Herkes iğneden ipliğe sorguya çekilir
Sûr’a üflenince cümle ölüler dirilir. Doğruca mahşer yerine gidilir. Hepsi yalınayak, başı açık... Ve tere boğulmuştur. Herkes günahı kadar o meydana dikilir. Herkes haline göre iğneden ipliğe sorguya çekilir. Daha sonra terazi ile iyilik ve kötülükleri tartılır
21.12.2023 09:10:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş





İmam Gazali Hazretleri şöyle anlatıyor:
Sûr'a üflenince neler olacağını bir ayet-i kerime bize şöyle anlatır: "Sûr'a üflenince, yerde ve gökte kim varsa hepsi ölür. Yalnız Allah'ın kalmasını istedikleri kalır. İkinci üflenişte onlar birden kalkar ve bakarlar." (Zümer, 68). Allah'ın emri ile o anda ölmeyenler şunlardır: Cebrail, Mikâil, İsrafil ve Azrail...
Sonra Cenab-ı Hak, ölüm meleğine emir verir, sıra ile, Cebrail, İsrafil ve Mikâil'in ruhunu alır, ölürler. Sonra Azrail'e emreder o da ölür.
Bundan sonra üflenen Sûr'la cümle ölüler dirilir. Doğruca mahşer yerine gidilir. Hepsi yalınayak, başı açık... Ve tere boğulmuştur. Herkes günahı kadar o meydana dikilir. Herkes haline göre iğneden ipliğe sorguya çekilir. Daha sonra terazi ile iyilik ve kötülükleri tartılır.
Bu arada hasımlar hakkını almaya çağırılır. Daha sonra Sırat'a gidilir.
Sırat önünde yine sorgu olacağına inanmak gerek. Bunu da şu ayet-i kerime bize haber veriyor: "Onları Cehennem köprüsüne götürünüz. Ve orada durdurtunuz. Çünkü orada sorguya çekileceklerdir." (Safat, 23-24).
Şefaat konusunda ise şunları söyleriz:
Şefaat bilindiği gibi mü'minlerden azaba hak kazanan bir kısımları içindir. Cenab-ı Hak bunlar için yapılacak şefaati kabul eder. Şefaat edecekler başta peygamberlerdir. Sonra evliya... Daha sonra da âlimler... Bunlardan başka Allah katında itibar sahibi mü'minler de şefaatçi olur.
Havz bahsine gelince...
Havz'ı, Enes tarafından anlatılan şu hadis-i şeriften dinleyelim:
"Bir ara Hz. Peygamber'e uyku gibi bir hal geldi. Başını eğdi, daldı. Sonra gülerek başını kaldırdı.
Ashab şöyle sordu: 'Ya Resûlallah niçin güldünüz?'
Şu cevabı verdi: 'Bana az önce âyet nazil oldu.' Sonra besmele çekti ve Kevser sûresini okuyup bitirdi.
Sonra şöyle sordu: 'Kevser'i bilir misiniz, nedir?'
Bunun üzerine biz, 'Allah ve Resûlü en iyi bilir' deyince, 'O bir ırmaktır. Rabbim bana onu vaat etti. Cennette bana hazırladı. O ırmağın üst kısmında Havz vardır. Kıyamet günü ümmetim ondan içecektir. Onun çevresindeki su bardakları, yıldızların sayısı kadardır' buyurdu."
Allah'ım bize de oraya varmayı nasip eylesin.
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Mü'minîn'den…)
Sûr'a üflenince neler olacağını bir ayet-i kerime bize şöyle anlatır: "Sûr'a üflenince, yerde ve gökte kim varsa hepsi ölür. Yalnız Allah'ın kalmasını istedikleri kalır. İkinci üflenişte onlar birden kalkar ve bakarlar." (Zümer, 68). Allah'ın emri ile o anda ölmeyenler şunlardır: Cebrail, Mikâil, İsrafil ve Azrail...
Sonra Cenab-ı Hak, ölüm meleğine emir verir, sıra ile, Cebrail, İsrafil ve Mikâil'in ruhunu alır, ölürler. Sonra Azrail'e emreder o da ölür.
Bundan sonra üflenen Sûr'la cümle ölüler dirilir. Doğruca mahşer yerine gidilir. Hepsi yalınayak, başı açık... Ve tere boğulmuştur. Herkes günahı kadar o meydana dikilir. Herkes haline göre iğneden ipliğe sorguya çekilir. Daha sonra terazi ile iyilik ve kötülükleri tartılır.
Bu arada hasımlar hakkını almaya çağırılır. Daha sonra Sırat'a gidilir.
Sırat önünde yine sorgu olacağına inanmak gerek. Bunu da şu ayet-i kerime bize haber veriyor: "Onları Cehennem köprüsüne götürünüz. Ve orada durdurtunuz. Çünkü orada sorguya çekileceklerdir." (Safat, 23-24).
Şefaat konusunda ise şunları söyleriz:
Şefaat bilindiği gibi mü'minlerden azaba hak kazanan bir kısımları içindir. Cenab-ı Hak bunlar için yapılacak şefaati kabul eder. Şefaat edecekler başta peygamberlerdir. Sonra evliya... Daha sonra da âlimler... Bunlardan başka Allah katında itibar sahibi mü'minler de şefaatçi olur.
Havz bahsine gelince...
Havz'ı, Enes tarafından anlatılan şu hadis-i şeriften dinleyelim:
"Bir ara Hz. Peygamber'e uyku gibi bir hal geldi. Başını eğdi, daldı. Sonra gülerek başını kaldırdı.
Ashab şöyle sordu: 'Ya Resûlallah niçin güldünüz?'
Şu cevabı verdi: 'Bana az önce âyet nazil oldu.' Sonra besmele çekti ve Kevser sûresini okuyup bitirdi.
Sonra şöyle sordu: 'Kevser'i bilir misiniz, nedir?'
Bunun üzerine biz, 'Allah ve Resûlü en iyi bilir' deyince, 'O bir ırmaktır. Rabbim bana onu vaat etti. Cennette bana hazırladı. O ırmağın üst kısmında Havz vardır. Kıyamet günü ümmetim ondan içecektir. Onun çevresindeki su bardakları, yıldızların sayısı kadardır' buyurdu."
Allah'ım bize de oraya varmayı nasip eylesin.
(El-Mürşidü'l-Emîn ilâ Mev'izeti'l-Mü'minîn'den…)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.