AB ve ABD bu iki başlık, Türkiye gündemini teslim aldı. Hiçbir haber, konuşma ya da ziyaret AB ve ABD çerçevesinden bağımsız değil.
Bazen gündemin derinliklerinde ama çoğu kere artan oranda haberin hemen ilk cümlesinde, bu iki kavram var.
AB ve ABD Türkiye'yi öylesine teslim almış ki, hiçbir konu bu kıskaca alma sürecinin dışında kalamıyor. Kalamıyor çünkü, sözkonusu iki kavramın oluşturduğu çerçeve dışında bir gündemin anlam kazanması ya da anlaşılması mümkün değil.
Türkiye'nin oltanın ucundaki yem misali takıldığı gündeme bir bakalım. "Aslında ne oldu, ne demek istendi"yi bir analiz edelim. Sonucun ya da başlangıcın hep AB ve ABD'ye aktığını birlikte göreceğiz.
Haber: Talabani Ankara'da...
Haberin anlamı şu: ABD Irak'a operasyon düzenleme konusunda hem kararını verdi, hem de yöntemini belirledi. Vietnam sendromlu ve Afganistan korkulu Washington, Irak batağına Yankee'lerini sokmak istemiyor. Bunun içinse operasyon düzenleyeceği ülkenin mümkünse bizzat dahilinden, değilse ekonomisi en zayıf dümüş (!) komşu bir coğrafyadan sıcak asker desteği almak istiyor. Talabani işte bu talebin ilk adresi...
KYP lideri Mart ayı içinde Washington'da yapılacak, muhalifler toplantısınında en önemli iki isminden birisi. Şimdi Türkiye pek de güvenemediği bu "ilk adres"ten, ABD taleplerine direnç için söz alıyor. Talabani'ye tarihi hatırlatıyor.
İşte bakın "Talabani Ankara'da" haberinden, içinde defalarca ABD geçen bir yazı çıktı. Devam edelim...
Haber: Bahçeli Yılmaz'ı sorumsuzlukla suçladı...
Şimdi diyeceksiniz ki bu haberin AB ile ABD'yle ne ilgisi var? Hemen söyleyelim.
Ortaklar A.Ş.nin ulusal programın uygulanması konusunda, aslında hiç bir görüş ayrılığı yok. Hatta AB'nin Ankara temsilcilerine verilen her yemekte "en iyi AB'ci biziz" mesajı veriyorlar. MHP'li Yahnici, "Biz tek başımıza iktidar olsaydık AB'ye çoktan girmiştik" sözünü bile etti.
Peki öyleyse MHP ve ANAP niye birbirine kırılgan ve sıkıntılı?
Konu tamamen tabana selam, yola devam politikasıyla ilgili.
Nihayet sabah saatlerinde kavga eden iki ortak, 3. ortağın kontağıyla akşam saatlerinde kameraların önüne geçti ve AB imanını tazeledi:
AB konusunda hiç bir görüş ayrılığımız yok. Sonuna kadar gideceğiz...
"Bahçeli Yılmaz'ı sorumsuzlukla suçladı" haberinin içinden kaç tane AB çıktı hesabını siz yapın...
Devam edelim.
Haber: "Diyarbakır'da
petrol bulundu"
Haber bu. Şimdi diyeceksiniz ki bu masum haberle AB'nin, ABD'nin ne alakası var? Onu da açıklayalım:
Prof. Dr. Haydar Baş bey uzunca bir süredir bas bas bağırıyor "Türkiye hazine üzerindeki dilencilere benziyor" diye... Yeraltı zenginliklerimizle ülkenin tüm sorunlarının çözüleceğine dair bilgiler veriyor, araştırmalar yayınlıyor.
Tabi bu tespitte kritikte bir soru var. Yeraltında zengin madenlerimiz, örneğin petrolümüz varsa niye çıkarılamıyor ya da engel olanlar kimler?
Petrolün var olduğunu Diyarbakır'daki şu son "Arap ışığı" kuyusu ıspat etti. Engel olanlarsa maalesef ABD ve batılı firmalar.
Hatta bölgede açtıkları pek çok sondajda petrol buldukları halde, yoktur diyerek kuyuların üstünü kapattıkları biliniyor... Çünkü AB ve ABD güçlü bir Türkiye istemiyor.
Petrolün şimdi bulunmasının nedeni de korkarım, tahkim ve bölgenin yabancılara açılmış olmasıyla ilgili.
Bakınız işte, Diyarbakır'da bulunan petrolün yolu nasıl da AB'ye çıkıyor!
Sorun adreside üretiyor
Fotoğrafın karelerini çoğaltabiliriz. ama resim değişmiyor. AB ve ABD Türkiye'yi teslim alma sürecinde...
AB, ABD tartışmaları İsmail Cem'i ne kadar rahatsız ederse etsin gündem, siyasetin skalasını da değiştiriyor. Sıkıntılar uyanışı, sorunlar çözümü beraberinde getiriyor.
Temel ayraç şimdi şu soruda gizlidir.Kimler AB'ye ABD'ye evet diyor. Kimler demiyor? Gerisi laf-ü güzaf...
Bazen gündemin derinliklerinde ama çoğu kere artan oranda haberin hemen ilk cümlesinde, bu iki kavram var.
AB ve ABD Türkiye'yi öylesine teslim almış ki, hiçbir konu bu kıskaca alma sürecinin dışında kalamıyor. Kalamıyor çünkü, sözkonusu iki kavramın oluşturduğu çerçeve dışında bir gündemin anlam kazanması ya da anlaşılması mümkün değil.
Türkiye'nin oltanın ucundaki yem misali takıldığı gündeme bir bakalım. "Aslında ne oldu, ne demek istendi"yi bir analiz edelim. Sonucun ya da başlangıcın hep AB ve ABD'ye aktığını birlikte göreceğiz.
Haber: Talabani Ankara'da...
Haberin anlamı şu: ABD Irak'a operasyon düzenleme konusunda hem kararını verdi, hem de yöntemini belirledi. Vietnam sendromlu ve Afganistan korkulu Washington, Irak batağına Yankee'lerini sokmak istemiyor. Bunun içinse operasyon düzenleyeceği ülkenin mümkünse bizzat dahilinden, değilse ekonomisi en zayıf dümüş (!) komşu bir coğrafyadan sıcak asker desteği almak istiyor. Talabani işte bu talebin ilk adresi...
KYP lideri Mart ayı içinde Washington'da yapılacak, muhalifler toplantısınında en önemli iki isminden birisi. Şimdi Türkiye pek de güvenemediği bu "ilk adres"ten, ABD taleplerine direnç için söz alıyor. Talabani'ye tarihi hatırlatıyor.
İşte bakın "Talabani Ankara'da" haberinden, içinde defalarca ABD geçen bir yazı çıktı. Devam edelim...
Haber: Bahçeli Yılmaz'ı sorumsuzlukla suçladı...
Şimdi diyeceksiniz ki bu haberin AB ile ABD'yle ne ilgisi var? Hemen söyleyelim.
Ortaklar A.Ş.nin ulusal programın uygulanması konusunda, aslında hiç bir görüş ayrılığı yok. Hatta AB'nin Ankara temsilcilerine verilen her yemekte "en iyi AB'ci biziz" mesajı veriyorlar. MHP'li Yahnici, "Biz tek başımıza iktidar olsaydık AB'ye çoktan girmiştik" sözünü bile etti.
Peki öyleyse MHP ve ANAP niye birbirine kırılgan ve sıkıntılı?
Konu tamamen tabana selam, yola devam politikasıyla ilgili.
Nihayet sabah saatlerinde kavga eden iki ortak, 3. ortağın kontağıyla akşam saatlerinde kameraların önüne geçti ve AB imanını tazeledi:
AB konusunda hiç bir görüş ayrılığımız yok. Sonuna kadar gideceğiz...
"Bahçeli Yılmaz'ı sorumsuzlukla suçladı" haberinin içinden kaç tane AB çıktı hesabını siz yapın...
Devam edelim.
Haber: "Diyarbakır'da
petrol bulundu"
Haber bu. Şimdi diyeceksiniz ki bu masum haberle AB'nin, ABD'nin ne alakası var? Onu da açıklayalım:
Prof. Dr. Haydar Baş bey uzunca bir süredir bas bas bağırıyor "Türkiye hazine üzerindeki dilencilere benziyor" diye... Yeraltı zenginliklerimizle ülkenin tüm sorunlarının çözüleceğine dair bilgiler veriyor, araştırmalar yayınlıyor.
Tabi bu tespitte kritikte bir soru var. Yeraltında zengin madenlerimiz, örneğin petrolümüz varsa niye çıkarılamıyor ya da engel olanlar kimler?
Petrolün var olduğunu Diyarbakır'daki şu son "Arap ışığı" kuyusu ıspat etti. Engel olanlarsa maalesef ABD ve batılı firmalar.
Hatta bölgede açtıkları pek çok sondajda petrol buldukları halde, yoktur diyerek kuyuların üstünü kapattıkları biliniyor... Çünkü AB ve ABD güçlü bir Türkiye istemiyor.
Petrolün şimdi bulunmasının nedeni de korkarım, tahkim ve bölgenin yabancılara açılmış olmasıyla ilgili.
Bakınız işte, Diyarbakır'da bulunan petrolün yolu nasıl da AB'ye çıkıyor!
Sorun adreside üretiyor
Fotoğrafın karelerini çoğaltabiliriz. ama resim değişmiyor. AB ve ABD Türkiye'yi teslim alma sürecinde...
AB, ABD tartışmaları İsmail Cem'i ne kadar rahatsız ederse etsin gündem, siyasetin skalasını da değiştiriyor. Sıkıntılar uyanışı, sorunlar çözümü beraberinde getiriyor.
Temel ayraç şimdi şu soruda gizlidir.Kimler AB'ye ABD'ye evet diyor. Kimler demiyor? Gerisi laf-ü güzaf...
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021