İktidarla ana muhalefetin "normalleşme" sürecine asla aldanmayın. Bu, milletin yararına asla olmayacak. Neden mi? Çünkü iktidar 22 yıllık iktidarını ana muhalefete, ana muhalefet de 22 yıllık ana muhalefetliğini iktidara borçlu.
Peki, 22 yıldır bu siyaset tablosundan millet hiç fayda gördü mü? Kesinlikle hayır. Ama madenlerimizin talanına, kârlı kamu kuruluşlarımızın ve değerli arazilerimizin elimizden çıkışına bakılırsa bu tablodan yabancılar ve yandaşlar oldukça menfaat elde etti.
Yanlış anlamayın, sadece iktidarın yandaşları değil, muhalefetin yandaşları da.
Milletin bir kısmı zannediyor ki iktidar kendilerine hizmet ediyor, ya da milletin diğer kısmı da zannediyor ki ana muhalefet kendilerinin sözcülüğünü yapıyor! İkisi de yanlış. 22 yıldır yaşadıklarımız gösterdi ki, her ikisi de ülkemizin ve milletimizin zenginliklerinin talan edilmesine kapı açıyor. İşte kayıkçı kavgaları da burada devreye giriyor. Sanki iktidarla muhalefet kapışıyormuş gibi tablo oluşturulup, bu toz duman içinde yapılan talanın üstü örtülüyor.
Burada kritik soru şu: Mayıs 2023 seçimlerini iktidar değil de, ana muhalefet kazansaydı sonuç ne olurdu? En başta şu gerçeği ifade edelim; ana muhalefet bu seçimlerde iktidar olmak istemedi ve iktidar olmamak için de elinden geleni yaptı.
Ama biz yine de değerlendirmemizi yapalım, eğer farzı muhal ana muhalefet iktidar olsaydı, o zaman yine bugün Mehmet Şimşek'in uyguladığı neoliberal politikalar hayata geçirilecekti. Çünkü ekonominin başına Ali Babacan'ın getirileceği ve ABD'de bulunan Daron Acemoğlu'ndan akıl alınacağı belirtiliyordu.
Şimdi bu gerçeklerden yola çıkarak son dönemlerde gündemde olan AKP-CHP normalleşme sürecine ve son olarak yapılan Şimşek-Karatepe görüşmesine bakalım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in görüşmesinden sonra, CHP ekonomi heyetinin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile görüşmesi gündeme gelmişti ve bu görüşme önceki gün gerçekleşti.
4 saatten fazla görüşme gerçekleşmesine rağmen, görüşmenin sonrasında yapılan açıklamalarda yine kayıkçı kavgası çıktı.
CHP'nin Hazine ve Maliye'den sorumlu gölge Bakanı Yalçın Karatepe görüşme sonrası yaptığı açıklamada, asgari ücretin artırılmasını, emekli maaşlarının iyileştirilmesini, tarımsal desteklerin artırılmasını ve vergide adaletin sağlanmasını gündem ettiklerini ama taleplerinin karşılık bulmadığını, anlaşmanın sağlanamadığını açıkladı. Karatepe, "Ancak dört saatin sonunda acı reçeteyi yine vatandaşa çıkaran anlayışlarında bir değişim iradesi olmadığını maalesef gördük" dedi. Tabi, akla takılan soru şu: Bu bahsedilenler sadece 15 dakika sürer, 4 saatten fazla ne konuşuldu?
AKP Artvin Milletvekili Faruk Çelik, Karatepe'nin bu açıklamalarına tepki göstererek, "CHP heyetinin açıklamalarından, bir talimat listesi ile görüşmeye gittikleri anlaşılıyor. Bu bir diyalog değildir. Siyasi istismardır, popülizmdir. Ekonomimizin en son ihtiyaç duyduğu şeylerdir" ifadelerini kullandı.
Bir eleştiri de eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner'den geldi. X hesabından Faruk Çelik'in paylaşımını alıntılayan Metiner, "Katılıyorum. Bu demokratik diyalog değil siyasi körlük ve çapsızlık örneğidir. CHP'nin AK Parti'mizin kayyımı gibi davranmasına gayrı izin verilmemelidir" dedi.
Bakan Şimşek de Faruk Çelik'in paylaşımını alıntılayarak şunları belirtti:
"Görüş ve önerilerini dinlediğimiz 4 saati aşan görüşmede gündeme getirilen tüm konularla ilgili perspektifimizi şeffaf bir şekilde kendilerine anlattık. Önerilerini, demokratik nezaket ve ekonomik-mali gerçekler kapsamında not ettik. Ayrıca uyguladığımız ekonomi programımıza ilişkin detaylı bir de sunum yaptık. Ancak sonrasında görüşmeye ilişkin kamuoyuna yönelik mesajlarının tribün ve taraftar kaygısıyla verilmiş olduğunu izledik. Umarım bu tutum ve yaklaşım diyalog ve normalleşme ruhunu zedelemez."
CHP lideri Özgür Özel de görüşmeyle ilgili şunları söyledi:
"Düne kadar siz değil miydiniz? Bu CHP hep eleştiriyor çözüm önerisi söylemiyor diyen. CHP eleştiriyor ve nasıl çözülmesini söylüyor. Görüşme uzun sürdü ama maalesef aynı dilin konuşulmadığı bir görüşme."
Peki, sonuçta ne oldu? Asgari ücrette bir artış kararı alındı mı?
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ asgari ücrete önümüzdeki ay artış yapılmayacağını, hükümetin enflasyonla mücadeleyi önceliklendirdiklerini söyledi.
Asgari ücretli, emekli istediğini yine alamayacak, vergide adalet asla sağlanamayacak, tarımsal destekler de artırılamayacak.
O koltukta Ali Babacan otursaydı, CHP heyetinin Şimşek'e sunduğu talepleri yerine getirebilecek miydi? Elbette ki hayır.
İki çözümsüzden, bir çözüm çıkmıyor maalesef.
Biz her zaman diyoruz, tekrar altını çizelim: Bu ülkenin ihtiyaç duyduğu asıl yol haritası Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ve bunu uygulayacak tek parti de Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) ve lideri Hüseyin Baş'tır.
- Şimşek döneminde ekonomiye güven kayboldu / 28.06.2024
- İktidar-muhalefet kayıkçı kavgası / 26.06.2024
- İslam âleminin en önemli bayramı: Gadir-i Hum / 25.06.2024
- Hükümetin uygulamaları sebep, kayıt dışılık sonuçtur / 22.06.2024
- Şimşek’in modeli: Yabancı kazanıyor, millet eziliyor / 21.06.2024
- Vatandaşlar bayrama mutsuz giriyor / 15.06.2024
- İşçilere haksızlıkta Esvatini ile yarışıyoruz! / 14.06.2024
- Küresel kumar masasında Türkiye / 12.06.2024
- ‘Resmi’ işsizlik azalıyor, ‘hissedilen’ işsizlik artıyor / 11.06.2024