Bir büyük zat tanıdım. Hayatımda beni en fazla etkileyen de o zattır. Allah, gani gani rahmet eylesin. Mustafa Hayri Öğüt (ks) Hazretleri. Onun nefesi mis gibi kokardı. Ama bir secdeye gittiği zaman en az yarım saat sürerdi. O göz yaşları... Bir gün, Afyon/Sandıklı'da kaplıcalardayız. Ben de hizmettinde bulunmak için yanındayım. Yunus'un Divanı'nı okuyoruz. Baktım öyle güzel, öyle tatlı bir koku ki, o nefes başka bir alem. Dedim, "Bu ne güzel koku. Ne güzel nefes". Dedi ki, "Evlat! Aşık odur ki, nefesini Hakk'tan alır, Hakk'a verir." Görünüşte insanlar bir mekandadır. Ama hakikatte çok farklı alemdedir. Namaz bir sevdadır. Sen bu hali yaşayacaksın da, iki rekat imiş, üç rekat imiş hesabını yapacaksın. Bazıları kalkar konuşur: "İşte Cum'a namazı şudur, budur..." diye. Farabi felsefecidir biliyorsunuz. "Ben Allah'ın varlığını bin bir delille ispat edeceğim" demiş. "Farabi, Allah'ın varlığını bin bir delille ispat edecek" diye münadiler çıkmış. Yaşlı bir nineye rastlamışlar. "Haydi bakalım! Farabi'yi sen de dinle" demişler. O da demiş ki: "Delinin zoruna bak! Demek ki o, Allah'tan bin bir şüphe ediyor ki bin bir delille ispat edecek." Namaz kılarken sen Allah'la neyin pazarlığını yapıyorsun ki?! Yok efendim, geçmiştekiler yanılmış da, onlar yanılmamış?! Bir İmamı Azam ki, yatsının namazının abdesti ile kırk yıl sabahlara kadar ibadet etmiş.Ben çok açık ve net konuşuyorum. Kendi yakınlarımdan İmamı Azam kadar değilse de, ibadetten en az bu kadar zevk alan insanlar tanıyorum. Bu bir sevdadır. Bunun üçüne, beşine bakılmaz. Devamlı kılınır. Allah, o kılanlardan, o feyzi, muhabbeti alanlardan ve o yolda olanlardan eylesin.Bu erdemli, olgun kamil insanın birçok vasıfları var. Bu vasıflardan biri olan "tevekkül" hakkında ise, şunları söyleyebiliriz. Olgun insan, erdemli insan, İslam literatüründe yeri herkes tarafından çok iyi bilinen "kamil insan" üzerine bir kaç cümle konuşmakta büyük faydalar var. Bir defa bugün bizim, sadece toplumumuz için değil, bütün toplumlar için, bütün kurum ve kuruluşlar için ihtiyacımız olduğunu kabul ettiğimiz asıl faktör, muhtaç olunan asıl husus varlıktır insan.