Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, mayınlı arazilerin temizlenmesi tartışmalarına, "TSK gerekirse bunu da yapar. Ama en uygun seçenek NAMSA" şeklinde cevap verdi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, mayınlı arazilerin TSK tarafından temizlenmesi gerektiği yönündeki tartışmalara Washington'dan cevap verdi. Önemli olanın yöneticilerin en uygun olan hareket tarzını seçmesi olduğunu söyleyen Başbuğ, "TSK gerekirse bunu da yapar. Ama gerek var mı? Evet bütün çareler için uğraştık olmuyor, o zaman TSK onu da yapar. Daha uygun çareler varken, siz onları yapmadan neden o konuya gidiyorsunuz?" dedi. Başbuğ, Amerika'daki temaslarının ardından Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'nde bir basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin soruları üzerine mayınlı arazilerin temizlenmesi tartışmalarını değerlendiren Başbuğ, bu konuda bir iletişim noksanlığı yaşandığını ifade etti. "İletişim noksanlığı olunca, konu farklı boyutlara gidiyor. Daha küçük boyuttayken daha çözümsüz noktaya gidiyor" diyen Başbuğ, bu konuda kendilerinin bir eksiği olduğunu zannetmediğini ama yine de olabileceğini söyledi.
En uygun seçenek NAMSABazı kişilerin TSK'nın neden mayınlı arazileri temizlemediğini sorduğunu hatırlatan Başbuğ, şöyle devam etti: "Bu mayınların toplanması için elinizde bir yığın hareket tarzı var. Önemli olan yöneticilerin en uygun hareket tarzını seçip onları ortaya koyması. Bir ateş varsa ateşi elle mi almak lazım yoksa maşa ile mi almak lazım? Ama gerekirse elle de alırsın. Önemli olan en uygun olan. TSK olarak en uygun hareket tarzının NAMSA olduğunu düşünüyoruz. Çünkü tecrübeli. TSK gerekirse bunu da yapar. Ama gerek var mı? Evet bütün çareler için uğraştık olmuyor. O zaman TSK onu da yapar. Daha uygun çareler varken, bunlar varken siz onları yapmadan neden o konuya gidiyorsunuz? Mayınlı alanı temizlediğiniz zaman birilerinin buna sertifika vermesi lazım. Biz veremeyiz. Geçerli değil. Ama NAMSA yapıyor. Elbette zaman süreç kaybedildi. Keşke daha önce çözülse. Ama eğer bir problem varsa en uygun hareket tarzı ile yapılması lazım. Bütün bunları bir tarafa bırakıp bu olayı kullanarak bilmem ne yaparak TSK'nın güvenlik konularına bakış açısını sorgulayama kimsenin hakkı yoktur. TSK'yı güvenlik ile ilgili konularda eleştirmeye kimsenin hakkı ve yetkisi yoktur."
Ulus devletin çivisi oynamazOrgeneral Başbuğ, "Biz ne ulus devletin çivisini oynatma konusunda tavır alırız ne de üniter devletin. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucularının, başta Mustafa Kemal Atatürk, bu devleti kurarken, üniter devlet, ulus devlet olarak kurmuş. Bunun çivisi oynatılamaz. Oynatırsanız bakın Yugoslavya var. Ama elbette kültürel farklılıklara da saygılı olduğumuzu ifade ettik. Onlara da saygılıyız. Ancak bunu siyasi alanlara taşımak, toplumsal haklara taşımanın ulus devlet yapımıza zarar vereceğini düşünüyoruz. Bizim bu konudaki tutumumuz çok net" ifadesini kullandı.
Bireysel özgürlüklerde kırmızı çizginin nerede olduğu yönündeki bir soru üzerine Orgeneral Başbuğ, şunları belirtti: "Normal olarak kültürel özgürlüklerin önü açılabilir ama ulus devlet, üniter devlet yapımıza zarar vermemek kaydıyla. Ama devletlerin yükümlülüğü yok, kültürel özgürlüklerin önünü açıp hem de yükümlülükleri devlet olarak siz yerine getirin. Ki devlet bunun önünü açtı. İnsanlar Kürtçe öğrenmek isteyebilir. Açar kursunu. Genel prensip çok açık, net. Kültürel özgürlüklerin önünü açarsınız. Elbette her devletin temel bir yapısı var, o yapıya da zarar vermemeniz lazım. Sonuna kadar açalım. Öyle şey olur mu? Devletimizin bir temel yapısı var."
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, mayınlı arazilerin TSK tarafından temizlenmesi gerektiği yönündeki tartışmalara Washington'dan cevap verdi. Önemli olanın yöneticilerin en uygun olan hareket tarzını seçmesi olduğunu söyleyen Başbuğ, "TSK gerekirse bunu da yapar. Ama gerek var mı? Evet bütün çareler için uğraştık olmuyor, o zaman TSK onu da yapar. Daha uygun çareler varken, siz onları yapmadan neden o konuya gidiyorsunuz?" dedi. Başbuğ, Amerika'daki temaslarının ardından Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'nde bir basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin soruları üzerine mayınlı arazilerin temizlenmesi tartışmalarını değerlendiren Başbuğ, bu konuda bir iletişim noksanlığı yaşandığını ifade etti. "İletişim noksanlığı olunca, konu farklı boyutlara gidiyor. Daha küçük boyuttayken daha çözümsüz noktaya gidiyor" diyen Başbuğ, bu konuda kendilerinin bir eksiği olduğunu zannetmediğini ama yine de olabileceğini söyledi.
En uygun seçenek NAMSABazı kişilerin TSK'nın neden mayınlı arazileri temizlemediğini sorduğunu hatırlatan Başbuğ, şöyle devam etti: "Bu mayınların toplanması için elinizde bir yığın hareket tarzı var. Önemli olan yöneticilerin en uygun hareket tarzını seçip onları ortaya koyması. Bir ateş varsa ateşi elle mi almak lazım yoksa maşa ile mi almak lazım? Ama gerekirse elle de alırsın. Önemli olan en uygun olan. TSK olarak en uygun hareket tarzının NAMSA olduğunu düşünüyoruz. Çünkü tecrübeli. TSK gerekirse bunu da yapar. Ama gerek var mı? Evet bütün çareler için uğraştık olmuyor. O zaman TSK onu da yapar. Daha uygun çareler varken, bunlar varken siz onları yapmadan neden o konuya gidiyorsunuz? Mayınlı alanı temizlediğiniz zaman birilerinin buna sertifika vermesi lazım. Biz veremeyiz. Geçerli değil. Ama NAMSA yapıyor. Elbette zaman süreç kaybedildi. Keşke daha önce çözülse. Ama eğer bir problem varsa en uygun hareket tarzı ile yapılması lazım. Bütün bunları bir tarafa bırakıp bu olayı kullanarak bilmem ne yaparak TSK'nın güvenlik konularına bakış açısını sorgulayama kimsenin hakkı yoktur. TSK'yı güvenlik ile ilgili konularda eleştirmeye kimsenin hakkı ve yetkisi yoktur."
Ulus devletin çivisi oynamazOrgeneral Başbuğ, "Biz ne ulus devletin çivisini oynatma konusunda tavır alırız ne de üniter devletin. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucularının, başta Mustafa Kemal Atatürk, bu devleti kurarken, üniter devlet, ulus devlet olarak kurmuş. Bunun çivisi oynatılamaz. Oynatırsanız bakın Yugoslavya var. Ama elbette kültürel farklılıklara da saygılı olduğumuzu ifade ettik. Onlara da saygılıyız. Ancak bunu siyasi alanlara taşımak, toplumsal haklara taşımanın ulus devlet yapımıza zarar vereceğini düşünüyoruz. Bizim bu konudaki tutumumuz çok net" ifadesini kullandı.
Bireysel özgürlüklerde kırmızı çizginin nerede olduğu yönündeki bir soru üzerine Orgeneral Başbuğ, şunları belirtti: "Normal olarak kültürel özgürlüklerin önü açılabilir ama ulus devlet, üniter devlet yapımıza zarar vermemek kaydıyla. Ama devletlerin yükümlülüğü yok, kültürel özgürlüklerin önünü açıp hem de yükümlülükleri devlet olarak siz yerine getirin. Ki devlet bunun önünü açtı. İnsanlar Kürtçe öğrenmek isteyebilir. Açar kursunu. Genel prensip çok açık, net. Kültürel özgürlüklerin önünü açarsınız. Elbette her devletin temel bir yapısı var, o yapıya da zarar vermemeniz lazım. Sonuna kadar açalım. Öyle şey olur mu? Devletimizin bir temel yapısı var."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.