İcmal'den 'Kur'an ve Evren' semineri
İcmal Gençlik Derneği'nin 'Kur'an ve Evren' konulu seminerinde Uzay ve Astronomi Mühendisi Abdulkadir Köker, evrenin gizemi hakkında Kur'an'da bildirilmiş olan hakikatleri görsel öğeler eşliğinde gençlere anlattı
04.04.2018 00:00:00
SELİM AYANOĞLU - BURAK KARATAŞOĞLU / ANKARA
İcmal Gençlik Derneği Ankara Şubesi, farklı konu ve konuklarla seminerler gerçekleştirmeye devam ediyor. "KUR'AN VE EVREN" konulu seminerde Uzay ve Astronomi Mühendisi Abdulkadir Köker, evrenin gizemi hakkında Kur'an-ı Kerim'de bildirilmiş olan hakikatleri görsel öğeler eşliğinde gençlere anlattı.
Köker, şöyle konuştu: "Yaratılışa ilişkin sorular insanlığı ilk zamanlardan beri meşgul etmiştir. Kâinat nasıl, ne zaman ve niçin oluştu soruları tarih boyunca cevap aramıştır. Neticede kâinatın oluşumuna ilişkin bazı teoriler geliştirilmiştir. Önceleri dünyanın dönmediği ve evrenin merkezi olduğu sanılan sabit evren modeli ortaya konmuştur. Fakat gecenin gündüzün oluşumu, mevsimlerin döngüsü derken dünyanın güneşin ve her şeyin döndüğü düşüncesi gelişmiştir. Bu düşüncenin gelişmesi için yüzlerce yıl sürdüğü halde bu gerçekler günümüzden 1400 yıl evvel Kur'an'da bizlere bildirilmişti. "Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde akıl sahiplerine deliller vardır." (Ali İmran /190)
"Güneş de yörüngesinde yürüyüp gitmektedir. Bu güçlü ve bilgin olan Allah'ın kanunudur. Ay için de sonunda kuru bir hurma dalına döneceği konaklar tayin etmişizdir." (Yasin/ 38-39) Bu ve benzeri ayetler Müslüman bilim insanlarını çeşitli astronomik araştırmalara sevk etmiştir. İslam'ın baskın kültür olduğu dönemlerde fizik ve astronomi sahasında Müslüman bilim insanları insanoğlunun kafasını meşgul eden sorulara cevap aramışlar ve Kur'an merkezli çözümler üretmişlerdir.
Büyük patlama teorisinde bulunan evrenin genişlemesi olayı 1400 yıl önce Kur'an'da şöyle ifade edilmektedir: "Biz göğü büyük bir kudretle bina ettik. Ve şüphesiz biz onu genişleticiyiz." (Zariyat, 51/47) Burada çok önemli bir nükte vardır. Evrenin genişleme hızı ile ilgili değerler tam da insanlığın yaşayabileceği bir evren oluşturacak şekildedir. Bu değerler en ufak değişiklik arz etseydi şu an gördüğümüz evren ve canlılık oluşamazdı. Bu değerlerin şans eseri denk gelmesi mümkün değildir ve evrendeki muazzam düzen, Kur'an'da birçok ayette insanoğluna bildirilmiştir.
Evrendeki düzen herkesi şaşkına çevirmektedir. Her detay ince ince hesaplanmıştır ve Allah'ın kudretini göstermektedir. Kur'an'da evrenle ilgili pek çok gizem mevcuttur. "Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde akıl sahiplerine şüphesiz deliller vardır." (Al-i İmran /190) Ancak akıl ve iman bir arada kullanılabilirse insan bir noktaya varabilir ve maddenin ardındaki gerçeği görebilir."
İcmal Gençlik Derneği Ankara Şubesi, farklı konu ve konuklarla seminerler gerçekleştirmeye devam ediyor. "KUR'AN VE EVREN" konulu seminerde Uzay ve Astronomi Mühendisi Abdulkadir Köker, evrenin gizemi hakkında Kur'an-ı Kerim'de bildirilmiş olan hakikatleri görsel öğeler eşliğinde gençlere anlattı.
Köker, şöyle konuştu: "Yaratılışa ilişkin sorular insanlığı ilk zamanlardan beri meşgul etmiştir. Kâinat nasıl, ne zaman ve niçin oluştu soruları tarih boyunca cevap aramıştır. Neticede kâinatın oluşumuna ilişkin bazı teoriler geliştirilmiştir. Önceleri dünyanın dönmediği ve evrenin merkezi olduğu sanılan sabit evren modeli ortaya konmuştur. Fakat gecenin gündüzün oluşumu, mevsimlerin döngüsü derken dünyanın güneşin ve her şeyin döndüğü düşüncesi gelişmiştir. Bu düşüncenin gelişmesi için yüzlerce yıl sürdüğü halde bu gerçekler günümüzden 1400 yıl evvel Kur'an'da bizlere bildirilmişti. "Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde akıl sahiplerine deliller vardır." (Ali İmran /190)
"Güneş de yörüngesinde yürüyüp gitmektedir. Bu güçlü ve bilgin olan Allah'ın kanunudur. Ay için de sonunda kuru bir hurma dalına döneceği konaklar tayin etmişizdir." (Yasin/ 38-39) Bu ve benzeri ayetler Müslüman bilim insanlarını çeşitli astronomik araştırmalara sevk etmiştir. İslam'ın baskın kültür olduğu dönemlerde fizik ve astronomi sahasında Müslüman bilim insanları insanoğlunun kafasını meşgul eden sorulara cevap aramışlar ve Kur'an merkezli çözümler üretmişlerdir.
Büyük patlama teorisinde bulunan evrenin genişlemesi olayı 1400 yıl önce Kur'an'da şöyle ifade edilmektedir: "Biz göğü büyük bir kudretle bina ettik. Ve şüphesiz biz onu genişleticiyiz." (Zariyat, 51/47) Burada çok önemli bir nükte vardır. Evrenin genişleme hızı ile ilgili değerler tam da insanlığın yaşayabileceği bir evren oluşturacak şekildedir. Bu değerler en ufak değişiklik arz etseydi şu an gördüğümüz evren ve canlılık oluşamazdı. Bu değerlerin şans eseri denk gelmesi mümkün değildir ve evrendeki muazzam düzen, Kur'an'da birçok ayette insanoğluna bildirilmiştir.
Evrendeki düzen herkesi şaşkına çevirmektedir. Her detay ince ince hesaplanmıştır ve Allah'ın kudretini göstermektedir. Kur'an'da evrenle ilgili pek çok gizem mevcuttur. "Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde akıl sahiplerine şüphesiz deliller vardır." (Al-i İmran /190) Ancak akıl ve iman bir arada kullanılabilirse insan bir noktaya varabilir ve maddenin ardındaki gerçeği görebilir."