Hayat pahalılığı en büyük risk
Dünya Ekonomik Forumu'nun kısa ve uzun vadede en büyük 10 küresel riski içeren Küresel Riskler Raporu 2023'e göre 'enerji, enflasyon, gıda ve güvenlik' sorunları gelecek 2 yıl için hayat pahalılığı krizinin en büyük risk haline gelmesine yol açtı.
12.01.2023 00:08:00





FOTO ALTI: Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) küresel çapta 1200 risk uzmanı, politika yapıcı ve sektör liderlerinin görüşlerini alarak hazırladığı Küresel Riskler Raporu 2023'ün bulguları açıklandı. Toplantıya WEF Genel Müdürü Saadia Zahidi (solda) ve Marsh Kıta Avrupası Risk Yönetim Lideri Carolina Klint (sağda) katıldı.
Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) küresel çapta 1200 risk uzmanı, politika yapıcı ve sektör liderlerinin görüşlerini alarak hazırladığı Küresel Riskler Raporu 2023'ün bulguları açıklandı. Marsh McLennan ve Zurich Sigorta Grubu ile hazırlanan, kısa ve uzun vadeli en büyük 10 küresel riskin tespit edildiği rapor, Londra'da düzenlenen basın toplantısında duyuruldu. Rapora göre hayat pahalılığı krizi gelecek 2 yıl için, iklim değişikliğini azaltmaya yönelik çabaların yetersiz kalması ise gelecek 10 yıllık dönemi kapsayan uzun vadede en büyük küresel risk olarak görülüyor.
Yakın dönemin en büyük riski pahalılık
Birbirine bağlı küresel risklere karşı uyarıda bulunulan rapora göre koronavirüs salgını ve Ukrayna savaşı, Avrupa'da enerji, enflasyon, gıda ve güvenlik krizlerini zirveye taşıdı. Bu krizler nedeniyle kısa vade olarak tanımlanan gelecek 2 yıllık dönemde, hayat pahalılığı en büyük küresel risk olarak görülüyor. Doğal afetler ve aşırı hava olayları kısa vadeli riskler arasında ikinci sırada yer alırken, jeo-ekonomik çatışma üçüncü, iklim değişikliğini azaltmada başarısızlık dördüncü ve toplumsal kutuplaşma beşinci sırada bulunuyor.
Uzun vadede iklim krizi önde
İklim değişikliğini azaltmada başarısızlık, uzun vadede ise en büyük küresel risk olarak öne çıkıyor. İklim değişikliğine uyumda yaşanabilecek başarısızlık en büyük ikinci küresel risk olarak görülürken, doğal afetler, biyoçeşitlilik kaybı ve çevrenin tahribatı ilk 5 küresel risk arasında yer alıyor. Büyük çaplı mecburi göç, toplumsal yozlaşma ve kutuplaşma, geniş çaplı siber suçlar ve siber güvenlik, jeo-ekonomik gerilim, büyük çaplı çevre tahribatı da uzun vadeli en büyük 10 küresel risk arasında bulunuyor. Mevcut kısa vadeli risklerin, uzun vadeli riskleri önlemeye yönelik çabalara karşı tehdit oluşturduğu düşünülürken, bu risklere karşı küresel iş birliğinin hızlandırılmasına ve liderlerin kararlılıkla aksiyon almasına ihtiyaç duyuluyor.
Büyük çapta politika değişikliği ve yatırım gerekiyor
WEF Genel Müdürü Saadia Zahidi; enerji, gıda, borçlanma ve afetlerin ağırlıklı olarak kısa vadeli riskleri oluşturduğunu söyledi. En kırılgan toplumların bu krizler nedeniyle aynı anda sorunlar yaşadığını ifade eden Zahidi, "Bilinen ve giderek büyüyen küresel risklerin oluşturduğu bu toksik durumda, yeni bir askeri çatışma veya yeni bir virüs kesinlikle yönetilemez. İklim ve insani gelişim, dünya liderlerinin endişelerinin merkezinde olmalı ki gelecek şoklara karşı direnci artıracak adımlar atmalı" dedi. Zurich Sigorta Grubu Sürdürülebilir Risk Direktörü John Scott ise iklim değişikliğinin etkileri, biyoçeşitlilik kaybı, gıda güvenliği ve doğal kaynakların kullanımı arasındaki ilişkinin tehlikeli bir noktaya geldiğini vurgulayarak, "Önemli çapta politika değişiklikleri ve yatırımlar olmadan bu durum ekosistemdeki çöküşü hızlandıracak, gıda tedarikini tehdit edecek, doğal afetlerin etkisini artıracak ve iklim değişikliğini azaltmak için atılan adımları sınırlayacak" ifadelerini kullandı.
Hiçbir ülkenin krizlere karşı bağışıklığı yok
Marsh Kıta Avrupası Risk Yönetim Lideri Carolina Klint ise 2023'ün gıda, enerji, ham madde ve siber güvenliğe ilişkin risklerin arttığı bir yıl olacağını, bu durumun küresel tedarik zincirindeki aksaklıkları artıracağını ve yatırım kararlarını etkileyeceğini söyledi. Hiçbir ülkenin bu sorunlara karşı bağışıklığının olmadığını belirten Scott, "Öte yandan, birçok ülkenin sanayi üretimini sürdürebilmek ve elektrik kesintilerini önlemek için kömür kullanımına yöneldiğini görüyoruz. Bu kısa vadeli bir krizi çözmek için atılan bir adım olsa da uzun vadeli taahhütleri tehlikeye atıyor" diye konuştu. AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.