Güzel ahlak, insanlığın muhtaç olduğu, hemen her tür insanın biri birinden emin bir hayat sürebilmesi için gerekli bir unsurdur. Bugün dünya insanının kan, zulüm ve işkence ile inim inim inlemesinin, biri birinden endişe duymasının, yaşama zevkini kaybetmesinin altında yatan sebep, güzel ahlaktan yoksunluğun bir neticesidir. Öyleyse insanlık, güzel ahlakı elde edinceye kadar rahat bir yaşama kavuşamayacağını asla unutmaması lazımdır.İlahi kitapların ve peygamberlerin gönderiliş sebeplerinin dahi güzel ahlakı tamamlamak için olduğu haber verilmiştir. Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed'in (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde "ben ancak güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim" buyurması, güzel ahlaka verilen önemi belirtmek içindir. Geliniz yaşadığımız toplumu birlikte tahlil edelim ve ahlak konusunda sorunların çarelerini birlikte aramaya çalışalım. Öncelikle toplumsal hayatı zorlaştıran ve kural tanımaz davranışlar sergileyen insanın kendisi olduğunun bilinmesi gerekmektedir. Çünkü teşhisteki isabet, tedaviden alınacak netice ile doğru orantılıdır. Kural ve hak tanımaz davranışlar, kişinin kendi nefsine olan düşkünlüğünü artırmakta, kişi kendi çıkarını düşündüğünden dolayı da yanlış davranışlara düşmekte, netice olarak da ikinci ve üçüncü şahıslarla olan münasebetlerde başkalarına zarar verebilmektedir. Oluşan zarar, sadece fert planında da kalmamakta, toplumsal zararları da beraberinde getirmektedir. Güzel ahlakın zıddı olan davranışlar, güzel ahlakın zıddı olan hastalıkların ortaya çıkmasına ve artması sebebiyet vermekte, sonunda müzminleşen bir bünye ile yaşamakla kalmayıp, kendi mikrobunu etrafa yaymaya, toplumsal hastalıkların oluşmasına sebebiyet vermektedir. Hâlbuki Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.v.) insanlar içerisinde kimin daha hayırlı olduğunu haber vermiştir. "Hayırlınız, ahlâkı güzel olanınızdır."( Buhârî, Menâkıb 23)Ama maalesef Müslüman olduğunu iddia ettiği halde, belki de sorulduğunda kendini cennetin başköşesinde bulunmaya layık görebilen, peygamber efendimize ahirette en yakın komşu olarak görebilen kimselere rastlarsınız. Ama davranışlarına bakınca onun güzel ahlakla yakından uzaktan alakasının dahi olmadığını görürsünüz. Doğru olan kişinin kendi kendine bazı payeler, makamlar vermesi değil, doğru olan güzel davranışlarıyla kendini insanların en hayırlısı konumuna getirmektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Hüseyin Baş soruyor “Türkiye’de yargı bağımsız mı?” / 24.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025
- Ulusal egemenliğimizi korumalıyız / 23.04.2025
- Mü’min yalancı olmaz / 22.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -2- / 21.04.2025
- İbadetin bize kazandırdıkları -1- / 20.04.2025
- Dava adamıydı Haydar Hocamız / 19.04.2025
- Gönül adamıydı Haydar Hocamız / 18.04.2025
- Çile adamıydı Haydar Hocamız / 17.04.2025
- Allah adamıydı Haydar Hocamız / 16.04.2025
- Fikir adamıydı Haydar Hocamız / 15.04.2025