İklim Kanunu Teklifi niçin eleştiriliyor?
TBMM'de kabul edilen İklim Kanunu Teklifi, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde önemli bir adım olarak görülse de, çeşitli eksiklikler ve eleştirilerle karşı karşıya kaldı
27.02.2025 15:53:00
Fahri Fatih Özcan
Fahri Fatih Özcan





Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Çevre Komisyonu'nda kabul edilen İklim Kanunu Teklifi, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelesini düzenlemeyi amaçlayan bir dizi yasal düzenlemeyi içeriyor. Bu teklif, 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefi gibi önemli hedefler belirlemekte. Ancak bu düzenlemeye yapılan eleştiriler de tartışmalara neden oldu. Peki, bu eleştirilerin sebebi ne ve eleştirenler ne söylüyor?
Eleştiriler ve endişeler
İklim Ağı, kanun teklifinin sivil toplum kuruluşlarını sürece dahil etmediğini ve hesap verebilirlik mekanizmalarının yetersiz olduğunu belirtti. Bu durum, iklim politikasında denetim ve şeffaflık sağlamaktan uzak kalındığı eleştirilerine yol açtı.
Eleştirilere göre, kanun teklifinde kömür, petrol ve gaz kullanımının sonlandırılmasına dair somut bir hedef bulunmuyor. Bunun yerine, henüz uygulanabilirliği kanıtlanmamış karbon yakalama ve depolama teknolojilerine vurgu yapılmaktadır. Bu durum, iklim değişikliğiyle mücadeleyi ertelediği eleştirilerine neden oldu.
Muhalefet milletvekilleri, kanun teklifinin çevresel düzenlemeler ve yaptırımlar içermediğini, bu nedenle iklim kriziyle etkin bir mücadele sağlanamayacağını belirtmişlerdir. Örneğin, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, valiliklerin sanayi tesislerinde denetim yapma yetkisine sahip olup olmayacağı konusunda endişelerini dile getirdi.
İklim Ağı, elde edilecek gelirlerin yalnızca özel sektörün yeşil dönüşümüne ayrıldığını, çalışanlar ve hane halkları yararına kullanılmasına yönelik bir düzenleme bulunmadığını belirtildi. Daha adaletli bir gelir dağılımı mekanizmasının oluşturulması gerektiği vurgulanıyor.
Sivil toplum kuruluşları temsilcileri, kanun teklifinin fosil yakıtlardan kademeli çıkışa dair somut bir vizyon sunmadığını ve piyasa mekanizmalarına fazla bağımlı olduğunu eleştiriyor. Bu durum, iklim krizinin çözümünde somut politikaların önemine vurgu yapmakta.
Sonuç olarak TBMM'de kabul edilen İklim Kanunu Teklifi, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde önemli bir adım olarak görülse de, çeşitli eksiklikler ve eleştirilerle karşı karşıya kaldı. Şeffaflık, fosil yakıtların terk edilmesi, yaptırımların yetersizliği ve adil geçiş mekanizmasının eksikliği gibi konular, kanun teklifinin etkinliğini sorgulayan başlıca eleştiriler. Bu eleştirilerin dikkate alınarak, kanun teklifinin yeniden düzenlenmesi ve daha kapsamlı bir iklim politikası oluşturulması gerekmekte.
Eleştiriler ve endişeler
İklim Ağı, kanun teklifinin sivil toplum kuruluşlarını sürece dahil etmediğini ve hesap verebilirlik mekanizmalarının yetersiz olduğunu belirtti. Bu durum, iklim politikasında denetim ve şeffaflık sağlamaktan uzak kalındığı eleştirilerine yol açtı.
Eleştirilere göre, kanun teklifinde kömür, petrol ve gaz kullanımının sonlandırılmasına dair somut bir hedef bulunmuyor. Bunun yerine, henüz uygulanabilirliği kanıtlanmamış karbon yakalama ve depolama teknolojilerine vurgu yapılmaktadır. Bu durum, iklim değişikliğiyle mücadeleyi ertelediği eleştirilerine neden oldu.
Muhalefet milletvekilleri, kanun teklifinin çevresel düzenlemeler ve yaptırımlar içermediğini, bu nedenle iklim kriziyle etkin bir mücadele sağlanamayacağını belirtmişlerdir. Örneğin, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, valiliklerin sanayi tesislerinde denetim yapma yetkisine sahip olup olmayacağı konusunda endişelerini dile getirdi.
İklim Ağı, elde edilecek gelirlerin yalnızca özel sektörün yeşil dönüşümüne ayrıldığını, çalışanlar ve hane halkları yararına kullanılmasına yönelik bir düzenleme bulunmadığını belirtildi. Daha adaletli bir gelir dağılımı mekanizmasının oluşturulması gerektiği vurgulanıyor.
Sivil toplum kuruluşları temsilcileri, kanun teklifinin fosil yakıtlardan kademeli çıkışa dair somut bir vizyon sunmadığını ve piyasa mekanizmalarına fazla bağımlı olduğunu eleştiriyor. Bu durum, iklim krizinin çözümünde somut politikaların önemine vurgu yapmakta.
Sonuç olarak TBMM'de kabul edilen İklim Kanunu Teklifi, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadelesinde önemli bir adım olarak görülse de, çeşitli eksiklikler ve eleştirilerle karşı karşıya kaldı. Şeffaflık, fosil yakıtların terk edilmesi, yaptırımların yetersizliği ve adil geçiş mekanizmasının eksikliği gibi konular, kanun teklifinin etkinliğini sorgulayan başlıca eleştiriler. Bu eleştirilerin dikkate alınarak, kanun teklifinin yeniden düzenlenmesi ve daha kapsamlı bir iklim politikası oluşturulması gerekmekte.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.