‘Hiçbir iyi işi küçük görmeyin’
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “İyi işler yapınız ve hiçbir iyi işi küçük görmeyiniz. Zira iyiliğin küçüğü de büyük, azı da çoktur”
05.09.2020 23:50:00





OKAN EGESEL
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Yaptığın iyi işi asla küçük sayma. Zira onu seni sevindirecek bir yerde göreceksin."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Bil ki kıyamet günü zarar veren her şey küçük değildir ve kıyamet günü fayda veren hiçbir şey de küçük değildir. O halde Allah'ın sizlere haber verdiği hususta (kıyamet hakkında) onu gören kimse gibi olunuz."
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her ne kadar az da olsa sadaka verin. Zira Allah için olan her şey az bile olsa, doğru ve halis bir niyetle olduğu takdirde büyüktür."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İyi işler yapınız ve hiçbir iyi işi küçük görmeyiniz. Zira iyiliğin küçüğü de büyük, azı da çoktur."
İmam Kâzım (a.s) şöyle buyurmuştur: "Kendini beğenmişliğin dereceleri vardır. Onların biri, çirkin işlerinin insanın gözüne güzel gözükmesi ve iyi iş yaptığını zannetmesidir. Bir derecesi de kulun Rabbine iman etmesi ve bu iş sebebiyle Aziz ve Celil olan Allah'a minnet etmeye kalkışmasıdır. Oysa bu işte Allah kendisine minnet etmiştir."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Allah-u Teâla şöyle buyurmuştur: Ben hangi şeyin kulumun işine yaradığını daha iyi bilirim. Bazı mümin kullarım vardır ki ibadet hususunda çaba gösterir; yatağından kalkar, lezzetli yatağından başını kaldırır, ibadetimde gayret gösterir, kendisini sıkıntıya ve zahmete düşürür. Ama ben lutuf üzere ve onu korumak için bir iki gece uykuyu ona galebe çaldırırım ve neticede uyuya kalır.
Sabah uyanınca kendisine öfkelenir ve kendisini kınar. Eğer Bana istediği kadar ibadet etmesi hususunda onu kendi haline bırakacak olursam amellerinden dolayı kendini beğenmişliğe kapılır ve neticede helak edici şeylere düçar olur. Zira amellerinden dolayı gurura kapıldığı ve kendisinden hoşnut olduğu için ibadet edenlerin en üstünü olduğunu ve ibadetlerinde kusursuz olduğunu zanneder. Bu sebeple de Bana yakın olduğunu sandığı halde Benden uzaklaşır."
İmam Bâkır (a.s) veya İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah Tebarek ve Teâla şöyle buyurmuştur: Kullarımdan bazıları Benden bir itaat hususunda başarı isterler ki bu vesileyle onları seveyim. Ama ben amellerinden dolayı gurura ve kendini beğenmişliğe kapılmasınlar diye onu kendilerine vermem."
Mesih (a.s) şöyle buyurmuştur: "Ey Havariler cemaati! Nice kandili rüzgâr söndürmüş ve nice âbidi kendini beğenmişlik helak etmiştir."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil olan Allah, Davud'a (a.s) şöyle buyurmuştur: Ey Davud! Gerçek müminleri (sıddıkları) uyar ki kendi amelleriyle gurura kapılmasınlar. Zira hesaba çekilen her kul helak olur."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Güzel işleri sebebiyle gurura kapılan her kul helak olur." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurmuştur: "Yaptığın iyi işi asla küçük sayma. Zira onu seni sevindirecek bir yerde göreceksin."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Bil ki kıyamet günü zarar veren her şey küçük değildir ve kıyamet günü fayda veren hiçbir şey de küçük değildir. O halde Allah'ın sizlere haber verdiği hususta (kıyamet hakkında) onu gören kimse gibi olunuz."
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her ne kadar az da olsa sadaka verin. Zira Allah için olan her şey az bile olsa, doğru ve halis bir niyetle olduğu takdirde büyüktür."
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İyi işler yapınız ve hiçbir iyi işi küçük görmeyiniz. Zira iyiliğin küçüğü de büyük, azı da çoktur."
İmam Kâzım (a.s) şöyle buyurmuştur: "Kendini beğenmişliğin dereceleri vardır. Onların biri, çirkin işlerinin insanın gözüne güzel gözükmesi ve iyi iş yaptığını zannetmesidir. Bir derecesi de kulun Rabbine iman etmesi ve bu iş sebebiyle Aziz ve Celil olan Allah'a minnet etmeye kalkışmasıdır. Oysa bu işte Allah kendisine minnet etmiştir."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Allah-u Teâla şöyle buyurmuştur: Ben hangi şeyin kulumun işine yaradığını daha iyi bilirim. Bazı mümin kullarım vardır ki ibadet hususunda çaba gösterir; yatağından kalkar, lezzetli yatağından başını kaldırır, ibadetimde gayret gösterir, kendisini sıkıntıya ve zahmete düşürür. Ama ben lutuf üzere ve onu korumak için bir iki gece uykuyu ona galebe çaldırırım ve neticede uyuya kalır.
Sabah uyanınca kendisine öfkelenir ve kendisini kınar. Eğer Bana istediği kadar ibadet etmesi hususunda onu kendi haline bırakacak olursam amellerinden dolayı kendini beğenmişliğe kapılır ve neticede helak edici şeylere düçar olur. Zira amellerinden dolayı gurura kapıldığı ve kendisinden hoşnut olduğu için ibadet edenlerin en üstünü olduğunu ve ibadetlerinde kusursuz olduğunu zanneder. Bu sebeple de Bana yakın olduğunu sandığı halde Benden uzaklaşır."
İmam Bâkır (a.s) veya İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah Tebarek ve Teâla şöyle buyurmuştur: Kullarımdan bazıları Benden bir itaat hususunda başarı isterler ki bu vesileyle onları seveyim. Ama ben amellerinden dolayı gurura ve kendini beğenmişliğe kapılmasınlar diye onu kendilerine vermem."
Mesih (a.s) şöyle buyurmuştur: "Ey Havariler cemaati! Nice kandili rüzgâr söndürmüş ve nice âbidi kendini beğenmişlik helak etmiştir."
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Aziz ve Celil olan Allah, Davud'a (a.s) şöyle buyurmuştur: Ey Davud! Gerçek müminleri (sıddıkları) uyar ki kendi amelleriyle gurura kapılmasınlar. Zira hesaba çekilen her kul helak olur."
Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Güzel işleri sebebiyle gurura kapılan her kul helak olur." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.