Haydar Baş’ın kaleminden İmam Zeynelabidin
Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah’a sonsuz hamd-ü senâlar olsun
08.09.2023 08:32:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah'a sonsuz hamd-ü senâlar olsun.
O'nun âlemlere rahmet olarak gönderdiği son peygamber Hz. Muhammed Mustafa'sına (s.a.v.), nurunu Ezel Bezmi'nde Muhammed Mustafa'dan (s.a.v.) alarak kendi devirlerindeki insanlığa hak yolu gösteren bütün peygamberlere ve dünyanın ahir zamanı olarak anılan Saadet Asrı'nın ilk gününden bu tarafa O'nun (s.a.v.) risalet nurunun velayet kandilleri olarak mü'minleri ve insanlığı aydınlatan seçilmiş Ehl-i Beyt'ine, âl ü ashabına sayısız salat olsun.
Adlarını anmakla şeref bulduğumuz bu yüce zevatın yaşayıp gösterdiği hak istikamette risalet ve velayet nurlarıyla aydınlanarak yürüyen, ezel ve ebed çizgisinde onların yoluna ve izlerine baş koyan bütün mü'minlere selam olsun...
Alemlere rahmet Peygamber Efendimizin hayatına dair 2 ciltlik "Rahmeten Lil Âlemîn Hz. Mıhammed" adlı çalışmamızdan sonra; Yüce Allah'ın Kır'an-ı Kerim'inde müjdelediği, tertemiz kıldığını ilan ettiği ve kendilerini sevmeyi bütün mü'minlere farz kıldığı Ehl-i Beyt'in yüce imamlarının iman ve aşk timsali hayatlarını anlatan eserlerimize, elinizdeki İmam Zeynelâbidin Es-Seccad'ı ilave etme imkanı lütfettiği için ne kadar hamd etsem azdır.
Şehitlerin Efendisi İmam Hüseyin'in (r.a.) evladı İmam Zeynelâbidin es-Seccad, kendinden önceki büyükler gibi, hayatı iman, aşk ve çile ile yoğrulmuş bir Allah eridir.
Henüz çocuk yaşında iman çilesi başlamış; Kerbelâ'da mübarek babasının şehid edilişine şahit olmıştır.
İmam Zeynelâbidin, siyasi ihtiras ile gözü dönmüş Emevîlerin mezaliminin bütün hunharlığıyla, adeta İslam'ın soyunu kazımak üzere, Hz. Peygamber'in (s.a.v.) mübarek torunu Hz. Hüseyin'e ve pâk nesline çullanıp ortalığı kan gölüne çevirdikleri Kerbela mahşerinden Yüce Allah'ın kollayıp yeşerttiği filizdir...
Kökü Muhammed Mustafa, gövdesi İmam Ali ve Hz. Fatıma, dalı Hz. Hüseyin olan İslam ağacının Kerbelâ çiçeğidir İmam Zeynelâbidin es-Seccad.
İbadet, aşk, ilim, irfan, hikmet, çile, hüzün, cihad ve şehadet onun ha-yatında iç içedir.
Çocuk yaşına rağmen zalim Yezid'in karşısına bir iman ve şecaat abidesi olarak çıktı.
Babası Hz. Hüseyin'in (r.a.) iman ve aşkının bir benzerini ortaya koyarak, Yezid'e birçok kere meydan okudu. Hayatı, O'nun bu iman ve şecaatine, hüzün ve çileler eklenerek devam etti.
Hz. Peygamber'in seçilmiş torununun evladı olması bakımından, yegâne hak din olan İslam'ın ana direği ve yeryüzündeki sahibi olarak, daima Hakk'a sahip çıktı, Hakk'ı temsil etti, Hakk'ın ve Resulûllah'ın ölçülerini korumak hususunda babası ve dedeleri gibi can feda etti.
Aşk ve şecaatta ne kadar zirve bir hali var ise, çile, hüzün ve yakarışlarında o derece derunîlik hali vardır.
Çocuk yaşından itibaren Allah yolunda gayret ve cihad ile iç içe olan İmam Zeynelâbidin'in (r.a.) hayatı, aynı zamanda dua, yakarış ve ağlamak ile geçmiştir.
Hayatının bir yüzü, Allah yolunda gayret ve cihad, diğer yüzü ise dua ve yakarıştır. O'nun, Yüce Allah'a olan niyaz ve yakarışları öylesine dokunaklıdır ki, taş gibi kalpleri dahi yumuşatır, gönülleri yeşertir, gözleri yaşartır.
İmam Zeynelâbidin'in aşk, çile ve iman dolu hayatı ve duaları, o derece canlı ve katıksız ki, eserimizi okuyan kardeşlerimiz, adeta onun gezdiği yerleri gezecek, onun iman ve cihadına ortak olma zevkini tadacak, onun niyazlarına "amin" diyecek, onunla gözlerinden gönüllerine yaşlarını akıtacaklardır.
Elinizdeki eser ile İslam'ın ocağı ve imanın ana rüknü olan Resulûllah'ın Ehl-i Beyt'ine mensup yüce zevatın hayatlarından bir nebze olsun bahis açarak, onların rızasını ve himmetlerini istiyor, mahşer gününde Muhammed Mustafa'sının Liva'ul Hamd sancağı altında Ehl-i Beyt'i ve dostlarıyla beraber olmamızı talep ediyorum.
Eserin hazırlanmasında başta muhterem eşim olmak üzere emeği geçen herkese binlerce kez teşekkür ediyor, bu eser vesilesiyle, Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah'ın "âlemlere rahmet" olarak gönderdiği Hz. Muhammed'inin ve O'nun nuru ile mü'minlerin gönüllerini yeşertip aydınlatan Ehl-i Beyt imamlarının şefaatlerini talep ediyorum. Prof. Dr. Haydar Baş Trabzon, Mayıs, 2011
O'nun âlemlere rahmet olarak gönderdiği son peygamber Hz. Muhammed Mustafa'sına (s.a.v.), nurunu Ezel Bezmi'nde Muhammed Mustafa'dan (s.a.v.) alarak kendi devirlerindeki insanlığa hak yolu gösteren bütün peygamberlere ve dünyanın ahir zamanı olarak anılan Saadet Asrı'nın ilk gününden bu tarafa O'nun (s.a.v.) risalet nurunun velayet kandilleri olarak mü'minleri ve insanlığı aydınlatan seçilmiş Ehl-i Beyt'ine, âl ü ashabına sayısız salat olsun.
Adlarını anmakla şeref bulduğumuz bu yüce zevatın yaşayıp gösterdiği hak istikamette risalet ve velayet nurlarıyla aydınlanarak yürüyen, ezel ve ebed çizgisinde onların yoluna ve izlerine baş koyan bütün mü'minlere selam olsun...
Alemlere rahmet Peygamber Efendimizin hayatına dair 2 ciltlik "Rahmeten Lil Âlemîn Hz. Mıhammed" adlı çalışmamızdan sonra; Yüce Allah'ın Kır'an-ı Kerim'inde müjdelediği, tertemiz kıldığını ilan ettiği ve kendilerini sevmeyi bütün mü'minlere farz kıldığı Ehl-i Beyt'in yüce imamlarının iman ve aşk timsali hayatlarını anlatan eserlerimize, elinizdeki İmam Zeynelâbidin Es-Seccad'ı ilave etme imkanı lütfettiği için ne kadar hamd etsem azdır.
Şehitlerin Efendisi İmam Hüseyin'in (r.a.) evladı İmam Zeynelâbidin es-Seccad, kendinden önceki büyükler gibi, hayatı iman, aşk ve çile ile yoğrulmuş bir Allah eridir.
Henüz çocuk yaşında iman çilesi başlamış; Kerbelâ'da mübarek babasının şehid edilişine şahit olmıştır.
İmam Zeynelâbidin, siyasi ihtiras ile gözü dönmüş Emevîlerin mezaliminin bütün hunharlığıyla, adeta İslam'ın soyunu kazımak üzere, Hz. Peygamber'in (s.a.v.) mübarek torunu Hz. Hüseyin'e ve pâk nesline çullanıp ortalığı kan gölüne çevirdikleri Kerbela mahşerinden Yüce Allah'ın kollayıp yeşerttiği filizdir...
Kökü Muhammed Mustafa, gövdesi İmam Ali ve Hz. Fatıma, dalı Hz. Hüseyin olan İslam ağacının Kerbelâ çiçeğidir İmam Zeynelâbidin es-Seccad.
İbadet, aşk, ilim, irfan, hikmet, çile, hüzün, cihad ve şehadet onun ha-yatında iç içedir.
Çocuk yaşına rağmen zalim Yezid'in karşısına bir iman ve şecaat abidesi olarak çıktı.
Babası Hz. Hüseyin'in (r.a.) iman ve aşkının bir benzerini ortaya koyarak, Yezid'e birçok kere meydan okudu. Hayatı, O'nun bu iman ve şecaatine, hüzün ve çileler eklenerek devam etti.
Hz. Peygamber'in seçilmiş torununun evladı olması bakımından, yegâne hak din olan İslam'ın ana direği ve yeryüzündeki sahibi olarak, daima Hakk'a sahip çıktı, Hakk'ı temsil etti, Hakk'ın ve Resulûllah'ın ölçülerini korumak hususunda babası ve dedeleri gibi can feda etti.
Aşk ve şecaatta ne kadar zirve bir hali var ise, çile, hüzün ve yakarışlarında o derece derunîlik hali vardır.
Çocuk yaşından itibaren Allah yolunda gayret ve cihad ile iç içe olan İmam Zeynelâbidin'in (r.a.) hayatı, aynı zamanda dua, yakarış ve ağlamak ile geçmiştir.
Hayatının bir yüzü, Allah yolunda gayret ve cihad, diğer yüzü ise dua ve yakarıştır. O'nun, Yüce Allah'a olan niyaz ve yakarışları öylesine dokunaklıdır ki, taş gibi kalpleri dahi yumuşatır, gönülleri yeşertir, gözleri yaşartır.
İmam Zeynelâbidin'in aşk, çile ve iman dolu hayatı ve duaları, o derece canlı ve katıksız ki, eserimizi okuyan kardeşlerimiz, adeta onun gezdiği yerleri gezecek, onun iman ve cihadına ortak olma zevkini tadacak, onun niyazlarına "amin" diyecek, onunla gözlerinden gönüllerine yaşlarını akıtacaklardır.
Elinizdeki eser ile İslam'ın ocağı ve imanın ana rüknü olan Resulûllah'ın Ehl-i Beyt'ine mensup yüce zevatın hayatlarından bir nebze olsun bahis açarak, onların rızasını ve himmetlerini istiyor, mahşer gününde Muhammed Mustafa'sının Liva'ul Hamd sancağı altında Ehl-i Beyt'i ve dostlarıyla beraber olmamızı talep ediyorum.
Eserin hazırlanmasında başta muhterem eşim olmak üzere emeği geçen herkese binlerce kez teşekkür ediyor, bu eser vesilesiyle, Âlemlerin Rabbi olan Yüce Allah'ın "âlemlere rahmet" olarak gönderdiği Hz. Muhammed'inin ve O'nun nuru ile mü'minlerin gönüllerini yeşertip aydınlatan Ehl-i Beyt imamlarının şefaatlerini talep ediyorum. Prof. Dr. Haydar Baş Trabzon, Mayıs, 2011