Değişik vesilelerle ifade etmeye çalıştığım gibi gerek içimizden, gerek dışımızdan bazı odaklar İslam âlemindeki ibadet ruhunu söndürmek, tevhid akidesini bozabilmek için çeşitli oyunları tezgâhlarlar.
Günlük hayatımıza bir gelenek olarak girmiş ve ibadete-hayra teşvik eden bazı güzellikler üzerinde şaibe oluşturarak bunu yapıyorlar. Dilerseniz size bir hatıramdan bahsederek ne anlatmak istediğimi daha net açıklayayım:
Hiç unutmam, bir dönem bizim Akçaabat'ımızda bir müftü bir arkadaşımız vardı. Oturduk, konuşuyoruz. "İlk namaz çöreği yoktur" diyordu. "Hocam! Tamam, yoktur. Bunu biz 'ilk namaz' dediğimiz mübarek kandil gecesinde dağıtıyoruz. Ne mahsuru vardır? Bana de ki şu yönden bu iş haramdır" diye karşılık verdim.
Durdu. "Hakikaten yahu, hiçbir mahsuru da yoktur" dedi. Şimdi dinen yanlış olduğu düşünülen bu uygulamada fakiri sevindirmek vardır. Elinde bir tane ilk namaz çöreğiyle evine gidiyorsun. Çoluk çocuğunla iftar ediyorsun. Bayram ediyorsun. Bir hava yaşıyorsun. Bir maneviyat yaşıyorsun. Allah'ı hatırlıyorsun. Bu, ibadet değil mi? Bunun neresi yanlış!
O müftü arkadaş -Allah rahmet eylesin- vefat ederken demiş ki: "Çok yanlışlara saptık. Allah bizi ayıktırdı. Ama ayıkamadık."
Evet, bu sözleri sarfeden bir müftü idi. Maalesef o da böyle dedikodularla ömrünü tüketti. İnsanları bu tür taatlerden, ibadetlerden mahrum bıraktı.
Onun için tavsiyemiz şudur ki: Bu tür çıkışlara kulak vererek ibadetten, hayırdan uzak kalmayın. İbadete mutlaka devam edin. Bu türden şeyler hurafedir, yalandır, iftiradır.
Bunları söylemek, söyleyenleri tasdik etmek ve onları yaymak, İslam'ın ruhunu hedefleyenlerin taşeronluğunu yapmaktır. İslam'ı yıkmak isteyen, tahrip etmek isteyenlerin adamı olmaktır.
Bu tip insanlar toplum içerisinde nasıl tanıtılırsa tanıtılsın şu netice ortaya çıkıyorsa bu insanlardan uzak durmalıyız: "Ben bu adamı dinlemeden önce imanım kuvvetli idi. Daha çok ibadet yapardım. Dinledikten sonra, şüphelerim arttı; ibadetim azaldı, imanım bozuldu, Allah'a olan itikadım bozuldu."
Burada yeri gelmişken, zikir konusunu ele aldığımız geniş çaplı eserlerimiz var. Bu eserler incelendiğinde görülecektir ki; zikir konusunda ne kadar ayet-i kerime, hadis-i şerif, ulema sözü varsa bu eserlerin münderecatında mevcuttur. Okuyunca görülecektir ki; bütün bu iddialar tamamen hurafedir, bâtıldır, bazıları adına bedava ya da paralı avukatlık yapmaktır.
Cehennem'den azad olmak
Cehennemden azad olmak demek, insanın nefsanî te-mizliğini yapmış, bütün ah- lak-ı zemimesini geride bırakmış, kâmil kul insan haline gelmiş olması demektir.
Cenab-ı Hakk'ın rızasını kazanmak üzere tuttuğumuz oruçlar, kıldığımız namazlar, yaptığımız zikrullahlar ve sair ibadetler bizi bu hale getiriyor.
Yine bol bol salat ü selam okumamız tavsiye edilmiştir. İşte bunlar taat, iba-dettir. Bunlarla birlikte Allah'a takarrub edilir, yaklaşılır.
Bunun karşılığı olarak Cenab-ı Hak bize tecelli eder. Kalbimiz yıkanır, temizlenir. İşte bu hâl kulun Cennet'lik olmasının, azab-ı elimden kurtulmasının alametidir, işaretidir.
Cenab-ı Hakk'tan cümlemizi bu üstün vasıflara eriştirmesini niyaz ediyoruz." (Prof. Dr. Haydar Baş, İcmal Dergisi Ağustos 2014)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
- Yazık, çok yazık / 18.04.2025
- Yeni demokrasi anlayışı ve gençler / 17.04.2025
- Ne için 'değerli yalnızlık'? / 16.04.2025
- BOP'un bahanesi demokrasi / 15.04.2025
- İmam Muhammed Mehdi (a.s.) / 14.04.2025
- İmam Hasan El-Askeri (a.s.) / 13.04.2025
- İmam Hadi (a.s.) / 12.04.2025
- İmam Muhammed Takî (a.s) / 11.04.2025
- İmam Rıza (a.s.) / 10.04.2025
- İmam Musa Kazım (a.s.) / 09.04.2025
- Yeni demokrasi anlayışı ve gençler / 17.04.2025
- Ne için 'değerli yalnızlık'? / 16.04.2025
- BOP'un bahanesi demokrasi / 15.04.2025
- İmam Muhammed Mehdi (a.s.) / 14.04.2025
- İmam Hasan El-Askeri (a.s.) / 13.04.2025
- İmam Hadi (a.s.) / 12.04.2025
- İmam Muhammed Takî (a.s) / 11.04.2025
- İmam Rıza (a.s.) / 10.04.2025
- İmam Musa Kazım (a.s.) / 09.04.2025