Mâlik Bin Enes Hz.Mâlik bin Enes Hazretleri halifelere ve devlet adamlarına sözlü nasihatlardan başka, mektup yazarak da nasihat ederdi. Halifelerden birine şöyle bir mektup yazmıştı: Bilmiş ol ki, Allah-ü Teâlâ sana benim nasihatte bulunmamı nasib etti. Bu tavsiyelerimin saadetine vesile olacağını umarım. Allah-ü Teâlâ Cennet'e götüren saadet yollarını açar. Allah-ü Teâlâ bana ve sana merhametini ihsan buyursun. Sana yazdıklarım, Allah'ın emirlerini yerin getirmekle ve Allah'ın inâyetiyle felâha, kurtuluşa sebep olur. Allah, sizi tebeanız için korusun. Zira onların küçüğünden büyüğünden sen sorumlusun. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem; "Hepiniz birer çobansınız" buyurdu. Bir hadis-i şerifte de; "Kıyamette vâli getirilir. Elleri boyuna bağlanmıştır. Ancak adâleti sâyesinde eli çözülür. Serbest bırakılır" buyurdu. Hazret-i Ömer şöyle derdi: "Vallahi eğer Fırat-Dicle kıyısında bir çobanın kuzusu helâk olursa, Allah-ü Teâlâ onu Ömer'den sorar". Hazret-i Ömer on defa hac yaptı. Benim bildiğime göre bir haccında ancak on iki dinar harcardı. Çadıra değil, ağaç gölgesine konardı. Boynunda süt kırbası taşırdı. Çarşı pazar dolaşır, insanların hallerini sorardı. Yaralandığı zaman ashâb-ı kirâm geldiler. Ona medh ve senâda bulundular. Onlara; "Bu gibi sözlere kapılan aldanmıştır. Eğer dünya dolusu altın olsa, mahşer gününün korkularından kurtulmak için onların hepsini fedâ ederim" buyurdu. Hazret-i Ömer ki her işi doğru ve adaletli, her şeyde muvaffak olmuştu. Resûlullah aleyhisselam onu Cennet'le müjdelemişti. Bununla beraber o yine korku içinde üzerine aldığı Müslümanlar'ın işlerini iyi idare etme gayretindeydi. Hal böyle olunca başkalarının durumu nice olur. Sen, Allah-ü Teâlâ'ya yaklaştıran işler yaparsan, onlar yarın seni kurtarır. Seni ancak amelinin kurtaracağı o korkunç günden kork. Allah-ü Teâlâ'dan kork ve takvâya sarıl. Sana yazdıklarımı bütün zamanlarında göz önünde tut. Onlara uymayı, onlara göre hareket etmeyi kendine borç bil. Allah-ü Teâlâ tevfik, hidâyet ve hakikati görmeni dilerim."
Mâlik bin Enes Hazretleri ömrünü ilim öğrenmek, öğretmek ve insanlara İslâmiyeti anlatmakla geçirdi. 795 (H. 179) senesinde Medîne-i Münevvere'de vefat etti.
Eserleri: Muvattâ adındaki hadis kitabı çok kıymetlidir. Muvattâ'yı kırk senede meydana getirmiştir. Başlangıçta içinde dört bin Hadis-i Şerif varken, sonuna doğru bine indirmiştir. Âlimlerden bazıları bunu şerh etmiştir. Bunu şerhlerin en meşhuru El-Müdevvene adlı eserdir. Bu kitap, Hadis-i Şerif'lerin fıkhî konularına göre düzenlenip, yazılan ilk eserdir. Kitapta ayrıca İmâm-ı Mâlik'in ictihad ettiği fıkhî mevzular da bulunmaktadır. Çeşitli tarihlerde basılmıştır. Biri, Yahyâ bin El-leysi'nin rivâyeti, diğeri de İmâm-ı A'zam'ın talebesi Muhammed Şeybani tarafından yapılan iki rivâyeti vardır. Bu eserinden başka Abdullah bin Abdülhakîm Mısrî tarafından rivâyet edilen Kitâb-üs-Sünen adlı fıkha dâir bir eseri, kadere, kazâi hükümelere dair ve fetvalarını bilidren Risâle fil-Fetva gibi eserleri vardır.
Mâlik bin Enes Hazretleri ömrünü ilim öğrenmek, öğretmek ve insanlara İslâmiyeti anlatmakla geçirdi. 795 (H. 179) senesinde Medîne-i Münevvere'de vefat etti.
Eserleri: Muvattâ adındaki hadis kitabı çok kıymetlidir. Muvattâ'yı kırk senede meydana getirmiştir. Başlangıçta içinde dört bin Hadis-i Şerif varken, sonuna doğru bine indirmiştir. Âlimlerden bazıları bunu şerh etmiştir. Bunu şerhlerin en meşhuru El-Müdevvene adlı eserdir. Bu kitap, Hadis-i Şerif'lerin fıkhî konularına göre düzenlenip, yazılan ilk eserdir. Kitapta ayrıca İmâm-ı Mâlik'in ictihad ettiği fıkhî mevzular da bulunmaktadır. Çeşitli tarihlerde basılmıştır. Biri, Yahyâ bin El-leysi'nin rivâyeti, diğeri de İmâm-ı A'zam'ın talebesi Muhammed Şeybani tarafından yapılan iki rivâyeti vardır. Bu eserinden başka Abdullah bin Abdülhakîm Mısrî tarafından rivâyet edilen Kitâb-üs-Sünen adlı fıkha dâir bir eseri, kadere, kazâi hükümelere dair ve fetvalarını bilidren Risâle fil-Fetva gibi eserleri vardır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.