Hiperaktivite bozukluğu erişkinlerde de görülüyor
Psikiyatri uzmanı Dr. Cengiz Soylu, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu'na (DEHB) dikkat çekerek, "DEHB çocukluk çağında başlayan ve hem çocukluk hem de ergenlik döneminde yaygın görülen bir ruhsal hastalıktır" dedi
21.12.2015 00:00:00
'Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu'na (DEHB) dikkat çeken Dr. Soylu, "Eğer kendiniz veya çevremizdeki herhangi biri kendine hareketli, aktif işler tercih ediyorsa; yoğun çalışma programıyla evde gerginlik yaratıyorsa; işkolikse; çok ve esprili konuşuyorsa; başarısızlığa, hayal kırıklığına tahammülü olmuyorsa; sıkça iş değiştiriyorsa, uzun süreli ilişkiler kuramıyorsa; çok hızlı araba kullanıyorsa ya da tehlikeli iş ya da sporları seviyorsa; bağımlılığa yatkınsa (madde, alkol, kumar, alışveriş, yemek); konsantrasyonunu sürdürmekte zorlanıyor, toplantılar, yapılması gereken okumalar ve rapor yazımlarında çok sıkılıyor ve erken bırakıyorsa; sürekli erteleyen veya zamanı iyi kullanamayansa veya düzensizse, muhtemelen, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan birisidir" dedi.
DEHB'in hem çocukluk hem de ergenlik döneminde yaygın görülen bir ruhsal hastalık olduğunu kaydeden Soylu, "Temel belirtileri, dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik olan dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), çocukluk çağında başlayan ve hem çocukluk hem de ergenlik döneminde yaygın görülen bir ruhsal hastalıktır. Daha önceleri bu hastalığın çocukluk ve ergenlik dönemine ait bir hastalık olduğu düşünülürken son yıllarda yapılan araştırmalar DEHB'li çocukların yaklaşık üçte birinde hastalığın erişkin yaşlarda da devam ettiğini göstermiştir. Hastalığın genel nüfus içindeki oranının yüzde 4-5 ve erkeklerde kadınlardan 2-3 kat daha fazla olduğu düşünülmektedir. Hastalık tablosunun ortaya çıkışında biyolojik faktörlerin ve genetik geçişin önemli rolü olduğu tespit edilmiştir. Çocukluk çağında aşırı hareketlilik daha sık görülürken, erişkinlerde dürtüsellik ve dikkat eksikliği ile ilgili belirtiler ön plandadır. Ayrıntılara dikkat edemez, sık hata yapar, bir işle uğraşırken dikkati kolayca dağılır, kendisiyle konuşulurken dinleyemez, aklı başka yerde gibi görünür, yönergeleri izleyemez, başladığı işi bitiremez, yapması gereken işle ilgili organize olamaz, sürekli dikkat gerektiren işlerden kaçınır veya bu tür işleri sevmez, sık sık bir şeyleri kaybeder, dikkati dış uyaranlarca kolayca dağılır, sık sık unutkanlık yaşar. Elleri ayakları oturduğu yerde bile kıpır kıpırdır, bir yerde uzun süre, sakince oturamaz, hemen ayağa kalkar, bir etkinliği sakin bir şekilde sürdüremez, çoğu zaman hareket halindedir, işlerini ayakta dolaşırken yapar, çok konuşur, dinlemekten hoşlanmaz, kendisine soru sorulduğunda bitmesini beklemeden yanıt verir, sıklıkla başkalarının sözünü keser ya da işinin arasına girer, çok sabırsızdır, sıra bekleyemez" diye konuştu.
DEHB'in hem çocukluk hem de ergenlik döneminde yaygın görülen bir ruhsal hastalık olduğunu kaydeden Soylu, "Temel belirtileri, dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik olan dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), çocukluk çağında başlayan ve hem çocukluk hem de ergenlik döneminde yaygın görülen bir ruhsal hastalıktır. Daha önceleri bu hastalığın çocukluk ve ergenlik dönemine ait bir hastalık olduğu düşünülürken son yıllarda yapılan araştırmalar DEHB'li çocukların yaklaşık üçte birinde hastalığın erişkin yaşlarda da devam ettiğini göstermiştir. Hastalığın genel nüfus içindeki oranının yüzde 4-5 ve erkeklerde kadınlardan 2-3 kat daha fazla olduğu düşünülmektedir. Hastalık tablosunun ortaya çıkışında biyolojik faktörlerin ve genetik geçişin önemli rolü olduğu tespit edilmiştir. Çocukluk çağında aşırı hareketlilik daha sık görülürken, erişkinlerde dürtüsellik ve dikkat eksikliği ile ilgili belirtiler ön plandadır. Ayrıntılara dikkat edemez, sık hata yapar, bir işle uğraşırken dikkati kolayca dağılır, kendisiyle konuşulurken dinleyemez, aklı başka yerde gibi görünür, yönergeleri izleyemez, başladığı işi bitiremez, yapması gereken işle ilgili organize olamaz, sürekli dikkat gerektiren işlerden kaçınır veya bu tür işleri sevmez, sık sık bir şeyleri kaybeder, dikkati dış uyaranlarca kolayca dağılır, sık sık unutkanlık yaşar. Elleri ayakları oturduğu yerde bile kıpır kıpırdır, bir yerde uzun süre, sakince oturamaz, hemen ayağa kalkar, bir etkinliği sakin bir şekilde sürdüremez, çoğu zaman hareket halindedir, işlerini ayakta dolaşırken yapar, çok konuşur, dinlemekten hoşlanmaz, kendisine soru sorulduğunda bitmesini beklemeden yanıt verir, sıklıkla başkalarının sözünü keser ya da işinin arasına girer, çok sabırsızdır, sıra bekleyemez" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.