Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosu, asırlarla ölçülebilen Ehl-i Beyt hakkındaki bilgileri ve tarihte cereyan eden bazı olayların perde arkasını aralamaktadır. Bu konuda Prof. Dr. Haydar Baş'ın yazdığı Ehl-i Beyt külliyatı en önemli rehber görevi görmektedir. Milletimizin gerçekle buluşturulmaya çalıştığı şu günlerde; bazı kimselerin yanlışta direndiğine de şahit olmaktayız. "Gerçekle buluşmanın yolu" adlı bir önceki makalemizde bu konudaki bazı tespitlerimizi sizlerle paylaşmıştık. Ancak bu konunun önemi sebebiyle üzerinde biraz daha durmaya çalışacağız. Dünkü makalemizde şu tespite yer vermiştik: "Nice geçmiş dinlerin bozulmasında; peygamberlerin, velilerin, şehit edilmesinde, kan davalarında; İmametin gaspında; dedelerinin, babalarının, aşiretlerinin, dostlarının hatırının üstün görülmesi etken olmaktadır! İnsanlar, Hak tarafından gönderilen kitapların doğruluğunu bildikleri halde; ilahi buyruklara, peygamberlere itiraz ederken genel mantık buydu? Bu gün de manzara aynı değil mi? Sadece; yer, zaman, şekil ve roller değişik? Mantık gene aynı mantıktır?" Gerçekle buluşmaya bir engel de "şahsı hakla ölçmek yerine, hakkı şahısla ölçmek" yanlışına düşülmüş; bu sayede adı iyilikle anılan kişilerin yaptığı ciddi yanlışlar, kişiliğinin hatırına doğru kabul edilmiş ve böylece ciddi ölçü sapmasına kapı aralanmıştır. Bir kişinin tarihte adı iyilerle anılmışsa, onun doğrusuna da yanlışına da aynı mantıkla bakılarak; yanlışta hikmet aranarak, doğru kabul edilmiştir. Sadece peygamberler ve Ehl-i Beyt'in korunmuşluğu unutulmuş, başka kişiler de korunma çemberine alınmış, yapılan yanlışları temize çıkarma yoluna gidilmiştir. Bu mantık hatası, yanlışın asırlarca devam etmesini ve savunulmasını sağlayarak; gerçekle buluşmanın önünde engel teşkil etmiştir. Konumuzla alakalı, hukukçu yazar Ahmet Erimhan'ın İcmal Dergisindeki (Kasım) yazısından bir alıntıyla maksadımızı anlatmaya çalışalım: "Sıffin'de Müminlerin annesi Hz. Aişe, Talha ve Zübeyir Hz. Ali ile savaştılar. Bu mücadele Hz. Ali taraftarları için dahi çok ağırdı. Hz. Ali'nin askerlerinden birisi itiraz eder şekilde İmam'a sordu: "Sen nasihat edip onları barışa davet ettiğin halde onlar bunu kabul etmezler ise ne yapacaksın?" Ali Efendimiz "onlarla savaşacağım" dedi. Asker hayret ile "Hatta ümmü'l-mü'min'e, Talha, ve Zübeyr'e karşı da mı savacaksın, onların batıl yolda olmaları mümkün mü?" Efendimiz Ali'nin cevabı muhteşem! O cevap O'nun kıyamete kadar imamımız, kıyamete kadar yol göstericimiz ve kıyamete kadar itikad merkezimiz olduğunun tek başına ispatıdır. Efendimiz Ali buyurdular ki: "Sen hakkı şahısla mı, yoksa şahsı hakla mı ölçüyorsun?" İşte adaletin ölçüsü bu ve işte ölçünün sahibi Hz. Ali bu! Geçmişte İslam'a yaptıkları yardımı ranta, mevkie, köşklere, itibara dönüştürmek ya da tüm imkânların devamını isteyenler, ya da İslam'ı İslam öncesindeki sosyal statülerinin devam vasıtası olarak görenler, Hz. Ali Efendimizin adalet terazisinde bu kapıların kapalı olduğunu anlayınca O'na sırtlarını döndüler." (Ahmet Erimhan/Sel O'ndan iner, kuş O'na yükselmez/İcmal Kasım 2013). Gerçekle buluşmak isteyenler, cesurca davranıp; şahsı hakla ölçmek zorundalar. Bunun dışında direnenler ise hakkı şahısla ölçme yanlışına hizmet ederek, hem kendileri hakkı bulamayacak, hem de hakka hizmetten mahrum kalacaklar. Allah cümlemizi bu akıbetten muhafaza eylesin. Âmin.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Kürt sorunu var mı yok mu? / 01.11.2024
- Cumhuriyet’e ve Atatürk’e sahip çıkacağız / 31.10.2024
- ‘Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme tanı’ / 30.10.2024
- ‘Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’ / 29.10.2024
- Vazifemizin başındayız, sen rahat uyu Aziz Atatürk! / 28.10.2024
- Sapla samanı karıştırmayalım / 26.10.2024
- Prof. Dr. Haydar Baş’a özür ve teşekkür borçlusunuz / 25.10.2024
- FETÖ elebaşının ölümünden sonra duyduklarımız / 24.10.2024
- Kimin malını kime veriyorsunuz? / 23.10.2024
- Ülkeyi siz bu hale getirdiniz / 22.10.2024
- Cumhuriyet’e ve Atatürk’e sahip çıkacağız / 31.10.2024
- ‘Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme tanı’ / 30.10.2024
- ‘Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’ / 29.10.2024
- Vazifemizin başındayız, sen rahat uyu Aziz Atatürk! / 28.10.2024
- Sapla samanı karıştırmayalım / 26.10.2024
- Prof. Dr. Haydar Baş’a özür ve teşekkür borçlusunuz / 25.10.2024
- FETÖ elebaşının ölümünden sonra duyduklarımız / 24.10.2024
- Kimin malını kime veriyorsunuz? / 23.10.2024
- Ülkeyi siz bu hale getirdiniz / 22.10.2024