HSYK'ya esaslı neşter
Hükümet, 17 Aralık Operasyonuyla birlikte 24 ilin emniyet müdürünü değiştirdikten sonra bu kez en üst yargı kurumu olan HSYK'nın yapısına el attı. Yeni düzenlemeyle HSYK'nın dizginleri Adalet Bakanı'nın eline veriliyor
10.01.2014 00:00:00
YENİ MESAJ / HABER - ANALİZDershane tartışmasının akabinde Cemaatin 17 Aralık'ta start verdiği operasyona karşılık Emniyet camiasında hamle üstüne hamle yaparak 24 il emniyet müdürünü görevden alan Hükümet, 12 Eylül 2010'da yapılan Anayasa referandumu ile yapısı değiştirilerek üye sayısı 7'den 22'ye, daire sayısı 3'e çıkarılan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) ciddi neşter atıyor. Adalet Bakanı baş aktörHSYK'nın yapısı bir kez daha değişiyor. HSYK yetkilerini 'Kurul Başkanı Adalet Bakanı'na devreden ve Adalet Bakanı'na Kurul üyelerini görevden alma yetkisi getiren AKP'nin önerisi yasalaştığında HSYK tek kelimeyle boşalacak ve 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa referandumu sonrasında işbaşı yapan HSYK'nın 22 üyesi yeniden yapılacak seçimle tümüyle değişecek. Teklifle HSYK'da 'asıl' ve 'tamamlayıcı üyelik' diye yeni bir üyelik modeli gelecek. Kimin asıl kimin tamamlayıcı üye olacağını ise Bakan belirleyecek. Üye sayısı 11'e çıkarılıp görev alanı yeniden belirlenen HSYK 3. Daire ise '5+5' şeklinde iki heyet halinde çalışacak. Adalet Akademisi'nin Başkanı'na da kanun çıkınca ilk toplantısında Bakanlar Kurulu seçecek.Süreç HSYK bildirisiyle başladıHükümetin neşter sürecini, HSYK'nın 26 Aralık 2013'teki açıklaması tetikledi. HSYK, yayınladığı bildiri ile operasyonlardan valilerin haberdar olmasını sağlayan Adli Kolluk Yönetmeliği değişikliğinin Anayasa'ya aykırı olduğunu açıkladı. "Yargı, yönetenlere karşı yönetilenlerin güvencesidir" denilen açıklamanın ardından HSYK tatile çıktı. AKP kurmayları bu bildiriyi 'korsan bildiri' diye etiketleyerek HSYK'yı topa tuttu. Başbakan Erdoğan da, HSYK'nın söz konusu açıklamasının ardından, "Yetkim olsa HSYK'yı anında yargılardım" dedi. Bunun üzerine AKP Yönetimi, HSYK ve Adalet Akademisi'ni kökten yeniden yapılandıran 52 maddelik kanun teklifini TBMM'ye verdi. Teklifin verilmesinin HSYK 3. Dairesi'nin İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, Büyük Rüşvet operasyonunu yöneten Zekeriya Öz ve savcılara inceleme kararı verip 1. Daire'nin Öz'ü Bakırköy'e atandığı güne rastlaması da ilginç bir tesadüf oluşturdu.HSYK'nın genelgeleri iptal edilecekRadikal değişiklikler içeren yeni kanuna göre, HSYK'nın dört yıl boyunca yayımladığı tüm genelge ve kararlar, kanun yürürlüğe girdiğinde iptal edilecek. Yönetmelik çıkarma yetkisi Genel Kurul'dan alınarak Adalet Bakanı'na verildi. Savcıların adli, hâkimlerin idari görevlerini belirleme ve bu konuda genelge çıkartma yetkisi de Adalet Bakanı'na geçti.Bakan HSYK ülkelerini görevden alabilecekAdalet Bakanı, yeni düzenlemeyle HYSK üyelerini görevden alma yetkisine kavuşacak. HSYK üyelerinin adli suçlarıyla ilgili soruşturma ve dava açılması izinlerini de yine Bakan verecek. Bakan, Genel Kurul'un disiplinle ilgili kararları vereceği toplantılara da bundan sonra katılabilecek. AK Partililerin 'korsan bildiri' diye eleştirdiği bildiriye imza atan 13 HSYK üyesine, Bakan Bekir Bozdağ kanun yürürlüğe girdikten sonra soruşturma açabilecek. Bozdağ'ın Öz'e 'şov yapma' çıkışı Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Meclis'te gazetecilerin, "Zekeriya Öz'ün açıklamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna sert şekilde cevap verdi: "Başbakanlıktan yapılan açıklamada bunlar yalanlandı. Bunların iftira olduğu ifade edildi. Savcıların açıklama yapma konuları bir usule bağlı. Başsavcının veya orada görevli bir savcı varsa, bu açıklamalarla ilgili, onun tarafından yapılması lazım. HSYK'dan bir izin alınıp alınmadığını da bilmiyorum ama HSYK'nın da böyle bir izin verme yetkisi yok. Savcılar görevlerini yaparken, Anayasa ve hukuk çerçevesinde sürdürmelidirler. Ama her gün basının huzurunda, her gün gazete manşetlerinde, her gün televizyonlarda şov gibi vazife yaparlarsa, o zaman kendilerine olan saygının, hukuka olan güvenin, adalete olan inancın zayıflamasına yol açarlar. Beklerim ki bütün savcılar gazetelere verdikleri demeçlerle, televizyonlara yaptıkları açıklamalarla değil, Anayasa ve hukuka uygun yaptıkları iş ve işlemlerle gündeme gelsinler. Çünkü savcılar çok farklı bir noktadadır, halk da öyle değerlendirir, öyle bakar. Ama baktığımızda böylesi üzücü tablolarla karşı karşıya kalıyoruz. Artık Türkiye'de, şov yapanlarla, hukuku işletenlerin ayrılması lazım."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.