Haydar Hoca demişti ama inanmadınız!

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü TAKBİS'in 2022 Ocak ayı verilerine göre Türkiye'deki yaklaşık 24 milyon hektarlık tarım arazisinden 4 milyon hektarının son beş yılda bankalara rehin bırakıldığı ortaya çıktı.

Tarım kesimi bu durumu alkışlamaya halen daha devam ediyorsa, demek ki ipotekli alan miktarı düşük geliyor!

Nasrettin'in fil hikayesi.

Yani, Türkiye'nin toplam tarım arazi varlığının yüzde 16,6'sı ipotek altında.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre; 2 milyon 113 bin 81 tarımsal arazi sahibinin, 4 milyon hektar civarındaki tarımsal arazisini, 3 trilyon liranın üzerinde ipotek ettirdiği anlaşılıyor. 

Bu tablo, çiftçimizin son beş yılda dehşet verici düzeyde bir borca battığının göstergesi değil de nedir?

Aslında hikaye AB macerasıyla başlıyor.

AB müzakereleri çerçevesinde Türkiye'den koparılan tavizlerin ana payını çiftçi kesimi oluşturuyor.

Manisa'da 6 milyon dekar civarında tarım arazisinin bulunduğu, bunun 1,5 milyon dekarının ipotekli olduğu belirtiliyor.

Yalnızca Manisa'da 89 bin 458 tarımsal arazi sahibinin, 1,5 milyon dekarlık tarımsal alanı üzerinde 122 milyar 985 milyon lira ipotek var.

Özellikle İstanbul 570 milyar lira, İzmir 326 milyar lira ve Kocaeli 310 milyar lira ile tarım arazilerine en fazla ipotek konulmuş illerimiz olarak başı çekiyor.

Diğer taraftan Konya, 4,4 milyon dekar civarında ipotekli tarım arazisi ile Türkiye birincisi durumunda

Tablo böyle değilken ve filmin başında olduğumuz 2000'li yıllarda bakın Prof. Dr. Haydar Baş bey neler demişti:

"AB bizi asla içerisine almayacak. Bizden istediği, Türk çiftçisinin toprağı terk etmesidir. Siz ekmeyin, biçmeyin biz size çok daha uygun fiyatlardan ürün veririz.

Sakın ola ki, bir karış toprağınızı satmayın. Bizim zamanımızda bu topraklar altın değerinde olacak. Tarım stratejik bir sektördür. Asla AB uyum yasalarına kurban edilemez."

Peki, Haydar Baş Bey bunu dedi de, tarım kesimi bu sese kulan verdi mi?

Hayır!

Bir kere değil, bin kere değil.

20 yıl boyunca hemen her gün ele aldığı konu bu olmasına rağmen, çiftçimiz inatla ve ısrarla kendisini yok eden siyasetin vagonuna binmeye devam etti.

Bugün başımıza gelen bütün belaların baş sorumlusu millettir. Ben hükümet edenleri bu kadar sorumlu tutmuyorum. Zira biz bu milleti kainat devleti yapacağız demediler. Hatta hiçbir şey demediler sadece şarkı türkü söylediler.

Sonuç! Çalan bütün sazların akordu bozuldu.

Lütfen kendinize bu kadar işkence yapmayın sevgili çiftçim. Acıyın kendinize…

Siz kurtulmak istediğiniz gün, Haydar Hoca'nın "Milli Ekonomi Modeli" tezi hazır ve nazır durumdadır.

Sakın ha tekrar aynı yanlışlar peşinden koşmayın!

Hüseyin Baş Bey'in elinden tutun, o sizi kainat devleti çiftçisi nasıl yapılıyormuş eller görsün.

Bu modelin yanılma ihtimali milyonda sıfırdır.