Hiçbir benzerlik yok

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, merhum Adnan Menderes ile Başbakan Erdoğan'ın icraatları arasında kurulmaya çalışıldığı gibi bir benzerlik bulunmadığını vurguladı

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Adnan Menderes ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın icraatları arasında kurulmaya çalışıldığı gibi bir benzerlik olmadığını vurguladı. "Ramazanda Anadolu'yu il il dolaşıyoruz" programı kapsamında Kahramanmaraş'ta Pınarbaşı Hünkar Tesisleri'nin bahçesinde gerçekleştirilen iftar programına katılan Prof. Dr. Haydar Baş, 'Beni Menderes gibi mağdur edecekler' diyerek propaganda yapan Başbakan Erdoğan'ı eleştirdi. BTP Genel Başkanı, şunları söyledi: "Şu kafaya bak. Sen kim Menderes kim ya. Size rahmetli Menderes'i anlatayım. O 3 sebepten dolayı ipe götürüldü. Bunun birincisi; din ve vicdan hürriyetine o güne kadar yer verilmiyordu. Ezan-ı MUhammediye 'Tanrı Uludur' şeklinde Türkçe okunuyordu. İlk defa Menders döneminde ezan Resulüllah döneminde olduğu gibi okunmaya başlandı. İkincisi Menderes İmam Hatip okulları, Kuran Kursları açtı. Herkese istediği kadar din ve vicdan özgürlüğü verdi. Üçüncüsü de sanayi hareketi başlattı. Yeraltı kaynaklarını Türk milletine tahsis etti. Rio Tinto Türkiye'nin madenlerine el atmıştı, onların ruhsatlarını iptal etti. Bu 3 sebep onu ipe götürdü. Sayın Başbakan iktidar olduğu günden beri Türkiye'nin toprakları dahil yeraltı kaynaklarını maalesef ecnebi şirketlerine peşkeş çekmiştir. Ve yine bunların döneminde tam 40 bin tane kilise evi açıldı. Rahmetli Menderes Kuran kursu açtı, bu 40 bin tane kilise evi açtı. Arasında bir paralellik var mı sevgili arkadaşlar? Şimdi 'Ben de Menderes gibi mağdur olacağım' deme rollü yapan bu arkadaşa 12 Eylül'de ne diyeceksiniz? "HAYIR". Vallahi de billahi de 'HAYIR' demeniz şarttır" dedi.

Madenler peşkeş çekildi

"Başbakan döneminde Türkiye'nin yeraltı kaynakları yabancı şirketlerine peşkeş çekilmiştir. Türkiye'nin madenlerini peşkeş çeken Başbakan ilie Menderes arasında ne paralellik var?" diye soran Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "Sakin bunların gözyaşlarına aldanmayın. Bunların gözyaşları timsah gözyaşı... Hüseyin Gülerce benim hakkımda yazı yazıyor. Demiş ki, "Haydar Hoca ile PKK aynı safta. PKK da HAYIR diyor." Hadi oradan be... PKK'nın HAYIR noktasına gelmesi imkansız çünkü PKK'nın yuları ABD'nin ve AB'nin elinde. Öyle değil mi? ABD ve AB ile birlikte olan Haydar Hoca'ya 'EVET' der mi? Bu kime dese dese iktidara 'evet' der. Onların gizli bir şekilde el altından 'evet' yönünde çalışmaları var. Hepsi bunların kandırmaca... Yapılan kamuoyu yoklamalarına göre, HAYIR tam yüzde 8 önde. Onun için bunların etekleri tutuştu. Haydar Hoca ile PKK aynı saftaymış! Keşke benim safımda olsalar, namaza başlarlar! PKK bizim yanımızda olduğunda, gözyaşı duracak, kan duracak, kardeşlik dönemi başlayacak. Şu anda yular AKP'nin, ABD'nin ve AB'nin elinde... PKK bunlarla beraber. Şimdi iktidar diyor ki, 'bu bir güven oylaması değildir.' Bu elbette bir güven oylamasıdır. Bu iktidar döneminde topraklarımızın yüzde 20'si ecnebilere satılarak elimizden çıkmıştır. Yeraltı kaynaklarımız 350 yabancı firmaya peşkeş çekilmiştir. Borçlarımız tam 3 kat artarak, 680 milyar dolara ulaşmıştır. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, 'Türk bayrağının yanına PKk bayrağı asarak federal yapıya gidelim'diyor. Baydemir'i bu kadar asice konuşturan AKP mi, Haydar Hoca mı? Bu iktidar hayvancılığı bitirmiştir. Artık et ithal edilerek sofralarımıza geliyor. Şimdi buna 12 Eylül'de HAYIR demeye var mısınız?"