Ömer NECATİ'nin kaleminden Büyük veli Hünkâr:Hacı Bektaş-ı Veli
İbadet ve takvaya son derece düşkün olan ve tarihte Beyazıd-ı Veli olarak bilinen II. Beyazıt, Bali Sultan'a yakın ilgi göstermiş, devletin imkanlarından yararlanmasına olanak tanımış ve Hacı Bektaş-ı Veli'nin yolununun bir ekol haline getirilip yaygınlaşmasına büyük katkıda bulunmuştur
BALİ SULTAN (ks)
Asıl adı "Hızır Bali" olan Bali Sultan, Hünkar Hacı Bektaş -ı Veli'nin yolunu sistemleştirip bir ekol haline getirmiş, bu yolda pek çok zat yetiştirerek Osmanlı İmparatorluğu'nun genişleme devrindeki fütuhatlarda birinci derecede pay sahibi olmuştur. Doğum tarihi bilinmemektedir. Hızır Bali, türbesinin iç kapısı üzerindeki kitabede, Hacı Bektaş-ı Veli'nin torunlarından Resul Bali'nin oğlu olarak gösterilmektedir.
Hızır Bali, Fatih Sultan Mehmet; ve oğlu II. Beyazıt devrinde yaşamıştır.
Edirne yakınlarındaki 'Dimetoka' şehrinde yetişmiş, Hacı Bektaş-ı Veli'nin yolunun Dimetoka'taki "Seyyid Ali Sultan" dergahında, irşad faaliyetlerinde bulunurken, Sultan II. Beyazıt tarafından, 1504 yılında Dimetoka'taki dergahtan alınarak, Kırşehir Suluca Karahöyük'teki Hacı Bektaş-ı Veli'nin kabrinin bulunduğu merkezin başına getirmiştir.
Hızır Bali, Sultan tarafından Hacı Bektaş-ı Veli dergahının başına getirilince, bu yolu yeniden teşkilatlandırmış, bir ekol haline sokmuş, birlik ve beraberliği tesis için çaba harcamıştır
Sultan Beyazıt, Hızır Bali'yi, merkez dergahın başına getirmekle, Hacı Bektaş-ı Veli'nin yolunu resmen devlet himayesi altına almış oluyordu.
İbadet ve takvaya son derece düşkün olan ve tarihte Beyazıd-ı Veli olarak bilinen , Fatih Sultan Mehmet'in oğlu Sultan II. Beyazıt, Hızır Bali'ye yakın alaka göstermiş, devletin imkanlarını ona tahsis etmiş, Hızır Bali'nin, Hacı Bektaş-ı Veli'nin yolunu, ekol haline getirip yaygınlaştırmasına büyük katkıda bulunmuştur.
Bazı kaynaklar Sultan Beyazıt'ın, Hızır Bali'nin bağlısı olduğunu da kaydetmektedirler.
Hızır Bali irşad çalışmalarına başlamasının ardından, Anadolu ve Rumeli'ndeki yaklaşık 362 civarındaki köy ve çevresindeki binlerce hektarlık tarım arazileri ile birlikte, bu dergaha vakfedilmiş, Bugünkü Hacı Bektaş Kasabası yakınlarındaki Tuzköy'de bulunan kayatuzu madeninin geliri de dergaha bağlanmıştır.
Dergahın gelirleri arasında, Hacı Bektaş-ı Veli'ye bağlı Devlet Ricali, Yeniçeri Ocağı'nın ileri gelenleri ve zenginlerin yaptıkları bağışlar da bulunuyordu.
Sultan Beyazıt, Hacı Bektaş ocaklarını vakıflarını zenginleştirmiş ve bu yolun bütün vakıflarını Suluca Karahöyük'teki vakfın idaresine bağlamış, başta Hacı Bektaş-ı Veli'nin (ks) türbesi olmak üzere, tamire muhtaç bütün dergahları onarmış, yeni dergahlar inşa etmiştir.
Anadolu Abdalları, Osmanlı Beyliği'nin kuruluşunda önemli rol oynamış, ilk Osmanlı Padişahları; Abdal Musa, Abdal Murad, Geyikli Baba gibi kamil velilere dergahlar açmışlar, bu dergahlar için vakıflar kurmuşlardır.
14. yüzyılın ilk yarısında yani 1300-1350 yılları arasında Yeniçeri teşkilatı, kendilerini Hacı Bektaş-ı Veli'nin (ks) terbiyesine bağladı. 15. yy'da yani 1400-1500 yılları arasında bu ekol, Yeniçeri Ocağı'na tam olarak hakim oldu.
Anadolu Abdalları; Osmanlılar'ın 14, yy. ortalarında, yani 1350 yıllarından itibaren Rumeli'nde başlattıkları fetih hareketlerine mutlaka katılmışlardır; 15.yy'dan, yani 1400 yıllarından itibaren de Hacı Bektaş-ı Veli'nin yetiştirdiği öğrenciler bu fetih hareketlerinde öncü kuvvet olmuşlardır.
Fetihlerde ifa ettikleri maddi ve manevi hizmetler, tasavvufun, devlet nezdinde önemli bir mevki sağlamasına neden olmuştur.
İbadet ve takvaya son derece düşkün olan ve tarihte Beyazıd-ı Veli olarak bilinen II. Beyazıt, Bali Sultan'a yakın ilgi göstermiş, devletin imkanlarından yararlanmasına olanak tanımış ve Hacı Bektaş-ı Veli'nin yolununun bir ekol haline getirilip yaygınlaşmasına büyük katkıda bulunmuştur
BALİ SULTAN (ks)
Asıl adı "Hızır Bali" olan Bali Sultan, Hünkar Hacı Bektaş -ı Veli'nin yolunu sistemleştirip bir ekol haline getirmiş, bu yolda pek çok zat yetiştirerek Osmanlı İmparatorluğu'nun genişleme devrindeki fütuhatlarda birinci derecede pay sahibi olmuştur. Doğum tarihi bilinmemektedir. Hızır Bali, türbesinin iç kapısı üzerindeki kitabede, Hacı Bektaş-ı Veli'nin torunlarından Resul Bali'nin oğlu olarak gösterilmektedir.
Hızır Bali, Fatih Sultan Mehmet; ve oğlu II. Beyazıt devrinde yaşamıştır.
Edirne yakınlarındaki 'Dimetoka' şehrinde yetişmiş, Hacı Bektaş-ı Veli'nin yolunun Dimetoka'taki "Seyyid Ali Sultan" dergahında, irşad faaliyetlerinde bulunurken, Sultan II. Beyazıt tarafından, 1504 yılında Dimetoka'taki dergahtan alınarak, Kırşehir Suluca Karahöyük'teki Hacı Bektaş-ı Veli'nin kabrinin bulunduğu merkezin başına getirmiştir.
Hızır Bali, Sultan tarafından Hacı Bektaş-ı Veli dergahının başına getirilince, bu yolu yeniden teşkilatlandırmış, bir ekol haline sokmuş, birlik ve beraberliği tesis için çaba harcamıştır
Sultan Beyazıt, Hızır Bali'yi, merkez dergahın başına getirmekle, Hacı Bektaş-ı Veli'nin yolunu resmen devlet himayesi altına almış oluyordu.
İbadet ve takvaya son derece düşkün olan ve tarihte Beyazıd-ı Veli olarak bilinen , Fatih Sultan Mehmet'in oğlu Sultan II. Beyazıt, Hızır Bali'ye yakın alaka göstermiş, devletin imkanlarını ona tahsis etmiş, Hızır Bali'nin, Hacı Bektaş-ı Veli'nin yolunu, ekol haline getirip yaygınlaştırmasına büyük katkıda bulunmuştur.
Bazı kaynaklar Sultan Beyazıt'ın, Hızır Bali'nin bağlısı olduğunu da kaydetmektedirler.
Hızır Bali irşad çalışmalarına başlamasının ardından, Anadolu ve Rumeli'ndeki yaklaşık 362 civarındaki köy ve çevresindeki binlerce hektarlık tarım arazileri ile birlikte, bu dergaha vakfedilmiş, Bugünkü Hacı Bektaş Kasabası yakınlarındaki Tuzköy'de bulunan kayatuzu madeninin geliri de dergaha bağlanmıştır.
Dergahın gelirleri arasında, Hacı Bektaş-ı Veli'ye bağlı Devlet Ricali, Yeniçeri Ocağı'nın ileri gelenleri ve zenginlerin yaptıkları bağışlar da bulunuyordu.
Sultan Beyazıt, Hacı Bektaş ocaklarını vakıflarını zenginleştirmiş ve bu yolun bütün vakıflarını Suluca Karahöyük'teki vakfın idaresine bağlamış, başta Hacı Bektaş-ı Veli'nin (ks) türbesi olmak üzere, tamire muhtaç bütün dergahları onarmış, yeni dergahlar inşa etmiştir.
Anadolu Abdalları, Osmanlı Beyliği'nin kuruluşunda önemli rol oynamış, ilk Osmanlı Padişahları; Abdal Musa, Abdal Murad, Geyikli Baba gibi kamil velilere dergahlar açmışlar, bu dergahlar için vakıflar kurmuşlardır.
14. yüzyılın ilk yarısında yani 1300-1350 yılları arasında Yeniçeri teşkilatı, kendilerini Hacı Bektaş-ı Veli'nin (ks) terbiyesine bağladı. 15. yy'da yani 1400-1500 yılları arasında bu ekol, Yeniçeri Ocağı'na tam olarak hakim oldu.
Anadolu Abdalları; Osmanlılar'ın 14, yy. ortalarında, yani 1350 yıllarından itibaren Rumeli'nde başlattıkları fetih hareketlerine mutlaka katılmışlardır; 15.yy'dan, yani 1400 yıllarından itibaren de Hacı Bektaş-ı Veli'nin yetiştirdiği öğrenciler bu fetih hareketlerinde öncü kuvvet olmuşlardır.
Fetihlerde ifa ettikleri maddi ve manevi hizmetler, tasavvufun, devlet nezdinde önemli bir mevki sağlamasına neden olmuştur.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.