Barış Terkoğlu: Devlet içinde savaş var, kim kazanır bilmiyorum
16.05.2024 08:53:00 / Güncelleme: 16.05.2024 09:03:34
Haber Merkezi
Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında yeni bir gelişme yaşandı. Soruşturmanın gizli tanığı Serdar Sertçelik'in ifadeleri doğrultusunda, 3 sivil ile 1 komiser daha bu sabah gözaltına alındı. Geçen hafta görevden uzaklaştırılan Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü ve Müdür Yardımcısı ile bir komiser dün gözaltına alınmıştı. Soruşturmada gözaltı sayısı 8'e çıktı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'Cumhur İttifakı'na yönelik darbe girişimi' olduğunu değerlendirdiği operasyon konusunda Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, 17-25 Aralık operasyonunu ve o dönem Devlet Bahçeli'nin aldığı tutumu hatırlattı.
Terkoğlu, bugün yaşananlar için ise şunları yazdı:
Açıkça söyleyeyim: İktidar içinde bilek güreşi var. Devlet yine kritik bir kavşakta. Tuğrul Türkeş'in tanımıyla "Azgın milliyetçilik" ile "muhafazakar milliyetçilik" iktidarın yönü konusunda ayrışıyor. Bir tarafında MHP'nin öte yanında "AKP içindeki MHP'sizlerin" olduğu çatışmanın merkezinde Süleyman Soylu ve Ali Yerlikaya var. Yeni bakanın adımlarındaki görüntü şuydu: MHP ve Soylu'nun sokaktaki ve devletteki gücü sınırlanıyor. Mafya ve kara para operasyonları da, Sinan Ateş cinayeti sonrasında ortaya serilenler de, güvenlik bürokrasisindeki yer değiştirmeler de bu nedenle MHP ve Soylucular'ın tepkisiyle karşılaştı.
Ayhan Bora Kaplan operasyonu, görüntüde sırtı sıvazlanarak büyüyen bir mafya grubunaydı. Ama herkes Kaplan'ın adını Soylu ile birlikte anıyordu. Sinan Ateş cinayeti soruşturması görüntüde katillereydi ama herkes cinayetin MHP içine uzandığını görüyordu. 31 Mart sonrası CHP'de hesaplaşma beklenirken, MHP ve Soylucular bir başka hesaplaşmaya hazırlanıyordu.
Ergenekon kumpasını başlatan Tuncay Güney'in getirilip Polis Müdürü Adil Serdar Saçan'ın önüne konmasını, sonra da Saçan'ın Ergenekon'dan tutuklanmasını hatırlayın. Kumpas davalarında sürekli yer ve yön değiştiren gizli tanıkları hatırlayın. Bu kez de elde, önce Ayhan Bora Kaplan aleyhinde ifade veren ardından yurtdışına kaçıp saf değiştiren gizli tanık S.S. var. Operasyon yaparken, hukukun sınırlarını tanımayan üç polisi yemleyen S.S.'nin konuşma kayıtları iktidar içi hesaplaşmanın aracı oldu.
17-25 öncesinde, Fethullahçılar, kendilerine karşı her hamleyi "hedef biz değiliz Hükümet" diyerek yanıtlıyorlardı. Böylece cepheyi genişletiyor, odağı belirsizleştiriyor, saflarını kaynaştırıyorlardı. İktidarı ele geçirmeye hazırlanırken karşıtlarını darbecilikle suçluyorlardı. Aynı stratejiyi bugün MHP-Soylu kanadı uyguluyor. Gizli tanık S.S.'nin hesaplaşma için hazırlanmış kayıtlarıyla; Bekir Bozdağ, Abdülhamid Gül, Hasan Doğan gibi isimler haksız şekilde Kaplan dosyasıyla ilişkilendirildi. Böylece "hedef biz değiliz hükümet", "mafya operasyonu değil darbe" algısı önümüze kondu.
Kim kazanır bilmiyorum. Açık olan bir şey var ki, Ankara'yı sallayan kavgada minimal hedef Ankara Emniyet Müdürü. İçişleri Bakanı Yerlikaya'nın da sonraki hedef olduğu anlaşılıyor. Maksimal hedef ise iktidarın bir süredir gevşeyen dizginlerinin yeniden ele geçirilmesi.
Bizim gibi iktidar savaşlarının dışında kalanlar ise hukukun dışına çıkan herkesten hesap sorulmasını bekliyor: Sokaktaki mafya temizlensin, Sinan Ateş'in katilleri bulunsun, devlet içindeki çeteler ayıklansın, gizli tanıklarla devletin hiçbir kurumu iş tutmasın…
11 yıl önceden bugüne baktığımda duygularım konuşuyor: "Darbedir darbe" diyenlerin darbesiyle bir kez daha karşılaşmayalım!
MİT'te sınır ötesinde nokta operasyon: Üs bölgesine saldırı hazırlığındaki 2 terörist öldürüldü
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), üs bölgelerine saldırı hazırlığındaki PKK/KCK'lı teröristler Ahmet Bayar ile Ahmed İbrahim El Ahmed'i, Irak'ın Hakurk bölgesindeki operasyonla etkisiz hale getirdi.
16.05.2024 08:46:00 / Güncelleme: 16.05.2024 08:51:45
İhlas Haber Ajansı
PKK/KCK mensupları Tufan Koçer kod Ahmet Bayar ile Mervan Zerevan kod Ahmed İbrahim El Ahmed, MİT'in Irak/Hakurk'ta gerçekleştirdiği nokta operasyonla etkisiz hale getirildi.
TSK Üs Bölgelerine düzenlenecek eylem engellendi
Tufan Koçer kod Ahmet Bayar ile Mervan Zerevan kod Ahmed İbrahim El Ahmed'in, Hakurk'taki Türk Silahlı Kuvvetleri üs bölgesine sızmaları için talimat aldıkları MİT tarafından tespit edildi. Bunun üzerine teröristlere yönelik araştırmalar derinleştirildi.
2012 yılında PKK'ya katılan Tufan Koçer kod Ahmet Bayar'ın geçmişte Suriye'de faaliyet gösterdiği ve üst düzey örgüt mensuplarının korumalığını yaptığını öğrenildi. Suriyeli Mervan Zerevan kod Ahmed İbrahim El Ahmed'in de 2014'te Kandil'de suikast eğitimi aldığı belirlendi.
MİT, saha ajanlarını özel olarak görevlendirdi. Eylem hazırlığındaki teröristleri adım adım izlemeye başladı. Örgüt yöneticilerinin eylem talimatından yirmi dört saat sonra eylem hazırlığındaki Tufan Koçer kod Ahmet Bayar ve Mervan Zerevan kod Ahmed İbrahim El Ahmed etkisiz hale getirildi.
Tufan Koçer kod Ahmet Bayar ve Mervan Zerevan kod Ahmed İbrahim El Ahmed kimdir?
Tufan Koçer kod Ahmet Bayar, örgütün kırsal kadrolarına 2012 yılında katıldı. Uzun süre Suriye'de faaliyet gösteren Ahmet Bayar, bu bölgede sözde sorumlu seviyeye yükseldikten sonra Avaşin bölgesine geçti. Dönem içerisinde Türkiye'ye karşı eylemsel faaliyetlerde yer aldı. 2018 yılından sonra Hakurk bölgesine geçiş yaptı.
Mervan Zerevan kod Ahmed İbrahim El Ahmed, örgütün kırsal kadrolarına 2014 yılında Suriye/Halep'ten katıldı. Katılım yapması akabinde Kandil'de birçok eğitime tabi tutulan terörist saldırı-sabotaj-suikast üzerine uzmanlaşma eğitimleri aldı. Son olarak 2017'de Hakurk bölgesine geçti.
Kamu bankalarının reklamları tasarruf kapsamına niye alınmadı?
Kamuda tasarruf konusunda sosyal medya hesabı üzerinden bir paylaşım yapan BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, "Kamuda tasarruf yapacaksan kamu bankalarının yandaş kanallara verdiği reklamları kes" dedi. Bu açıklamanın ardından kamu bankalarının verdiği reklamlar merak konusu oldu
15.05.2024 22:10:00
Fahri Fatih Özcan
Kamuda tasarruf konusunda bugün sosyal medya hesabı X üzerinden bir paylaşım yapan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, "Kamuda tasarruf yapacaksan kamu bankalarının yandaş kanallara verdiği reklamları kes. Maksatları tasarruf değil özelleştirmeler defterini açmak" ifadelerini kullanmıştı.
Hüseyin Baş'ın bu açıklamasından sonra kamu bankalarının yandaş meyaya verdiği reklamlar merak konusu oldu.
Türkiye'deki kamu bankalarının medya reklam harcamaları ve dağılımı, genellikle kamuoyunun dikkatini çeken konulardan biridir. Reklam verme kriterleri, hangi medya kuruluşlarına ne kadar süreyle reklam verildiği ve bu reklamların zamanlaması gibi konular, medya ve finans dünyasında önemli bir yer tutmaktadır.
2020 yılında yapılan bir araştırmaya göre, kamu bankaları bazı televizyon kanallarına büyük miktarda reklam verirken, diğer bazı kanallara hiç reklam vermemiştir. Örneğin, FOX TV, Halk TV, Meltem TV, Tele-1, KRT ve TV5 gibi kanallara o yıl içinde tek bir saniye bile reklam verilmemişken, iktidarı destekleyen kanalların reklamla adeta boğulduğu belirtilmiştir. Turkuvaz Medya Grubu'na ait kanallar, kamu bankalarından 1,1 milyon saniyenin üzerinde reklam almıştır.
Sabah, Takvim, Fotomaç, Daily Sabah, Yeni Asır, Fikriyat, Sabah Avrupa, Sabah USA, Sabah Sarı Sayfalar, ATV, A2, A Haber, A Haber Radyo, A Spor, A Spor Radyo, A News, ATV Avrupa, Minika, Minika Çocuk, Minika Go... Turkuvaz Medya Grubu'nun yayın organlarından bazıları.
Bu durum, kamu bankalarının reklam dağıtımında belirli bir kriter olup olmadığı, varsa bu kriterlerin ne olduğu ve reklam bütçelerinin nasıl yönetildiği gibi soruları akıllara getirmektedir. Kamu bankalarının ilan ve reklam kriterleri hakkında daha fazla bilgi edinmek için, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer'in Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a yönelttiği sorular ve bu soruların yanıtları da merak konusudur.
Reklam verme süreleri ve mecraları konusunda ise, kamu bankalarının genellikle büyük ulusal kanallar ve gazetelerle çalıştığı, ancak bu dağıtımın her zaman adil olmadığı iddia edilmektedir. Reklam sürelerinin ve mecralarının seçiminde, reytingler ve hedef kitleler gibi faktörlerin yanı sıra politik eğilimlerin de rol oynadığı düşünülmektedir.
Kamu bankalarının reklam politikaları ve dağıtım kriterleri, şeffaflık ve adil dağıtım açısından eleştiri konusu olmaya devam etmektedir. Bu konuda daha fazla şeffaflık ve denetim talepleri, kamuoyu tarafından sıklıkla dile getirilmektedir. Kamu kaynaklarının kullanımında adalet ve eşitlik ilkelerinin gözetilmesi, demokratik toplumların temel beklentilerinden biridir. Bu nedenle, kamu bankalarının reklam verme süreçleri ve kriterleri üzerine yapılan tartışmalar, sadece medya ve finans dünyasını değil, genel olarak toplumun her kesimini ilgilendiren bir konudur.
Ankara Emniyet Müdürlüğü'nden yasa dışı dinleme iddiaları hakkında açıklama
Ankara Emniyet Müdürlüğünce "yasa dışı dinleme yapıldığı" iddiası yalanlandı.
15.05.2024 17:50:00
Anadolu Ajansı
Emniyet Genel Müdürlüğü, sosyal medyada ve bazı televizyon kanallarında yer alan Ankara İl Emniyet Müdürlüğünce "yasa dışı dinleme yapıldığı" iddialarının gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
Emniyet Genel Müdürlüğünün sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Sosyal medyada ve bazı televizyon kanallarında Ankara İl Emniyet Müdürlüğünce 'yasa dışı dinleme yapıldığı' ile ilgili çıkan haber ve iddialar asılsızdır ve kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır." denildi.