Güzel hasletleriyle büyük oldular
Hikmet ehlinden biri şöyle demiştir: "Büyük insanların yüceliği, onların iyi ahlakları, cömertlikleri ve güzel hasletleri sebebiyledir. Bazı insanların hasislikleri ise, onların düşük tabiatlı olmaları ve çirkin hasletleri sebebiyledir”
13.12.2018 00:00:00





Biri Hâşimoğulları'ndan diğeri de Ümeyyeoğulları'ndan iki kişi kendi kabile reislerinin büyüklüğü ile iftihar ediyorlardı. Bir gün bu iki zat birbirlerine, "Haydi o zaman gidelim, görelim; hangimizin reisleri daha cömertmiş" diye iddiaya girdiler.
Ümeyyeoğulları'ndan olan zat, kendi reislerine giderek onlara durumunun çok sıkışık olduğunu ve paraya ihtiyacı olduğunu anlattı. Reisleri de ona on bin dirhem verdiler. Daha sonra bütün Ümeyyeoğulları aşiretinin kabile büyüklerinden yüz bin dirhem topladı. Bütün topladıklarını Hâşimoğulları'ndan olan zatın önüne koyarak, "Haydi, şimdi sen iste, bakalım sana ne kadar verecekler" dedi.
Bu zat ilk önce Haşimoğullarının reislerinden Hüseyin b. Ali'nin (r.a.) yanına geldi. Sıkışık durumunu ve düştüğü fakirliği anlattı. Hz. Hüseyin (r.a.), bu adama yüz bin dirhem verilmesini emretti. Sonra Abdullah b. Rebia'ya (r.a.) gitti, o da yüz bin dirhem verdi. Ardından Abdullah b. Cafer'e (r.a.) gitti, o da yüz bin dirhem verdi. Bu zat, bütün topladıklarını Ümeyyeoğulları'ndan olan zatın önüne koyarak, "Sizin efendileriniz iyilik yapmayı bizden öğrenmişlerdir. İstersen ikinci bir kere tecrübe edinmek için beraber gidelim ve aldıklarımızı geri verelim" dedi.
Ümeyyeoğulları'ndan yardım toplayan zat, onlara giderek, "Artık benim bu paralara ihtiyacım kalmadı. Şimdilik durumum iyileşti, bütün paraları geri iade etmek istiyorum" deyince herkes parasını geri aldı. Hâşimoğulları'ndan yardım toplayan zat, efendilerinin yanına gelerek, "Efendilerim, şu anda durumum iyileşti. Artık bunlara ihtiyacım kalmadı, ben bunları tekrar iade etmek istiyorum" deyince onlar, "Biz tasadduk ettiğimizi geri almayız. Onun tekrar bizim malımıza karışmasına müsaade etmeyiz" dediler.
Hikmet ehlinden biri şöyle demiştir: "Büyük insanların yüceliği, onların iyi ahlakları, cömertlikleri ve güzel hasletleri sebebiyledir. Bazı insanların hasislikleri ise, onların düşük tabiatlı olmaları ve çirkin hasletleri sebebiyledir."
Sebeplerine yapışmaksızın bir şeyi ele geçirmeye yönelmek hafifliktir. Hem güzel niyet hem de çaba olursa, sonuç güzel olur, sahibini hedefine ulaştırır. Bir kimse, bir şeye ulaşmaya karar verir fakat onu elde edeceği desteğe yapışmazsa, eline ancak hüsran geçer. Çünkü hedef ve niyet yüksek olunca, gayret ve çaba da o derece yüksek olmalıdır.
Şöyle denilmiştir: "Söz insanın sahip olduğu dereceye, amel ise kudrete bağlıdır."
Bağdat'a gidecek bir kimsenin, ona göre yol azığını hazırlaması gerekir. Tecrübe böyledir. (İmam Gazali, et-Tibru'l-Mesbûk fî Nasîhati'l-Mülûk).
OKAN EGESEL
Ümeyyeoğulları'ndan olan zat, kendi reislerine giderek onlara durumunun çok sıkışık olduğunu ve paraya ihtiyacı olduğunu anlattı. Reisleri de ona on bin dirhem verdiler. Daha sonra bütün Ümeyyeoğulları aşiretinin kabile büyüklerinden yüz bin dirhem topladı. Bütün topladıklarını Hâşimoğulları'ndan olan zatın önüne koyarak, "Haydi, şimdi sen iste, bakalım sana ne kadar verecekler" dedi.
Bu zat ilk önce Haşimoğullarının reislerinden Hüseyin b. Ali'nin (r.a.) yanına geldi. Sıkışık durumunu ve düştüğü fakirliği anlattı. Hz. Hüseyin (r.a.), bu adama yüz bin dirhem verilmesini emretti. Sonra Abdullah b. Rebia'ya (r.a.) gitti, o da yüz bin dirhem verdi. Ardından Abdullah b. Cafer'e (r.a.) gitti, o da yüz bin dirhem verdi. Bu zat, bütün topladıklarını Ümeyyeoğulları'ndan olan zatın önüne koyarak, "Sizin efendileriniz iyilik yapmayı bizden öğrenmişlerdir. İstersen ikinci bir kere tecrübe edinmek için beraber gidelim ve aldıklarımızı geri verelim" dedi.
Ümeyyeoğulları'ndan yardım toplayan zat, onlara giderek, "Artık benim bu paralara ihtiyacım kalmadı. Şimdilik durumum iyileşti, bütün paraları geri iade etmek istiyorum" deyince herkes parasını geri aldı. Hâşimoğulları'ndan yardım toplayan zat, efendilerinin yanına gelerek, "Efendilerim, şu anda durumum iyileşti. Artık bunlara ihtiyacım kalmadı, ben bunları tekrar iade etmek istiyorum" deyince onlar, "Biz tasadduk ettiğimizi geri almayız. Onun tekrar bizim malımıza karışmasına müsaade etmeyiz" dediler.
Hikmet ehlinden biri şöyle demiştir: "Büyük insanların yüceliği, onların iyi ahlakları, cömertlikleri ve güzel hasletleri sebebiyledir. Bazı insanların hasislikleri ise, onların düşük tabiatlı olmaları ve çirkin hasletleri sebebiyledir."
Sebeplerine yapışmaksızın bir şeyi ele geçirmeye yönelmek hafifliktir. Hem güzel niyet hem de çaba olursa, sonuç güzel olur, sahibini hedefine ulaştırır. Bir kimse, bir şeye ulaşmaya karar verir fakat onu elde edeceği desteğe yapışmazsa, eline ancak hüsran geçer. Çünkü hedef ve niyet yüksek olunca, gayret ve çaba da o derece yüksek olmalıdır.
Şöyle denilmiştir: "Söz insanın sahip olduğu dereceye, amel ise kudrete bağlıdır."
Bağdat'a gidecek bir kimsenin, ona göre yol azığını hazırlaması gerekir. Tecrübe böyledir. (İmam Gazali, et-Tibru'l-Mesbûk fî Nasîhati'l-Mülûk).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.