Hz. Mâsume’nin Ziyaretnâmesi
Mukaddes mezarın yanına vardığında kabrin başucunda durup kıbleye doğru yönel. Otuz dört defa Allahuekber, otuz üç defa Subhanallah, otuz üç defa da Elhamdulillah de; sonra şu ziyaretnâmeyi oku
09.09.2024 08:33:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
Âyetullah Uzma Vehîd Horasanî, Hz. Mâsume için şöyle bir şiir yazmıştır:
Ey aklın kızı, dinin kız kardeşi
Sen izzet ve şeref cevherisin
İsmet, Seninle gezer her dem
Ey yanında ilim ve amel bulunan
Sen ey insanlık tâcının cevheri
Ey hatemiyetin kutlu mührü
Şeytan 'kum' deyince kalkmıştı
Sonra da Senin tahtını Kum'a koymuşlardı
Cennet oldu burası, Havva'nın mekânı
İlahî nâmusun yeri işte burası
Senin Harem'inde akıl mat olur
Türbenin toprağıyla can hayat bulur
Burada saklı beden, bilsen kimindir
Cihanın bedeninde yüce bir candır
Nur saçan bu ay, ışıldayan hilal
Kum ile Horasan'dan yansıyan bir ışıktır
İran'ın her yanı nuranî ruhlarla doldu
Işık saçan bu iki nura lamba oldu
Bu haremlerden dile artık ne dilersen
Cevabı Allah'tan gelir, Arş'tan ve Kürsî'den
Herkes bir ümitle kapına varır
Vahidî'yse onlardan daha muhtaçtır."
Türbenin tozunun alınması geleneği
Türbenin sınırları içerisinde birçok muhterem mekânlar bulunduğundan buraya "Harem" (hürmete şâyan) denilmiştir. Bu yüzden, rivâyetlerde belirtilen ziyaret âdâbına uyarak Harem-i Şerif'in ihtiramını hakkıyla gözetmemiz gerekmektedir.
Bilindiği üzere, zerihin bir bölümü Muhammedî dinin aşıkları tarafınca bu sönmeyen yıldıza adanan nezirlere ayrılmıştır. Pencereciklerden zerihe atılan nezirler, ister istemez burada tozların birikimine neden olur.
Bu nedenle birkaç gün içerisinde tozunun alınması gerekir. Bu, gereklilikten de öteye, zamanla geleneğe dönüştürülmüştür. Türbe temizlenirken Kur'an-ı Kerim âyetleri okunur, methiyeler söylenir, mersiye ve ağıtlar yakılır.
Zerihin kapısı aralandığında adeta ihrama bürünmüş beyaz elbiseli grup girer içeriye. Gaye, sadece görünürdeki tozları almak değil, o manevî havanın hazzına varmaktır.
Onlar, Yüce Allah'a dua ederek, "Ey Fâtıma, bize cennette şefaat et" cümlelerini zemzeme ederek yaşlı gözlerle ve huşû içerisinde türbeyi temizlerler. Nezirler toplanıp toz alındıktan sonra kabr-i şerif gül suyuyla yıkanır.
Son olarak ziyaret namazı kılınır ve onun ardından da Hz. Mâsume'den kıyamet günü şefaatçi olması için Allah ile aralarında vesile olması istenir.
Hz. Mâsume'nin Ziyaretnâmesi
Hz. Fâtıme-i Mâsume'nin (a.s.) mezarının ziyareti hususunda Hz. İmam Rıza'dan (a.s.) şu rivayet nakledilmiştir:
"Mukaddes mezarın yanına vardığında kabrin başucunda durup kıbleye doğru yönel. Otuz dört defa Allahuekber, otuz üç defa Subhanallah, otuz üç defa da Elhamdulillah de; sonra şu ziyaretnâmeyi oku:
Selam alsun Adem Safvetillah'a!
Selam olsun İbrahim Halilullah'a!
Selam olsun Mûsâ Kelimullah'a!
Selam olsun İsa Ruhullah'a!
Selam olsun Sana ey Resûlullah!
Selam olsun Sana ey Allah'ın en iyi yaratığı, selam olsun Sana ey Allah'ın seçkin kulu, selam olsun Sana ey Muhammed b. Abdullah, ey peygamberlerin sonuncusu!
Selam olsun Sana ey Emir'ül-Mü'minîn Ali b. Ebi Tâlib, ey Resûlullah'ın vasisi!
Selam olsun Sana ey âlemlerin kadınlarının efendisi Fâtıma!
Selam olsun size ey Rahmet Peygamberinin torunları ve Cennet gençlerinin efendileri (Hasan ve Hüseyin)!
Selam olsun Sana ey ibâdet edenlerin efendisi ve (İlahî nura) bakanların gözünün nuru Ali b. Hüseyin!
Selam olsun Sana ey Peygamber'den sonra ilmi yaran Muhammed b. Ali!
Selam olsun Sana ey doğru konuşan, iyi iş yapan ve emin olan Ca'fer b. Muhammed!
Selam olsun Sana ey tertemiz ve pak Mûsâ b. Ca'fer!
Selam olsun Sana ey hakka rıza gösteren ve beğenilmiş olan Ali b. Mûsâ!
Selam olsun Sana ey takva sahibi Muhammed b. Ali!
Selam olsun Sana ey hâlis, hayır seven ve emin Ali b. Muhammed!
Selam olsun Sana ey Hasan b. Ali!
Ve selam olsun ondan sonraki Vasi'ye. Allah'ım nurun, çırağın, velinin vasisi ve yaratıklarına hüccet olan İmam'a (Hz. Mehdî'ye) salât (ve selam) eyle!
Selam olsun Sana ey Resûlullah'ın kızı!
Selam olsun Sana ey Fâtıma ve Hatice'nin kızı!
Selam olsun Sana ey Emir'ül-Mü'minîn Ali'nin kızı!
Slam olsun Sana ey Hasan ve Hüseyin'in kızı!
Slam olsun Sana ey Allah'ın velisinin kızı!
Selam olsun Sana ey Allah'ın velisinin bacısı!
Selam olsun Sana ey Allah'ın velisinin halası!
Selam olsun Sana ey Mûsâ b. Ca'fer'in kızı!
Allah'ın rahmet ve bereketi ve Allah'ın selamı üzerinize olsun.
Allah-u Teâlâ, cennette bizimle sizin aranızı buluştursun, bizi Sizinle beraber haşreylesin, Peygamberimizin Havuz'unun başına getirsin. Ali b. Ebi Tâlib'in eliyle ceddinizin kâsesinden bize su içirsin. Allah'ın selamı (hepinizin) üzerine olsun.
Sizinle ilgili olarak bize sevinç vekurtuluş göstersin. Bizi ve Sizi ceddiniz Muhammed'in (s.a.a.) zümresinde bir araya getirsin. Marifetinizi bizden almasın. Şüphesiz O'dur Veli ve Kadir (olan Allah).
Ben Sizin sevginizle, düşmanlarınızdan uzak durmak, (Siz Ehli Beyt'in hakkını) inkar etmemek ve (bu konuda) tekebbür etmeden Allah'a teslim olmak, (O'nun emirlerine) râzı olarak, Muhammed'e (s.a.a.) getirilen şeye yakîn ederek ve buna rıza göstermek yoluyla Allah'a yakınlık arıyorum. Ve bu vesileyle Senin rızan ve ahiret evinin saadetini (talep ediyorum).
Yâ Fâtıma! (Hz. Mâsume), cennette bana şefaat et; şüphesiz Allah katında Senin büyük makamın vardır.
Allah'ım! Senden (ömrümü) saadetle sona erdirmeni ve içerisinde bulunduğum şeyi (iman ve diğer nimetlerini) benden almamanı istiyorum.
Yüce Allah'ın gücü ve kudreti dışında hiçbir güç ve kuvvet yoktur. O büyüktür ve azametlidir." (Prof. Dr. Haydar Baş Hz. Zeynep ve Hz. Masume eserinden)
Ey aklın kızı, dinin kız kardeşi
Sen izzet ve şeref cevherisin
İsmet, Seninle gezer her dem
Ey yanında ilim ve amel bulunan
Sen ey insanlık tâcının cevheri
Ey hatemiyetin kutlu mührü
Şeytan 'kum' deyince kalkmıştı
Sonra da Senin tahtını Kum'a koymuşlardı
Cennet oldu burası, Havva'nın mekânı
İlahî nâmusun yeri işte burası
Senin Harem'inde akıl mat olur
Türbenin toprağıyla can hayat bulur
Burada saklı beden, bilsen kimindir
Cihanın bedeninde yüce bir candır
Nur saçan bu ay, ışıldayan hilal
Kum ile Horasan'dan yansıyan bir ışıktır
İran'ın her yanı nuranî ruhlarla doldu
Işık saçan bu iki nura lamba oldu
Bu haremlerden dile artık ne dilersen
Cevabı Allah'tan gelir, Arş'tan ve Kürsî'den
Herkes bir ümitle kapına varır
Vahidî'yse onlardan daha muhtaçtır."
Türbenin tozunun alınması geleneği
Türbenin sınırları içerisinde birçok muhterem mekânlar bulunduğundan buraya "Harem" (hürmete şâyan) denilmiştir. Bu yüzden, rivâyetlerde belirtilen ziyaret âdâbına uyarak Harem-i Şerif'in ihtiramını hakkıyla gözetmemiz gerekmektedir.
Bilindiği üzere, zerihin bir bölümü Muhammedî dinin aşıkları tarafınca bu sönmeyen yıldıza adanan nezirlere ayrılmıştır. Pencereciklerden zerihe atılan nezirler, ister istemez burada tozların birikimine neden olur.
Bu nedenle birkaç gün içerisinde tozunun alınması gerekir. Bu, gereklilikten de öteye, zamanla geleneğe dönüştürülmüştür. Türbe temizlenirken Kur'an-ı Kerim âyetleri okunur, methiyeler söylenir, mersiye ve ağıtlar yakılır.
Zerihin kapısı aralandığında adeta ihrama bürünmüş beyaz elbiseli grup girer içeriye. Gaye, sadece görünürdeki tozları almak değil, o manevî havanın hazzına varmaktır.
Onlar, Yüce Allah'a dua ederek, "Ey Fâtıma, bize cennette şefaat et" cümlelerini zemzeme ederek yaşlı gözlerle ve huşû içerisinde türbeyi temizlerler. Nezirler toplanıp toz alındıktan sonra kabr-i şerif gül suyuyla yıkanır.
Son olarak ziyaret namazı kılınır ve onun ardından da Hz. Mâsume'den kıyamet günü şefaatçi olması için Allah ile aralarında vesile olması istenir.
Hz. Mâsume'nin Ziyaretnâmesi
Hz. Fâtıme-i Mâsume'nin (a.s.) mezarının ziyareti hususunda Hz. İmam Rıza'dan (a.s.) şu rivayet nakledilmiştir:
"Mukaddes mezarın yanına vardığında kabrin başucunda durup kıbleye doğru yönel. Otuz dört defa Allahuekber, otuz üç defa Subhanallah, otuz üç defa da Elhamdulillah de; sonra şu ziyaretnâmeyi oku:
Selam alsun Adem Safvetillah'a!
Selam olsun İbrahim Halilullah'a!
Selam olsun Mûsâ Kelimullah'a!
Selam olsun İsa Ruhullah'a!
Selam olsun Sana ey Resûlullah!
Selam olsun Sana ey Allah'ın en iyi yaratığı, selam olsun Sana ey Allah'ın seçkin kulu, selam olsun Sana ey Muhammed b. Abdullah, ey peygamberlerin sonuncusu!
Selam olsun Sana ey Emir'ül-Mü'minîn Ali b. Ebi Tâlib, ey Resûlullah'ın vasisi!
Selam olsun Sana ey âlemlerin kadınlarının efendisi Fâtıma!
Selam olsun size ey Rahmet Peygamberinin torunları ve Cennet gençlerinin efendileri (Hasan ve Hüseyin)!
Selam olsun Sana ey ibâdet edenlerin efendisi ve (İlahî nura) bakanların gözünün nuru Ali b. Hüseyin!
Selam olsun Sana ey Peygamber'den sonra ilmi yaran Muhammed b. Ali!
Selam olsun Sana ey doğru konuşan, iyi iş yapan ve emin olan Ca'fer b. Muhammed!
Selam olsun Sana ey tertemiz ve pak Mûsâ b. Ca'fer!
Selam olsun Sana ey hakka rıza gösteren ve beğenilmiş olan Ali b. Mûsâ!
Selam olsun Sana ey takva sahibi Muhammed b. Ali!
Selam olsun Sana ey hâlis, hayır seven ve emin Ali b. Muhammed!
Selam olsun Sana ey Hasan b. Ali!
Ve selam olsun ondan sonraki Vasi'ye. Allah'ım nurun, çırağın, velinin vasisi ve yaratıklarına hüccet olan İmam'a (Hz. Mehdî'ye) salât (ve selam) eyle!
Selam olsun Sana ey Resûlullah'ın kızı!
Selam olsun Sana ey Fâtıma ve Hatice'nin kızı!
Selam olsun Sana ey Emir'ül-Mü'minîn Ali'nin kızı!
Slam olsun Sana ey Hasan ve Hüseyin'in kızı!
Slam olsun Sana ey Allah'ın velisinin kızı!
Selam olsun Sana ey Allah'ın velisinin bacısı!
Selam olsun Sana ey Allah'ın velisinin halası!
Selam olsun Sana ey Mûsâ b. Ca'fer'in kızı!
Allah'ın rahmet ve bereketi ve Allah'ın selamı üzerinize olsun.
Allah-u Teâlâ, cennette bizimle sizin aranızı buluştursun, bizi Sizinle beraber haşreylesin, Peygamberimizin Havuz'unun başına getirsin. Ali b. Ebi Tâlib'in eliyle ceddinizin kâsesinden bize su içirsin. Allah'ın selamı (hepinizin) üzerine olsun.
Sizinle ilgili olarak bize sevinç vekurtuluş göstersin. Bizi ve Sizi ceddiniz Muhammed'in (s.a.a.) zümresinde bir araya getirsin. Marifetinizi bizden almasın. Şüphesiz O'dur Veli ve Kadir (olan Allah).
Ben Sizin sevginizle, düşmanlarınızdan uzak durmak, (Siz Ehli Beyt'in hakkını) inkar etmemek ve (bu konuda) tekebbür etmeden Allah'a teslim olmak, (O'nun emirlerine) râzı olarak, Muhammed'e (s.a.a.) getirilen şeye yakîn ederek ve buna rıza göstermek yoluyla Allah'a yakınlık arıyorum. Ve bu vesileyle Senin rızan ve ahiret evinin saadetini (talep ediyorum).
Yâ Fâtıma! (Hz. Mâsume), cennette bana şefaat et; şüphesiz Allah katında Senin büyük makamın vardır.
Allah'ım! Senden (ömrümü) saadetle sona erdirmeni ve içerisinde bulunduğum şeyi (iman ve diğer nimetlerini) benden almamanı istiyorum.
Yüce Allah'ın gücü ve kudreti dışında hiçbir güç ve kuvvet yoktur. O büyüktür ve azametlidir." (Prof. Dr. Haydar Baş Hz. Zeynep ve Hz. Masume eserinden)