(dünden devam…)
İmam yanında başkalarından bir grupla birlikte yola koyuldu. Yolda sabat çukurlarından geçerken Esed kabilesinden Cerrah b. Sinan adında biri ansızın önüne çıkarak binek hayvanının dizginini tuttu. Adamın elinde bir şiş vardı. İmam'a, "Allahüekber! Ey Hasan, nasıl baban daha önce müşrik oldu ise, sen de müşrik oldun" dedi. Arkasından elindeki şişi İmam'ın baldırına sapladı. Adalesini yaran şiş kemiğe kadar dayandı. Arkasından İmam Hasan, adamın boynuna sarıldı ve her ikisi de yere düştü.
Bu arada, İmam'ın taraftarlarından Abdullah b. Hatal et-Taî adında biri, adamın üzerine çullanarak şişi elinden aldı ve o şişle karnını deşti. Bu sırada Zabyan b. Amare adında biri, adamın üzerine kapaklanarak burnunu kesti. Bu darbe üzerine adam öldü. Onunla birlikte olan bir başkası da yakalanıp öldürüldü. İmam Hasan ise bir yaygı üzerinde Medayin'e taşındı." (el-İrşad, 190) 3- Başka bir defasında namaz sırasında bir hançer darbesine maruz kaldı. (Yenabiu'l Mevedde, 292).
Şeyh Müfid, İmam Hasan'ın tutumu hususunda şunları kaydediyor: "İmam Hasan (a.s.), halkın davranışlarına baktı. Bu bakışla insanların kendisini desteksiz bıraktıkları ve ona karşı kötü niyet besledikleri yönündeki basireti arttı. Ona açıktan açığa sövüyorlar, kendisini kâfir olmakla suçluyorlar, kanının dökülmesinin ve mallarının yağmalanmasını helal görüyorlardı. Babasının ve kendisinin bağlılarından olan yakın çevresi dışında, başına gelecek belaları önleyecek kimseleri kalmamıştı. Bu yakın çevresi ise, Şam ordularına karşı koyacak güçte ve yeterlilikte değildi.
Bu sırada Muaviye ona ateşkes ve barış isteyen bir mektup gönderdi. Bunun yanı sıra İmam Hasan'ın canına kastedeceklerini ve Muaviye'ye teslim edeceklerini bildiren dostlarının mektuplarını da ona iletti. Barış teklifine olumlu karşılık verdiği takdirde, kendisine karşı İmam'ın lehine olan birtakım şartlar önerdi ve bağlı kalınması herkesin faydasına olacak olan bir takım maddeler ortaya koydu.
İmam Hasan (a.s.) ona güvenmemişti. Bu önerisinin hile amaçlı ve canına kastetme hazırlığına yönelik bir girişim olduğunu biliyordu. Fakat kendisinden istenen ateşkesi ve savaştan vazgeçmeyi kabul etmekten başka bir çare göremedi. Çünkü az önce belirttiğimiz gibi taraftarlarının ona yönelik basiretleri zayıftı, bozguncu bir yaklaşım sergiliyorlar, kendisine karşı çıkıyorlardı. Bunun yanı sıra birçoğu, kanının dökülmesini ve kendisini düşmanına teslim etmeyi hedefleyen gizli niyetler taşıyordu. Ayrıca amcasının oğlu kalleşlik edip düşmanının yanına geçmiş ve taraftarlarının birçoğu, ahreti bir yana bırakıp dünyalık çıkarlara yönelmişti." (el-İrşad, s. 190-191; Hidayet Önderleri, s. 181-183).
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020