Şia; Hz. Ali'yi seven ve onun yolunu devam ettiren taraftarlarına verilen isimdir.
Gadir-i Hum olayı, Maide suresinin 67. ayetinin nazil olması ile Allah'ın (c.c.) emir buyurduğu, Resûlullah'ın (s.a.a.), Hz. Ali'nin, kendisinden sonra tayin edilen imam olduğunu oradaki 124 bin sahabiye müjdelemesidir. Gadir-i Hum Hutbesinin 6 yerinde ve Sünni 220 kaynakta da yer almaktadır.
Resûlullah (s.a.a.) vefat ettiğinde Hz. Ali defin işlemleri ile ilgilenirken Sakife'de Hz. Ebubekir halife seçilmiştir.
İbn Hacer Askalani ve Belazuri kendi tarih kitaplarında, Muhammed Havend Şah 'Ravzatu's-Sefa'da, İbn Abdubirr 'İstiab'da şöyle diyor:
"Sa'd b. Ubade, Hazrec Kabilesi, Kureyş'ten bir taife ve sahabenin büyüklerinden 18 kişi Ebu Bekir'e biat etmedi ve Rafizi oldular. Onlar Ali b. Ebi Tâlib'in taraftarlarındandı." (İmam Ali, Prof. Dr. Haydar Baş).
Bahsettiğimiz 18 sahabi Hz. Ali'den başkasına biat etmediler, o isimler şunlardır:
1- Selman-ı Farisi
2- Ebu-Zer Gifari
3- Mikdad bin Esved
4- Ammar b. Yasir
5- Halid b. Said b. As
6- Bureyde Eslemi
7- Ubey b. Ka'b
8- Huzeyme b. Sabit
9- Ebu Heysem b. Teyhan
10- Sehl b. Huneyf
11- Osman b. Huneyf
12- Ebu Eyyub El-Ensari
13- Cabir b. Abdullah El-Ensari
14- Huzeyfe bin Yeman
15- Sa'd b. Ubade
16- Kays b. Sa'd
17- Abdullah b. Abbas
18- Zeyd b. Erkam.
Bu bahsettiğimiz 18 sahabiden kısaca bahsedelim:
1- Selman-ı Farisi: Hz. Ali'nin ilk şiası Selman-ı Farisi'dir. Hendek savaşında Mekkeli putperestlerin Medine şehrini kuşatması öncesinde Resulullah'a hendek kazılması yönünde belirttiği fikir sayesinde savaş Müslümanlar lehine sonuçlandı. Selmân'ın Taif'in fethi sırasında mancınık ve debbabe kullanılmasını tavsiye ettiği ve bunların yapımını bizzat gerçekleştirdiği de bilinmektedir.
Hz. Selman, Hz. Ali'den başkasının halifeliğini kabul etmedi.
Kendisi, Gadir gününü ve Allah Resulü'nün halifesinin Hz. Ali olduğunu devamlı surette ümmete hatırlatmıştır.
Aynı günlerde Hz. Ali geceleri hanımı Hz. Fâtıma'yı, oğulları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i yanına alarak Muhacir ve Ensar'ın evlerini dolaşıyor ve gasp edilmiş haklarını geri almak için onlardan yardım istiyordu. Etrafına 40 kişi toplayarak onlardan canları pahasına söz aldı ve şafak vakti saçlarını kazıtıp, kılıçlarını kuşanarak huzuruna gelmeleri için ahid aldı. Sabah olduğunda sadece Selman, Zübeyr, Mikdad ve Ebuzer olmak üzere 4 kişi saçlarını kazıyıp, kılıçlarını kuşanmış olarak onun yanına geldiler. Ertesi akşam Hz. Ali Efendimiz yine aynı evleri gezdi ve 40 kişiden tekrar söz aldı, ne yazık ki sabah olduğunda o dört kişiden başka kimse hazır olmadı. Hz. Ali üçüncü gece tekrar aynı kişilerin evlerini ziyaret etti. Onlar yine aynı sözleri verdiler. Ancak aynı 4 kişiden başka sözüne sadık kalan kimse çıkmadı.
Selman-ı Farisi, her fırsatta Hz. Ali'nin halife olduğu ile ilgili konuşma yapıyordu: "Allah'a yemin olsun ki, Peygamberin vasiyeti ve ahdinize vefasızlığınızda her geçen gün daha da kötüleşiyorsunuz. Ben-i İsrail kavminin akıbetine duçar olacaksınız. Eğer Hz. Ali'nin velayet ve hilafetine sarılırsanız Allaha yemin olsun ki, yeryüzünün ve gökyüzünün nimet kapılarını size açar. Ben sizi uyarıyorum, şu andan itibaren sizlerle olan arkadaşlık ve dini kardeşlik bağlarımı koparıyorum."
İmam Sâdık, Selman hakkında şöyle buyurdu: "İmanın on derecesi vardır. Mikdad sekiz, Ebuzer dokuz ve Selman ise tamına sahiptir."
Hz. Selman'ın en büyük faziletlerinden birisi, Hz. Ali'nin mucizevi bir şekilde Medine'den Medain'e gelerek Selman'ın gusül ve kefen işlerini yapıp, onu defnetmesidir. Zadan şöyle diyor: "Selman öldüğünde çenesini bağlatıp dışarı çıktığımda Hz. Ali'nin Kamber ile evin önünde deveden indiklerini gördüm. Hz. Ali Selman'ı gusül ve kefenledikten sonra defnetti." (İmam Ca'fer, Prof. Dr. Haydar Baş, s.827-829).
2- Ebu-Zer Gifari: Hz. Ebuzer, İslam'ı ilk kabul edenlerdendir. İslam'ın doğuşunun ilk günlerinde Müslüman olmuş ve 'sabikûn/öncüler' grubunda yer almıştır. Onun sahabiler arasındaki yeri bellidir. Hz. Peygamberin yanında tertemiz bir sohbetle onur kazananlardandır.
İbn-i Hacer Askalani, 'İsabe' kitabında (c.4, s.63) şöyle diyor: "Hz. Peygamber, Ebuzer'i gördüğü zaman onunla ilgilenir, görmediği zamanlarda kendisini sorardı."
Ebuzer Bedir ve Uhud savaşlarından sonra Medineye döndü. Resûlullah'ın sahabileri arasında O'nun Ehl-i Beyt'ini en çok seven ikinci şahıstır. Ölünceye kadar Hz. Ali'den başkasının halifeliğini kabul etmedi. (İbn-i Hacer Askalani ve Belazuri'nin Tarih kitapları; Muhammed Havend Şah, Ravzatu's-Sefa; İbn Abdulbirr, İstiab).
3- Mikdad b. Esved: Mikdad, Allah Resulü'ne (s.a.a) ilk iman getiren ve imanını ilk açıklayan kimselerdendi. İslam'ın ilk dönemlerinde birçok zahmet ve zorluğa katlanmıştı, öyle ki ilk olarak Allah Resûlü (s.a.a) tarafından Habeşistan'a hicret etmesi söylendi.
Allah Resûlünün (s.a.a) döneminde gerçekleşen bütün savaşlara katılmıştı ve en önde savaşarak Resûlullah (s.a.a) ve İslam için canını ortaya koyuyordu. Onun Bedir ve Uhud savaşında göstermiş olduğu kahramanlıklar tarih sayfalarında parlamaktadır. O Müslümanların ilk süvarilerindendi; Bedir savaşında atlı olarak savaşan iki kişi bulunmaktaydı biri Mikdad diğeri de Zubeyr'di. (Allame Emini, El-Gadir, c.9, s.116). Hz. Peygamber (s.a.a) vefatından sonra, vasiyetine vefalı kalan, hakkı, hakikati ve Hz. Ali'nin (a.s) vilayetini savunan sayılı kimselerin başında gelmektedir.
(devam edecek...)
Gadir-i Hum olayı, Maide suresinin 67. ayetinin nazil olması ile Allah'ın (c.c.) emir buyurduğu, Resûlullah'ın (s.a.a.), Hz. Ali'nin, kendisinden sonra tayin edilen imam olduğunu oradaki 124 bin sahabiye müjdelemesidir. Gadir-i Hum Hutbesinin 6 yerinde ve Sünni 220 kaynakta da yer almaktadır.
Resûlullah (s.a.a.) vefat ettiğinde Hz. Ali defin işlemleri ile ilgilenirken Sakife'de Hz. Ebubekir halife seçilmiştir.
İbn Hacer Askalani ve Belazuri kendi tarih kitaplarında, Muhammed Havend Şah 'Ravzatu's-Sefa'da, İbn Abdubirr 'İstiab'da şöyle diyor:
"Sa'd b. Ubade, Hazrec Kabilesi, Kureyş'ten bir taife ve sahabenin büyüklerinden 18 kişi Ebu Bekir'e biat etmedi ve Rafizi oldular. Onlar Ali b. Ebi Tâlib'in taraftarlarındandı." (İmam Ali, Prof. Dr. Haydar Baş).
Bahsettiğimiz 18 sahabi Hz. Ali'den başkasına biat etmediler, o isimler şunlardır:
1- Selman-ı Farisi
2- Ebu-Zer Gifari
3- Mikdad bin Esved
4- Ammar b. Yasir
5- Halid b. Said b. As
6- Bureyde Eslemi
7- Ubey b. Ka'b
8- Huzeyme b. Sabit
9- Ebu Heysem b. Teyhan
10- Sehl b. Huneyf
11- Osman b. Huneyf
12- Ebu Eyyub El-Ensari
13- Cabir b. Abdullah El-Ensari
14- Huzeyfe bin Yeman
15- Sa'd b. Ubade
16- Kays b. Sa'd
17- Abdullah b. Abbas
18- Zeyd b. Erkam.
Bu bahsettiğimiz 18 sahabiden kısaca bahsedelim:
1- Selman-ı Farisi: Hz. Ali'nin ilk şiası Selman-ı Farisi'dir. Hendek savaşında Mekkeli putperestlerin Medine şehrini kuşatması öncesinde Resulullah'a hendek kazılması yönünde belirttiği fikir sayesinde savaş Müslümanlar lehine sonuçlandı. Selmân'ın Taif'in fethi sırasında mancınık ve debbabe kullanılmasını tavsiye ettiği ve bunların yapımını bizzat gerçekleştirdiği de bilinmektedir.
Hz. Selman, Hz. Ali'den başkasının halifeliğini kabul etmedi.
Kendisi, Gadir gününü ve Allah Resulü'nün halifesinin Hz. Ali olduğunu devamlı surette ümmete hatırlatmıştır.
Aynı günlerde Hz. Ali geceleri hanımı Hz. Fâtıma'yı, oğulları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i yanına alarak Muhacir ve Ensar'ın evlerini dolaşıyor ve gasp edilmiş haklarını geri almak için onlardan yardım istiyordu. Etrafına 40 kişi toplayarak onlardan canları pahasına söz aldı ve şafak vakti saçlarını kazıtıp, kılıçlarını kuşanarak huzuruna gelmeleri için ahid aldı. Sabah olduğunda sadece Selman, Zübeyr, Mikdad ve Ebuzer olmak üzere 4 kişi saçlarını kazıyıp, kılıçlarını kuşanmış olarak onun yanına geldiler. Ertesi akşam Hz. Ali Efendimiz yine aynı evleri gezdi ve 40 kişiden tekrar söz aldı, ne yazık ki sabah olduğunda o dört kişiden başka kimse hazır olmadı. Hz. Ali üçüncü gece tekrar aynı kişilerin evlerini ziyaret etti. Onlar yine aynı sözleri verdiler. Ancak aynı 4 kişiden başka sözüne sadık kalan kimse çıkmadı.
Selman-ı Farisi, her fırsatta Hz. Ali'nin halife olduğu ile ilgili konuşma yapıyordu: "Allah'a yemin olsun ki, Peygamberin vasiyeti ve ahdinize vefasızlığınızda her geçen gün daha da kötüleşiyorsunuz. Ben-i İsrail kavminin akıbetine duçar olacaksınız. Eğer Hz. Ali'nin velayet ve hilafetine sarılırsanız Allaha yemin olsun ki, yeryüzünün ve gökyüzünün nimet kapılarını size açar. Ben sizi uyarıyorum, şu andan itibaren sizlerle olan arkadaşlık ve dini kardeşlik bağlarımı koparıyorum."
İmam Sâdık, Selman hakkında şöyle buyurdu: "İmanın on derecesi vardır. Mikdad sekiz, Ebuzer dokuz ve Selman ise tamına sahiptir."
Hz. Selman'ın en büyük faziletlerinden birisi, Hz. Ali'nin mucizevi bir şekilde Medine'den Medain'e gelerek Selman'ın gusül ve kefen işlerini yapıp, onu defnetmesidir. Zadan şöyle diyor: "Selman öldüğünde çenesini bağlatıp dışarı çıktığımda Hz. Ali'nin Kamber ile evin önünde deveden indiklerini gördüm. Hz. Ali Selman'ı gusül ve kefenledikten sonra defnetti." (İmam Ca'fer, Prof. Dr. Haydar Baş, s.827-829).
2- Ebu-Zer Gifari: Hz. Ebuzer, İslam'ı ilk kabul edenlerdendir. İslam'ın doğuşunun ilk günlerinde Müslüman olmuş ve 'sabikûn/öncüler' grubunda yer almıştır. Onun sahabiler arasındaki yeri bellidir. Hz. Peygamberin yanında tertemiz bir sohbetle onur kazananlardandır.
İbn-i Hacer Askalani, 'İsabe' kitabında (c.4, s.63) şöyle diyor: "Hz. Peygamber, Ebuzer'i gördüğü zaman onunla ilgilenir, görmediği zamanlarda kendisini sorardı."
Ebuzer Bedir ve Uhud savaşlarından sonra Medineye döndü. Resûlullah'ın sahabileri arasında O'nun Ehl-i Beyt'ini en çok seven ikinci şahıstır. Ölünceye kadar Hz. Ali'den başkasının halifeliğini kabul etmedi. (İbn-i Hacer Askalani ve Belazuri'nin Tarih kitapları; Muhammed Havend Şah, Ravzatu's-Sefa; İbn Abdulbirr, İstiab).
3- Mikdad b. Esved: Mikdad, Allah Resulü'ne (s.a.a) ilk iman getiren ve imanını ilk açıklayan kimselerdendi. İslam'ın ilk dönemlerinde birçok zahmet ve zorluğa katlanmıştı, öyle ki ilk olarak Allah Resûlü (s.a.a) tarafından Habeşistan'a hicret etmesi söylendi.
Allah Resûlünün (s.a.a) döneminde gerçekleşen bütün savaşlara katılmıştı ve en önde savaşarak Resûlullah (s.a.a) ve İslam için canını ortaya koyuyordu. Onun Bedir ve Uhud savaşında göstermiş olduğu kahramanlıklar tarih sayfalarında parlamaktadır. O Müslümanların ilk süvarilerindendi; Bedir savaşında atlı olarak savaşan iki kişi bulunmaktaydı biri Mikdad diğeri de Zubeyr'di. (Allame Emini, El-Gadir, c.9, s.116). Hz. Peygamber (s.a.a) vefatından sonra, vasiyetine vefalı kalan, hakkı, hakikati ve Hz. Ali'nin (a.s) vilayetini savunan sayılı kimselerin başında gelmektedir.
(devam edecek...)
Gülden TOPÇU / diğer yazıları
- Kabağın da bir sahibi var / 29.01.2021
- O, her şeyimizdi / 10.05.2020
- Hz. Ali'nin şiaları kimlerdi?-VI / 24.07.2017
- Hz. Ali'nin şiaları kimlerdi?-V / 22.07.2017
- Hz. Ali'nin şiaları kimlerdi? -IV / 20.07.2017
- Hz. Ali'nin Şiaları kimlerdi?-III / 19.07.2017
- Hz. Ali'nin şiaları kimlerdi?-II / 18.07.2017
- Hz. Ali'nin Şiaları kimlerdi? / 12.07.2017
- Hadislerde Hz. Mehdi (a.s.) / 05.12.2015
- Haydar Hoca'yı çok ararsınız / 17.11.2015
- O, her şeyimizdi / 10.05.2020
- Hz. Ali'nin şiaları kimlerdi?-VI / 24.07.2017
- Hz. Ali'nin şiaları kimlerdi?-V / 22.07.2017
- Hz. Ali'nin şiaları kimlerdi? -IV / 20.07.2017
- Hz. Ali'nin Şiaları kimlerdi?-III / 19.07.2017
- Hz. Ali'nin şiaları kimlerdi?-II / 18.07.2017
- Hz. Ali'nin Şiaları kimlerdi? / 12.07.2017
- Hadislerde Hz. Mehdi (a.s.) / 05.12.2015
- Haydar Hoca'yı çok ararsınız / 17.11.2015