Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde yayınlanan "4 milyar nerede, 35 milyon nerede" yazısını lütfen tekrar tekrar okuyun ve etrafınıza okutun.
Önemine binaen Sayın Baş'ın şu satırlarını sizlerle yeniden paylaşmak istiyorum:
"BRICS ülkeleri 'Rusya, Çin, Güney Afrika, Hindistan ve Brezilya'nın nüfusu dünya nüfusunun yarısına karşılık geliyor. Yani Milli Ekonomi Modeli; 4 milyar insanın emeğinin ve üretiminin devreye girmesi için kullanılan model bugün? İşsizliğin sona ermesinin, sürekli büyümenin, adil gelir dağılımının formülü olarak MEM'e sarılıyorlar ve faydasını görüyorlar.
Bazıları ülkemizde yüzde 50'nin oyunu almanın öneminden bahsededursun 35 milyon nerede 4 milyar nerede? Asıl dünya liderliği bu değildir de nedir? Bugün Türk milleti modele sırtını döndükçe, açlığına ve sefaletine kucak açıyor, gören göze?
Dünya genelinde 4 milyar insan bizim tezimizle kurtuluşa ulaşırken ve Amerikan emperyalizminden kurtulurken, Türk milleti Amerikan emperyalizmiyle beraber olup işgalle yaşıyor, hayatını sürünerek geçiriyor. Ayıkana kadar da daha çok sürünür. Sürünmek isteyen yoluna devam etsin."
Evet, dünya insanlarının yarısını, 4 milyar insanı; milliyetleri, renkleri, dilleri, ülkeleri, tarihleri, medeniyet anlayışları, inançları çok çok farklı olmasına rağmen bir model, bir çözüm etrafında toplayabilmek? Ve bu vesileyle sahip olduğun Ehl-i Beyt mayasıyla yoğrulmuş Müslüman Türk medeniyetini, kimliğini onlara sevdirebilmek?
Bu, bırakın günümüzü, dünya tarihinde herkese nasip olmayacak bir özelliktir ve içimizden birine, Müslüman Türk olan Prof. Dr. Haydar Baş'a nasip oldu.
Şimdi BRICS kapsamında bulunan bu 4 milyar insan, Milli Ekonomi Modeli'nin çözümlerinden istifade ediyorken, bizler Türk milleti olarak yanı başımızda bulunan böyle bir çözüm insanının devrim niteliğindeki projelerinden istifade edememenin nasipsizliğini yaşıyoruz, Allah ayıktırsın.
Üstelik bu 4 milyar insanın 1 milyara yakını da Müslüman?
Sözde İslam ülkesi olan ülkelerin Müslüman halkları; liderlerinin Batının kuyruğu olması, kendilerinin ise gerçek bir çözüm arayışında olmamaları, gerçeğe ve doğruya karşı gözlerinin kör ve kulaklarının sağır olması sebebiyle, Cenab- Hakk'ın Haydar Hoca eliyle verdiği bu güzel nimete sırtlarını dönüyorlar. Ve bunun acı faturalarını da ödemeye devam ediyorlar. Ama BRICS ülkelerinde bulunan Müslümanlar ise Sayın Baş'ın çözümlerini doya doya yaşıyorlar.
Bugün birileri ülkemizde yüzde 50'nin oyunu, yani kabaca hesaplarsak 35 milyonun desteğini almakla övünüyor, bu 35 milyon oyla kendilerini dünya lideri zannediyor. Üstelik bu 35 milyonun da çoğu işsiz, borç batağı içinde, onların bile problemlerine çözüm bulamıyor.
4 milyar gibi devasa bir nüfusla, 35 milyonu mukayese etmek mümkün mü? Üstelik Prof. Dr. Baş, modeliyle, çözümleriyle bu 4 milyar insanı doyurabiliyorken, kendilerini 35 milyonla dünya lideri zannedenler bu 35 milyonun dahi dertlerine çare olamıyor.
Şimdi söyleyin gerçek dünya lideri kim?
Türk milleti içindeki bu hazineyi, bu nimeti, bu çözüm insanını görmemeye devam ettikçe, başı beladan asla kurtulmayacak, sürünmeye devam edecek.
Cenab-ı Hak, verdiği nimetler konusunda insanları uyarmaktadır:
"Hidayet eyle bizi doğru yola, o kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil." (Fatiha suresi, 6)
"Sizde nimet namına ne varsa hep Allah'tandır. Sonra size sıkıntı dokununca Allah'a feryat edersiniz." (Nahl suresi, 53)
"Hem Allah'ın nimetini bilirler, sonra da onu inkâr ederler. Onların çoğu kâfir kimselerdir." (Nahl suresi, 83)
"Biz insana bir nimet verdiğimiz zaman o yüz çevirir, yan çizer. Ona bir kötülük dokunduğu zaman da uzun uzun yalvarır." (Fussilet suresi, 51)
"Sonra, yemin olsun ki, o gün (size verilen) her nimetten sorulacaksınız." (Tekasür suresi, 8)
4 milyar insanın her türlü problemini çözen bir modeli ortaya koyan, onları çözümleriyle kucaklayan, birleştiren, o toplumlar içindeki Müslümanların can, mal ve namus güvenliğinin teminat altına alınmasını sağlayan, Müslüman olmayanların ise on binlercesinin gerçek İslam'la buluşup hidayete ermesine vesile olan Prof. Dr. Baş, içimizden çıkan bir değer olarak Allah'ın bizlere lütfettiği, bize birçok nimetlerin kapısını açan büyük bir nimet değil midir? Elbette ki öyledir.
O halde Allah'ın buyurduklarına bakarsak, ona bir nimet olarak sahip çıkmanın mükafatı, ona sırt dönmenin de ciddi bir bedeli vardır.
Zaten millet olarak bu bedeli her gün artarak yaşadığımız belalarla ödediğimizi görmüyor muyuz? Dünyanın yarısı Prof. Dr. Baş'ın açtığı kapıdan girerek ayaklarını sağlam yere basarken, bizler "aç tavuk kendini darı ambarında sanır" misali siyasilerle karanlık bir bilinmeze doğru hızla yuvarlanıyoruz.
Önemine binaen Sayın Baş'ın şu satırlarını sizlerle yeniden paylaşmak istiyorum:
"BRICS ülkeleri 'Rusya, Çin, Güney Afrika, Hindistan ve Brezilya'nın nüfusu dünya nüfusunun yarısına karşılık geliyor. Yani Milli Ekonomi Modeli; 4 milyar insanın emeğinin ve üretiminin devreye girmesi için kullanılan model bugün? İşsizliğin sona ermesinin, sürekli büyümenin, adil gelir dağılımının formülü olarak MEM'e sarılıyorlar ve faydasını görüyorlar.
Bazıları ülkemizde yüzde 50'nin oyunu almanın öneminden bahsededursun 35 milyon nerede 4 milyar nerede? Asıl dünya liderliği bu değildir de nedir? Bugün Türk milleti modele sırtını döndükçe, açlığına ve sefaletine kucak açıyor, gören göze?
Dünya genelinde 4 milyar insan bizim tezimizle kurtuluşa ulaşırken ve Amerikan emperyalizminden kurtulurken, Türk milleti Amerikan emperyalizmiyle beraber olup işgalle yaşıyor, hayatını sürünerek geçiriyor. Ayıkana kadar da daha çok sürünür. Sürünmek isteyen yoluna devam etsin."
Evet, dünya insanlarının yarısını, 4 milyar insanı; milliyetleri, renkleri, dilleri, ülkeleri, tarihleri, medeniyet anlayışları, inançları çok çok farklı olmasına rağmen bir model, bir çözüm etrafında toplayabilmek? Ve bu vesileyle sahip olduğun Ehl-i Beyt mayasıyla yoğrulmuş Müslüman Türk medeniyetini, kimliğini onlara sevdirebilmek?
Bu, bırakın günümüzü, dünya tarihinde herkese nasip olmayacak bir özelliktir ve içimizden birine, Müslüman Türk olan Prof. Dr. Haydar Baş'a nasip oldu.
Şimdi BRICS kapsamında bulunan bu 4 milyar insan, Milli Ekonomi Modeli'nin çözümlerinden istifade ediyorken, bizler Türk milleti olarak yanı başımızda bulunan böyle bir çözüm insanının devrim niteliğindeki projelerinden istifade edememenin nasipsizliğini yaşıyoruz, Allah ayıktırsın.
Üstelik bu 4 milyar insanın 1 milyara yakını da Müslüman?
Sözde İslam ülkesi olan ülkelerin Müslüman halkları; liderlerinin Batının kuyruğu olması, kendilerinin ise gerçek bir çözüm arayışında olmamaları, gerçeğe ve doğruya karşı gözlerinin kör ve kulaklarının sağır olması sebebiyle, Cenab- Hakk'ın Haydar Hoca eliyle verdiği bu güzel nimete sırtlarını dönüyorlar. Ve bunun acı faturalarını da ödemeye devam ediyorlar. Ama BRICS ülkelerinde bulunan Müslümanlar ise Sayın Baş'ın çözümlerini doya doya yaşıyorlar.
Bugün birileri ülkemizde yüzde 50'nin oyunu, yani kabaca hesaplarsak 35 milyonun desteğini almakla övünüyor, bu 35 milyon oyla kendilerini dünya lideri zannediyor. Üstelik bu 35 milyonun da çoğu işsiz, borç batağı içinde, onların bile problemlerine çözüm bulamıyor.
4 milyar gibi devasa bir nüfusla, 35 milyonu mukayese etmek mümkün mü? Üstelik Prof. Dr. Baş, modeliyle, çözümleriyle bu 4 milyar insanı doyurabiliyorken, kendilerini 35 milyonla dünya lideri zannedenler bu 35 milyonun dahi dertlerine çare olamıyor.
Şimdi söyleyin gerçek dünya lideri kim?
Türk milleti içindeki bu hazineyi, bu nimeti, bu çözüm insanını görmemeye devam ettikçe, başı beladan asla kurtulmayacak, sürünmeye devam edecek.
Cenab-ı Hak, verdiği nimetler konusunda insanları uyarmaktadır:
"Hidayet eyle bizi doğru yola, o kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil." (Fatiha suresi, 6)
"Sizde nimet namına ne varsa hep Allah'tandır. Sonra size sıkıntı dokununca Allah'a feryat edersiniz." (Nahl suresi, 53)
"Hem Allah'ın nimetini bilirler, sonra da onu inkâr ederler. Onların çoğu kâfir kimselerdir." (Nahl suresi, 83)
"Biz insana bir nimet verdiğimiz zaman o yüz çevirir, yan çizer. Ona bir kötülük dokunduğu zaman da uzun uzun yalvarır." (Fussilet suresi, 51)
"Sonra, yemin olsun ki, o gün (size verilen) her nimetten sorulacaksınız." (Tekasür suresi, 8)
4 milyar insanın her türlü problemini çözen bir modeli ortaya koyan, onları çözümleriyle kucaklayan, birleştiren, o toplumlar içindeki Müslümanların can, mal ve namus güvenliğinin teminat altına alınmasını sağlayan, Müslüman olmayanların ise on binlercesinin gerçek İslam'la buluşup hidayete ermesine vesile olan Prof. Dr. Baş, içimizden çıkan bir değer olarak Allah'ın bizlere lütfettiği, bize birçok nimetlerin kapısını açan büyük bir nimet değil midir? Elbette ki öyledir.
O halde Allah'ın buyurduklarına bakarsak, ona bir nimet olarak sahip çıkmanın mükafatı, ona sırt dönmenin de ciddi bir bedeli vardır.
Zaten millet olarak bu bedeli her gün artarak yaşadığımız belalarla ödediğimizi görmüyor muyuz? Dünyanın yarısı Prof. Dr. Baş'ın açtığı kapıdan girerek ayaklarını sağlam yere basarken, bizler "aç tavuk kendini darı ambarında sanır" misali siyasilerle karanlık bir bilinmeze doğru hızla yuvarlanıyoruz.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Küresel kumar masasında Türkiye / 12.06.2024
- ‘Resmi’ işsizlik azalıyor, ‘hissedilen’ işsizlik artıyor / 11.06.2024
- Buğday üreticisiyle resmen dalga geçiliyor! / 08.06.2024
- Hem AB, hem BRICS olabilir mi? / 07.06.2024
- AB sürecinde sorun bekletende değil, bekleyende! / 01.06.2024
- ABD’nin BM’de veto hakkı iptal edilmelidir / 31.05.2024
- Hükümetin ‘yeni anayasa’dan maksadı nedir? / 29.05.2024
- Açlık sınırı ‘ulaşılamayan’ hedef oldu / 28.05.2024
- Şimşek’in programı vatandaşa zarar! / 25.05.2024
- Dünya savaşa sürükleniyor Türkiye ne yapmalı? / 24.05.2024
- ‘Resmi’ işsizlik azalıyor, ‘hissedilen’ işsizlik artıyor / 11.06.2024
- Buğday üreticisiyle resmen dalga geçiliyor! / 08.06.2024
- Hem AB, hem BRICS olabilir mi? / 07.06.2024
- AB sürecinde sorun bekletende değil, bekleyende! / 01.06.2024
- ABD’nin BM’de veto hakkı iptal edilmelidir / 31.05.2024
- Hükümetin ‘yeni anayasa’dan maksadı nedir? / 29.05.2024
- Açlık sınırı ‘ulaşılamayan’ hedef oldu / 28.05.2024
- Şimşek’in programı vatandaşa zarar! / 25.05.2024
- Dünya savaşa sürükleniyor Türkiye ne yapmalı? / 24.05.2024