Dünden devam ediyorum…
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ın, Yeni Mesaj gazetesinde 25 Temmuz 2001 tarih ve 'Tarih tekerrür mü ediyor' başlıklı yazısında şöyle diyordu:
"Bunlar artık siyasi bir boyut kazanmış vaziyettedir. Maksat bellidir. Milleti dininden uzaklaştırıp Hıristiyanlaştırmak ve bu vesileyle uzun zamandan beri devam eden Avrupalılaşma gayretlerine son noktayı koymak. Milleti, dininden uzaklaştırma noktasında sinsi bir taktik uygulanmaktadır.
Millete, 'dininizi bırakacaksınız' şeklindeki telkinlerin hiç bir fayda sağlamayacağını bilen güçler, 'Protestan Müslümanlık' anlayışını insanımıza empoze etmeye çalışmaktadır.
Yani aslından tamamen uzaklaştırılmış, tamamen Hıristiyanlığın bakış açısına göre bir din anlayışı millete pompalanmakta, yerli figüranlar da bu anlayışın milletimize pompalanma işin de alet olarak kullanılmaktadırlar…"
2 Ocak 2005: BTP Çağlayan mitingi
"BOP 'un iki ayağı vardır. Birincisi İslam dininin tahrifatı, ikincisi; siyasi ve askeri ayağı yani İslam coğrafyasını işgal etme ayağıdır.
İslam'ın tahrifatı dinlerarası diyalog süreci ile devam etmektedir. Şunu gayet iyi bilmemiz gerekir ki BOP projesi kapsamında yapılacak olan işgallere karşı olabilecek direnişleri kırmak için dinlerarası diyalog senaryosu uygulamaya konmuştur.
Maksat bu geniş coğrafyada yapılması planlanan silahlı işgallere karşı oluşacak direnişleri kırmak bu bölge halklarının, işgalcileri kendilerinden biri olarak kabul etmelerinin ve bu insanların toprağını, vatanını, dinini, namusunu savunmalarının önüne geçmektir.
Hiçbir İslam akaidine dair yönü ve milli bir temeli olmayan dinlerarası diyalog kavramının özü budur.
Yani; Diyalog demek, Müslüman'ın Hıristiyanlaştırılması demektir.
Diyalog, Müslüman'ın direncinin kırılarak Hıristiyan'a teslim olması demektir.
Vatikan'a göre diyalog, İsa Mesih'in kurtarıcı olduğunu anlatarak insanları Hıristiyan yapmaktır. Diyalog, İslam'ı ve Müslümanlığı unutarak Hristiyan'ca yaşamak demektir.
Diyalog, Türkleri ve Müslümanları Hıristiyanlaştırıp tepkisiz hale getirdikten sonra topraklarını ellerinden almak içindir."
5 Mart 2007: Rize
"Batı dinlerarası diyalog ve misyonerlik çalışmalarıyla Türkiye'de, kendine ait insan tipi yetiştirmeye çalışıyor.
Eğer bir milletin, milli bütünlüğünü bozarsanız o millet, sürü haline gelir. O zaman o milleti o ahırdan bir başka ahıra taşıyıp dururlar. Şimdi bizi sürü haline getirmek istiyorlar. Bunlara 'hayır' demeye var mısınız?"
24 Ocak 2008: Ankara
"ABD, Büyük Ortadoğu Projesi ile İslam ülkelerinin sınırlarını ve nizamlarını değiştirme gayesi güdüyor. Kanın, gözyaşının durduğu yer yok.
Sen kalkıyorsun işgal edilmekte olan ülkelere mesaj taşıyorsun. Irak'ı, Afganistan'ı görmüyor musun?
Yarın orada yaşananlar senin başına da gelebilir. Dinlerarası diyalog denilen işin adı şudur: Sakin gözünü açma, hazır ol vaziyette 'senden büyük yok' demeye devam et, teslim ol ve bekle."
16 Nisan 2010: İzmir
"Ilımlı İslam, dinlerarası diyalog ve Medeniyetler İttifakı gibi projelerle milleti dininden uzaklaştırmak istiyorlar.
Bize diyorlar ki, 'bu topraklar üzerinde yaşayanlar olarak siz Rum'sunuz, Ermeni'siniz, Yezdanisiniz, Keldanisiniz, şusunuz, busunuz fakat Müslüman değilsiniz.'
İşte oynanan oyun bu. Türklük, senin İslamlığınla kaim oldu. 'Şayet onlarla birlikte olursanız, onlardan olursunuz.' Ayetin hükmü...
Böyle Müslümanlık olmaz. Oyun çok büyük. İçini boşaltıp, adına ılımlı İslam demişler. 'Eee, bakın biz İslam'ı hak tanıdık, Müslüman'a hak verdik, niye kabul etmiyorsunuz?' demek suretiyle aslında Türk milletinin imanıyla oynuyorlar.
Türk milletinin geleceğiyle oynuyorlar. O gelecekte ne var, biliyor musunuz? Yarının Türkiye'sinde Rumlar ve Ermeniler çoğalacak, kiliseler bollaşacak…
Türk milleti bir bütündür ve de kardeştir. Bu bütünlüğün sırrı dinimizi kabul edip, akait kurallarından bir kelime dahi olsa taviz vermemektir."
İslam, Türk milletinin milli dinidir
"Esasen İslam, Türk milletinin milli dinidir. O'nu O'ndan kopardığınız zaman Türklüğü diye bir şeyi kalmaz. Bu milleti bir arada tutan en büyük harç İslam'dır ve milletimizi Türk yapan unsurdur.
O mayayı Muhammediyi atan Ehl-i Beyt'tir. Biz, onların nefesiyle konuşuyoruz. Onların sözüdür bizim sözümüz, bize ait olan bir şey yok, yanlış anlamayın.
Şimdi adamlar sözüm ona, İslam adına yola çıktılar en büyük savaşı buraya ilan ettiler.
Bizi birbirine bağlayan unsurlarımız çok güçlüdür. Bu manevi unsurlar maddeye kültür olarak yansıdı. Buna Türk–İslam kültürü diyoruz. Kimliğimiz bu kültürdür.
Şimdi bu kimlik duvar gibi batılın karşısında bir virgül taviz vermedi. Ne yapacaksın? Bu şahsiyeti yok edeceksin. Ilımlı dedikleri o menem şeyin adı bu. O kimliği yok etmek. Onu yok etmek için seninle savaşıyor.
Kültürünle, medeniyetinle, siyasetinle savaşıyor. Önce dinini hallediyor ki bunları ardından tek tek alabilsin. Ve nitekim de böyle oluyor.
Büyük Ortadoğu Projesi ve İslam dünyasında oynanan oyunun adı Müslümanların birbirine girerek tamamen mefluç hale gelmesi ve bu ülke üzerinde hesabı olanların da bu memleketi onlara meydan etmesi gayreti ve çalışmasıdır." (2011 yılı Yeni Mesaj gazetesindeki köşe yazısı) Devam edecek…
- Abdullah Öcalan, Bahçeli’den de, Erdoğan’dan da basiretliymiş / 02.12.2024
- Sosyal devlet ancak BTP ile mümkün / 01.12.2024
- Sosyal devletten demokratik krallığa / 30.11.2024
- Kıbrıs’a NATO kılıfı / 29.11.2024
- Jennifer Lopez, Sudeysi, Kabe ve Erdoğan / 28.11.2024
- AKP ve MHP, Türkiye’nin gerçek düşmanını perdeliyor / 27.11.2024
- Tam bağımsız Türkiye için vakit tamam, söz konusu vatandır / 25.11.2024
- Sinirde Avrupa’da birinci dünyada ikinci olmuşuz / 24.11.2024
- Tarımı bitirdiler… Şahidim Sayın Erdoğan’dır / 23.11.2024