi ne fazla ne de eksik, olduğu gibi başkalarına aktaran kimse kastedilmiştir."
Muhammed b. Müslim şöyle rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'a dedim ki: "Senden hadis dinliyorum, sonra buna bazı sözleri ekliyor, bazılarını da çıkarıyorum."
Buyurdu ki: "Eğer anlamı kastediyorsan, bunun bir sakıncası yoktur."
Davud b. Ferkad'dan şöyle rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'a dedim ki: "Sizden dinlediğim bir sözü aynı lafızlarla rivayet etmek istiyorum fakat aklıma gelmiyor." Buyurdu ki: "Bilerek mi unutuyorsun?" Dedim ki: "Hayır."
"Maksadın benim sözlerimin anlamını aktarmak mıdır?" dedi. "Evet" dedim. Buyurdu ki: "Bunun bir sakıncası yoktur." Ebu Basir şöyle rivayet eder: Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'a dedim ki: "Bir hadisi sizden dinliyorum, babanızdan rivayet ediyorum veya babanızdan dinlemişim sizden rivayet ediyorum. Bunun bir sakıncası var mıdır?" Buyurdu ki: "Fark etmez. Ancak babamdan rivayet edersen, benim daha çok hoşuma gider."
Abdullah b. Sinan şöyle rivayet eder:
Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'a dedim ki: "İnsanlar yanıma geliyorlar ve sizin hadislerinizi benden dinlemek istiyorlar. Hadisleri okumaya başladığımda bir süre sonra yoruluyor ve kendimde devam edecek gücü bulamıyorum."
Buyurdu ki: "Kitabın başından bir hadis, ortasından bir hadis ve sonundan bir hadis oku."
Ahmed b. Ömer el-Hallal şöyle rivayet eder:
Ebu'l-Hasan er-Rıza (Ali b. Musa aleyhisselâm)'a dedim ki: "Bizim arkadaşlarımızdan bir adam, bana bir kitap veriyor ve bu kitaptaki sözleri benden rivayet et, demiyor. Bu kitabın içerdiği sözleri ondan rivayet etmem caiz midir?"
Buyurdu ki: "Kitabın ona ait olduğunu biliyorsan ondan rivayet et."
Es-Sekunî, Ebu Abdullah (Ca'fer Sâdık aleyhisselâm)'dan şöyle rivayet eder: "Emirü'l Mü'minîn (Ali b. Ebu Tâlib aleyhisselâm) dedi ki: Bir hadisi aktardığınız zaman, onu size anlatan kişiye dayandırın; çünkü eğer bu hadis gerçekse sizin lehinize olur. Şayet yalan ise onun aleyhine olur."