Güneş alerjisinin sebebi araştırılmalı
Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Sibel Alper, "Bazen güneş alerjileri başka hastalıkların, bağışıklık sistemiyle ilgili sorunların belirtileri olabiliyor" diye konuştu
26.03.2017 00:00:00
Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Sibel Alper, bazen güneş alerjilerinin bağışıklık sistemiyle ilgili sorunların belirtisi olabileceğini ifade ederek, "O yüzden güneş alerjisiyle başvuran hastalarımızda önce bunun başka bir hastalıkla ilişkili olmadığını kanıtlıyoruz. Birtakım araştırmalar yapıyoruz. Bunu öğrendikten, sadece güneşe bağlı bir alerji olduğunu anladıktan sonra nasıl yönetebileceğimize bakıyoruz" dedi.
Alerjilerin çeşit çeşit olduğunu, güneş alerjisinin de fiziksel nedenlere bağlı olarak ortaya çıktığını vurgulayan Alper, şöyle devam etti:
"Güneş, soğuk, sıcak nedeniyle ortaya çıkabiliyor. Ancak güneş en zor, kaçınılacak alerji türü. Çünkü dozu da değişken oluyor. Kimisi bazı hastalıklarımızda çok öğle sıcağında, direkt güneşle ortaya çıkarken, bazılarında çok daha az bir güneşte, dakikalar içinde güneşe maruz kalmayla alerji gelişebiliyor. Bazen güneş alerjileri başka hastalıkların, bağışıklık sistemiyle ilgili sorunların belirtileri olabiliyor. O yüzden güneş alerjisiyle başvuran hastalarımızda önce bunun başka bir hastalıkla ilişkili olmadığını kanıtlıyoruz. Bir takım araştırmalar yapıyoruz. Bunu öğrendikten, sadece güneşe bağlı bir alerji olduğunu anladıktan sonra nasıl yönetebileceğimize bakıyoruz."
Prof. Dr. Alper, güneşten korunmanın öncelikli mekanik bir durum olduğunu anlatarak, hastaların kendilerini giysi, şapka, gözlükle kapatmaları, açıkta kalan bölgeler için de güneş koruyucusu seçimi yapmaları gerektiğini söyledi.
Güneş koruyucuları dikkatli seçilmeli
Güneşten koruyucuları da çok dikkatli seçtiklerini belirten Alper, "Çünkü içerikler çok önemli. Zararlı maddeler içermemeli. Koruma faktörü çok önemli" diye konuştu.
Koruma faktörlerinin deri tipine göre değişebileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Alper, açık ten rengi olanlarda 50 faktör üstü kullanılırken, bunun daha esmer kişilerde 15-30 faktöre kadar düşebildiğini belirtti.
Prof. Dr. Sibel Alper, ancak her halükarda öğle saatlerinde, 11.00 ile 15.00 arasında güneşten kaçınılması gerektiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Güneş koruyucular da dışarı çıkmadan yarım saat önce sürülmeli. Ondan sonra da 3 saatte bir tekrarlanmalı. Cilt tipine göre de seçiyoruz güneşten koruyucuyu. Örneğin akneye yatkın bir ciltse, ona bağlı yağlı olmayan ürünler seçiyoruz. Erkek hastalarımızda daha çok belli olmayan, ince, akışkan olanları seçiyoruz. Tüm bunlara rağmen bazı hastalarımızda güneş alerjisi olduğu kontrol edilemeyebilir. Bu bile yetmiyor. O zaman hastalarda tolerans geliştirme yöntemi deniyoruz. Bizim fototerapi yaptığımız ultraviyole kabinlerimiz var. Bu kabinleri kullanırken hastalarımızı, çok düşük miktarda güneşe maruz bırakarak alıştırmaya çalışıyoruz. Çünkü hastalarımızda genellikle ilk güneşe çıkıldığında tepki oluyor, yaz içinde azalıyor. Biz bunu önceden yapıp tepkiyi azaltmaya çalışıyoruz." AA
Alerjilerin çeşit çeşit olduğunu, güneş alerjisinin de fiziksel nedenlere bağlı olarak ortaya çıktığını vurgulayan Alper, şöyle devam etti:
"Güneş, soğuk, sıcak nedeniyle ortaya çıkabiliyor. Ancak güneş en zor, kaçınılacak alerji türü. Çünkü dozu da değişken oluyor. Kimisi bazı hastalıklarımızda çok öğle sıcağında, direkt güneşle ortaya çıkarken, bazılarında çok daha az bir güneşte, dakikalar içinde güneşe maruz kalmayla alerji gelişebiliyor. Bazen güneş alerjileri başka hastalıkların, bağışıklık sistemiyle ilgili sorunların belirtileri olabiliyor. O yüzden güneş alerjisiyle başvuran hastalarımızda önce bunun başka bir hastalıkla ilişkili olmadığını kanıtlıyoruz. Bir takım araştırmalar yapıyoruz. Bunu öğrendikten, sadece güneşe bağlı bir alerji olduğunu anladıktan sonra nasıl yönetebileceğimize bakıyoruz."
Prof. Dr. Alper, güneşten korunmanın öncelikli mekanik bir durum olduğunu anlatarak, hastaların kendilerini giysi, şapka, gözlükle kapatmaları, açıkta kalan bölgeler için de güneş koruyucusu seçimi yapmaları gerektiğini söyledi.
Güneş koruyucuları dikkatli seçilmeli
Güneşten koruyucuları da çok dikkatli seçtiklerini belirten Alper, "Çünkü içerikler çok önemli. Zararlı maddeler içermemeli. Koruma faktörü çok önemli" diye konuştu.
Koruma faktörlerinin deri tipine göre değişebileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Alper, açık ten rengi olanlarda 50 faktör üstü kullanılırken, bunun daha esmer kişilerde 15-30 faktöre kadar düşebildiğini belirtti.
Prof. Dr. Sibel Alper, ancak her halükarda öğle saatlerinde, 11.00 ile 15.00 arasında güneşten kaçınılması gerektiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Güneş koruyucular da dışarı çıkmadan yarım saat önce sürülmeli. Ondan sonra da 3 saatte bir tekrarlanmalı. Cilt tipine göre de seçiyoruz güneşten koruyucuyu. Örneğin akneye yatkın bir ciltse, ona bağlı yağlı olmayan ürünler seçiyoruz. Erkek hastalarımızda daha çok belli olmayan, ince, akışkan olanları seçiyoruz. Tüm bunlara rağmen bazı hastalarımızda güneş alerjisi olduğu kontrol edilemeyebilir. Bu bile yetmiyor. O zaman hastalarda tolerans geliştirme yöntemi deniyoruz. Bizim fototerapi yaptığımız ultraviyole kabinlerimiz var. Bu kabinleri kullanırken hastalarımızı, çok düşük miktarda güneşe maruz bırakarak alıştırmaya çalışıyoruz. Çünkü hastalarımızda genellikle ilk güneşe çıkıldığında tepki oluyor, yaz içinde azalıyor. Biz bunu önceden yapıp tepkiyi azaltmaya çalışıyoruz." AA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.






















































































