Gözü olanın gözü çıksın

Müjdeli gaz haberi vatandaşta istenilen etkiyi yapmasa da, medya ve sosyal medyada partizanlığa dönüşen bir başlık oldu.

Bir kesim her zamanki gibi çok sorulu cümleler kurarken diğer kesimde bu sorulara, hakaret dahil çok çeşitli cevaplar veriyorlar.

Ben de diyorum ki; bu ülkenin zenginliğini inkâr edenlerin, topraklarında, kaynaklarında olanların gözü çıksın. 

Bu ülkenin kaynaklarını, gözlerimizin önünde talan edenlerin, talan edilmesine rıza gösterenlerin de gözü çıksın.

İktidar konuştu, muhalefet liderleri konuştu, akademisyenler, işin uzmanları da konuştu. Ortak payda tabi ki önemli, tabi ki umut verici şeklindeydi. Hayırlı olsun.

Amma!

Doğalgaz özelinde ülkemizin yer altı zenginliklerini dile getiren tek lider, Bağımsız Türkiye Partisi lideri Hüseyin Baş beyefendi idi.

Sayın Baş, "Karadeniz'deki keşif bir müjde değil, Türkiye'nin yer altı kaynağı olduğunun itirafıdır" sözleriyle olayı özetledi.

Neyin itirafıydı?

Hem ülkemizin maden zenginliklerinin, hem de Prof. Dr. Haydar Baş'ın haklılığının kabul edildiğinin itirafıydı.

BTP lideri Hüseyin Baş, Merhum babasına atıf yaparak şöyle dedi;

"Müjde yeni bir şey değil… Çok ilginçtir. 2015 yılında yapılan genel seçimler öncesinde merhum Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş şunları söylemişti:

'Şimdi size müjdeyi veriyorum; Bakın bizim iktidarımızda Türkiye olarak yıllık 150 milyar dolar petrol gelirimiz olacak. Tek tek bunları biz tespit ettik. Bu kaynakları yabancı şirketler işliyor. Hani Türkiye'de petrol yoktu? Dikkat edin elimizdeki serveti kaptırmayalım. Biz aç-susuz geziyoruz, bizim servetimizle adamlar bizim üzerimizde ağalık yapıyor. Lütfen buna müsaade etmeyelim.'

Peki, müsaade edildi mi, edilmedi mi?

Müsaade edildiğini diğer ifadeyle peşkeş çekildiğini BTP lideri isim isim saydı;

"Rio Tinto firmasına 30 tane maden arama ruhsatı verilmiş. 

Cominco firmasına 190 tane maden arama ruhsatı verilmiş. 

Yamas firmasına 233 tane, Geomar firmasına 3 tane, Toprag 63 tane, Omya 85 tane ve Normandy 149 tane maden arama ruhsatı almış. 

Bunların kimi Kanadalı, kimi Meksikalı, kimi Alman, kimi Belçikalı vesaire. Biz yer altı zenginliklerimizin tamamını yabancılara zaten vermişiz. Bunlar bizim için yeni gelişmeler değildir."

Eylül 2019'da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye'de 118 yabancı firmaya ait 593 maden ruhsatı bulunduğunu açıklamıştı.

Malum maden yasası ile madendeki vergi % 2'ye indirilmişti. İlginçtir bu kanundan sonra sadece 2006-2008'de 45 binden fazla maden arama ruhsatı veren de bu iktidardı. Bugün bu sayı yüz binlerin üzerinde.

Tekrar müjdeli gaza dönersek!

Hürriyet'ten Ahmet Hakan bu müjdeyi (!) 'Yapman gereken üç şey: Sevinmek, sevinmek, sevinmek' başlığıyla yorumlarken şöyle diyordu;

"Siyasi görüşün farklı olabilir, iktidardan hazzetmiyor olabilirsin, iflah olmaz bir muhalif olabilirsin, iktidara karşı siyasi mücadele içinde olabilirsin, muhalefet partilerinden birine sempati besliyor olabilirsin...

Bütün bunlara rağmen...

"Kazanan Türkiye'dir" diyerek...

Şu üç şeyi yapman gerekir:

Sevinmek, sevinmek, sevinmek."

Kimler sevindi?

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Cuma günü saat 15.00'te yaptığı doğalgaz müjdesi açıklaması sırasında dolarda bir düşüş yaşandı.

Gerisini ekonomist-yazar Mustafa Sönmez'den dinleyelim;

"Kara gün için biriktirdiğim 10 milyon TL ile müjdeden 10 dk. önce 7.24'ten dolar aldım. (1 milyon 381 bin $.)

Müjdeden 10 dk. sonra 7.34'ten sattım. 136 bin lira temiz kar!

25 dakikada 136 bin TL kazandırdı müjdeci Saray! Bunu milyarlarla yapan AKP'li yandaşları düşünün bir de. Oyun açık!"

Evet, bizler uyudukça birilerinin daha çok müjdeler ile sevineceği açık!