Erdoğan katıldığı bir televizyon programında, konu çocuklara gelince şunları söyledi ve ağladı: "Kızım kapıma pusula iliştirdi. Baba bir gününü de bize ayır." Burada ne diyeceğimi şaşırdım. Ama şunun altını çizerim ki Bu olay sadece duygu sömürüsüdür. Çocuklarının bir eli yağda, bir eli balda. Ben sizleri bu pusula ile fazla meşgul etmeyeceğim. Bir başka pusuladan bahsedeceğim.Bir işçi arkadaşımızla aramızda geçen sohbeti sizlere aktarmak istiyorum.İşçi arkadaşımızın 3 tane çocuğu var. 2 tanesi okuyor. İşçi arkadaşımız gün bulup yiyor, gün geliyor bulup yiyemediğini söylüyor. Buna rağmen ülkenin kötü şartlarına karşı mücadele ettiğini belirtiyor. Sohbet biraz daha koyulaşıyor. İşçi arkadaşımız, "çocuklarım da benim hayat mücadelemi bildikleri için buldukları ile kanaat ediyor. Okuldan para istiyorlar, bazen gönderemiyorum. Bir tanesi yırtık ayakkabı ile okula gidiyor. Diğerinin de yırtılmak üzere ama alamıyorum. Bırakın harçlık vermeyi baba olarak birçok ihtiyaçlarını göremiyorum, yüreğim yanıyor ama ne yapayım" demekle yetiniyor. İşçi arkadaşımız sohbet koyulaştıkça ağlayarak sözlerine devam ediyor: "Çocuklarımı çok seviyorum, onların da beni çok sevdiğini biliyorum. Ayakkabısı yırtık olan 'baba bana ayakkabı al' diyemiyor. Çünkü durumumuzu biliyor." Geçen sabah büyük kızım, cebime bir not yazmış, diyerek göz yaşlarına boğuluyor. İşçi arkadaşımız devam ediyor. Bize notu aktarıyor: "Baba artık bu ayakkabı giyilecek gibi değil, ne olursun yalvarıyorum bana bir ayakkabı al. Seni seviyorum." İşçi arkadaşımız bu notu okuyunca yıkıldığını belirtiyor. Fazla uzatmayacağım işçi arkadaşımızla sohbetimiz hıçkırıklar arasında devam ediyor... İşçi kardeşimizi dinlediğimde ben de göz yaşlarımı tutamadım, ağladım. Verdiği hayat mücadelesi bu ülkeyi bu duruma düşürenlerin ibret alması gereken bir olaydır. Buradan Başbakan Erdoğan'a seslenmek istiyorum. Siz çocuklarınıza zaman ayıramadığınız için ağlıyorsunuz. Yönettiğiniz ülkemizdeki babalar ise çocuklarının ihtiyaçlarını göremedikleri için ağlıyor, okula giderken cebine harçlık koyamadıkları için ağlıyor, çocuklarına ekmek götüremedikleri için ağlıyorlar, ayakkabı alamadıkları için ağlıyorlar. Siz çocuğunuzun pusulasına ağlayacağınıza, işçi kardeşimizin çocuğunun pusulasına ağlamanız gerekmektedir. Çünkü bu milleti bu hale sizler getirdiniz. Sizler kendi çocuklarınızın pusulalarından bahsedeceğinize, halkımızın çocuklarının pusulalarını sormanız gerekmektedir.
İsmail Çetin / diğer yazıları
- Geç kalmadan İsmail Kartal gelmeli / 24.10.2024
- Alevilik yol, Bektaşilik tariki medeniyettir / 16.10.2024
- Atatürk’ümüzü de, dinimizi de rahat bırakın / 05.09.2024
- İmam Hüseyin Hak adına Kerbela’ya gitmiştir / 18.07.2024
- Fenerbahçe’miz kazandı / 11.06.2024
- Ülkemizin manevi başkenti Hacıbektaş’tır / 26.12.2023
- Asgari ücret zammından taraflar mutsuz oluyor! / 24.12.2023
- Dinci ve Kemalist aynı kapıya çıkar / 14.12.2023
- Türk Devletleri Ehl-i Beyt nefesiyle kurulmuş, yörüngeden çıkınca yıkılmıştır / 12.12.2023
- Türk devletleri niye yıkıldı? / 11.12.2023
- Alevilik yol, Bektaşilik tariki medeniyettir / 16.10.2024
- Atatürk’ümüzü de, dinimizi de rahat bırakın / 05.09.2024
- İmam Hüseyin Hak adına Kerbela’ya gitmiştir / 18.07.2024
- Fenerbahçe’miz kazandı / 11.06.2024
- Ülkemizin manevi başkenti Hacıbektaş’tır / 26.12.2023
- Asgari ücret zammından taraflar mutsuz oluyor! / 24.12.2023
- Dinci ve Kemalist aynı kapıya çıkar / 14.12.2023
- Türk Devletleri Ehl-i Beyt nefesiyle kurulmuş, yörüngeden çıkınca yıkılmıştır / 12.12.2023
- Türk devletleri niye yıkıldı? / 11.12.2023